

Yakınzamandasanatseverlerlebuluşan“Recycle-ÇöptenSanata”adlı sergisiyledoğaya,önlenemez
tüketimhırsınavegeridönüşümkonusunadikkatçekenressamBurcuErkalSalman’labirarayageldik.
Atıkveambalajlarasanatsaldokunuşlarlayenibir ruhkazandıranSalman,birannevebir sanatçıolarak
dünyanıngidişatındanduyduğu endişeyi tuvallerine yansıttığını söylüyor.
kültür
Yeşilay
70
Tüketimçılgınlığı
her yerimizi kaplamış
R
esim sanatına olan
ilginiz nasıl, ne
zaman başladı?
Seramik çalışmalarınız
olduğunu da biliyoruz. Bize
biraz kendinizden ve sanat
serüveninizden bahsedebilir
misiniz?
Resme olan merakım beş
yaşında başladı. Aslında kendimi
bildim bileli resim yapıyorum.
Kendimi en iyi ifade biçimim
resim diyebilirim. 1999 yılından
itibaren çeşitli karma sergilere
katıldım. İlk kişisel sergimi
2004 yılında açtım. Tabii ki o
yıllarda daha naif olan işlerim,
bugün çok daha dinamik, soyut
ve pop tarzında sanatseverlerle
buluşuyor. Seramik çalışmalarım
ise çok daha yakın tarihlerde
başladı. Yaklaşık dört yıldır
seramik çalışıyorum ve sanatın
her hali bana ayrı mutluluklar ve
yolculuklar yaşatıyor.
Sanat ve sanatçı kavramlarını
nasıl tanımlıyorsunuz? Size
göre sanatın kişi ve toplum
üzerindeki etkisi nedir? Bu
anlamda resim sanatına
bakışınız nedir?
Sanat, hayattır; sanatçı ise
yaşamı yaşanır kılan adeta
bir sihirbazdır. Sanatsız bir
hayat kurak topraklara benzer.
Belit ŞENOL
BurcuErkal Salman:
Topluma sadece bilim adamları
ve siyasetçiler değil, sanatçılar da
yön verebilir. Ancak sanatçıların
anlaşılması biraz uzun zaman
alıyor. Oysa asıl ölümsüz olan
sanatçıların eserleriyle verdikleri
mesajlar. 18. yüzyılda yapılmış
bir eser bazen 21. yüzyılda ancak
anlaşılıyor ve binlerce, milyonlarca
kişiye yol gösterebiliyor. Resim
sanatı gerçekten aşkla yapılırsa
sürdürülebiliyor, özellikle de
bizim ülkemizde.
Eğitim hayatınız için yurt
dışında bulunduğunuzu ve
orada çeşitli çalışmalara
da katıldığınızı biliyoruz.
Ülkemizde sanata ve
resim sanatına bakışı nasıl
görüyorsunuz?
Ülkemizde genelde birçok
şey yurt dışına göre farklı
dinamiklerde gelişiyor. Sanırım
sanatın her alanında işimiz
Avrupa ve Amerika’dakilere
göre biraz daha zor. Yurt
dışında, özellikle katıldığım
sergi ve çalıştaylarda sanata ve
sanatçıya nasıl değer verildiğine
şahit oldum. Bizde ise durum
biraz farklı. Devlet tarafından
verilen destek yeterli değil.
Toplumumuzun sanat sevgisi
de yurt dışındakine oranla daha
az. Sosyal hayatta ise sanırım
daha çok sabır göstermemiz ve
eğitim seviyesinin artmasını
beklememiz gerekecek. Birçok
insan sanata uzak; ancak İstanbul,
Ankara, İzmir gibi büyük
şehirlerde yaşayan gençlerin
son yıllarda sanata daha ilgili
olduğunu gözlemliyorum. Tabii,
son zamanlarda açılan özel
müzelerin sanata olan katkısı da
yadsınamaz. İyi ki varlar… Onlar
sayesinde çağdaş sanat daha çok
izleyici çekmeyi başarıyor.
Sonun Başlangıcı