142 / 248
sağlık
Yeşilay
142
H
areket ve egzersiz, insan
sağlığı üzerinde önemli
bir etkiye sahip. Pek
çok hastalığın ortaya çıkmasında
rol oynayan hareketsiz yaşam,
genlerimizin de hızla yaşlanmasına
sebep oluyor. Konuyla ilgili
görüşünü aldığımız Doç. Dr.
Defne Kaya, hareket ve egzersizin
yaşlanmayı geciktirdiğine
önemle vurgu yapıyor. Eskiden
günde 6 saat oturan kadınların,
3 saat oturanlara oranla kansere
yatkınlığının yüzde 10 daha
fazla olduğunun bilindiğine
dikkat çeken Doç. Dr. Kaya,
“Yeni çalışmalar işin ciddiyetini
biraz daha gözler önüne sermiş
durumda” diyor ve ekliyor:
“Kanserin ötesinde, oturarak
genlerimizi yaşlandırıyoruz.
Günde 10 saat oturan ve haftalık
150 dakika aerobik egzersiz
önerisini yerine getirmeyen
kişiler, biyolojik olarak 8 yıl daha
yaşlanıyor. Gerçek yaşımızla
biyolojik yaşımız her zaman aynı
oranda ilerlemez. Bazen çok daha
yaşlı bazen de çok daha genç bir
bedene sahip olabiliriz. İşte yapılan
çalışmalar, hareketsiz yaşamın
aslında genleri yaşlandırdığını
göstermiş vaziyette.”
“HAREKETSİZ YAŞAM,
TELOMER KISALMASINI
HIZLANDIRIYOR”
Her bir DNA sarmalının
ucunda bulunan telomerlerin
hücrelerimiz her bölündüğünde
sürekli kısaldığını belirten Kaya,
hareketsiz yaşamın telomer
kısalmasını hızlandırdığını
söylüyor. Kaya, sözlerini şu
şekilde sürdürüyor: “Telomer,
her bir DNA sarmalının ucunda
bulunan ve kromozomları
koruyan parçalardır. Tıpkı
ayakkabı bağcıklarının ucundaki
plastik parçalara benzerler.
Vücudumuzdaki tümhücrelerdeki
“Gerçek yaşımızla
biyolojik yaşımız her
zaman aynı oranda
ilerlemez. Bazen çok
daha yaşlı bazen de
çok daha genç bir
bedene sahip olabiliriz.
Yapılan çalışmalar,
hareketsiz yaşamın
genleri yaşlandırdığını
gösteriyor”
Hareketsiz bir yaşam, pek
çok hastalığı tetiklediği
gibi genlerimizin de
yaşlanmasına neden oluyor.
Günde 10 saat oturan ve
haftalık 150 dakika aerobik
egzersiz önerisini yerine
getirmeyenlerin biyolojik
olarak 8 yıl yaşlandığına
dikkat çeken uzmanlar,
“Yaşamınızı sağlıklı geçirmek
ve genlerinizi genç
tutabilmek için harekete
geçin” önerisinde bulunuyor.
Harekete
geçin
Doç. Dr. Defne
Kaya