GEZİ
Güneydoğu Bölgesi’ni keşfetmeye Antakya’dan
başlayabilirsiniz. Havayolu veya karayolu ile bölgeye
ulaşımın çok rahat olduğunu göreceksiniz. Kuruluşu çok
eskilere dayanan Orontes (Asi) Nehri’nin ikiye ayırdığı şehri
gezmeye eski sokaklardan başlamalısınız. Antakya’da tüm
din vemezheplerden insanlar ve onlara ait izler taşıyan
eserler var. Hacmerkezlerinden biri olarak kabul edilen ve
Hristiyanların bu ismi ilk aldıkları yer olduğu kabul edilen
St. Pierre Kilisesi’nin yanı sıra günümüzde de ibadetin
devamettiği Ortodoks ve Katolik kiliseleri görülmeye değer
mekanlar. Habib Neccar Camii ise hoşgörü kentinin bir diğer
sembolü. Dünyanın ikinci büyükmozaikmüzesi olarak
kabul edilen Antakya Arkeoloji Müzesi’ndemitolojideki
tanrı ve tanrıçalarla birlikte çeşitli kahramanlık ve aşk
öykülerinin tasvir edildiği eserlerle karşılaşacaksınız.
Buradaki geziden sonramüzenin tamkarşısında bulunan ve
bir zamanlar Hatay’ınMeclis Binası olarak kullanılan yapıyı
fotoğraflamalısınız.
Antakya, tarihi eserleri kadar yemekleriyle demeşhur bir
kent. Özellikle Harbiye’deki restoranlarda birbirinden leziz
mezeleri, tuzda pişirilmiş tavuk kebabı ve tabii ki başka
hiçbir yerde bulamayacağınız künefeyi tattıktan sonra
kahvenizi isterseniz kentteki butik otellerde veya şehir
otellerinde içebilirsiniz.
Mezopotamya
Mardin, gündüz
seyranlık, gece gerdanlık
olarak tasvir ediiyor.
yesilay.org.tr
66
YEŞiLAY
•
MAYIS 2015