Yeşilay Dergisi-Şubat 2014-Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler - page 33

sun ama satıcı bunu bir günde kazanı-
yor. Rahatsın, kız ortamın var, altında
araban… Veya durumu iyi olan ailelerin
çocukları da büyük kullanıcı. Çocuğun
evi, arabası her şeyi var, ama çok berbat
bir şekilde bağımlı. Geçen gördüm
birini; elinde çeyizlik eşyalar götü-
rüp satıyordu. Affedersiniz tükürdüm
suratına, “oğlum bu kadar mı düştün,
kendine gel!” diye.
Mustafa B.:
Ailelerin bilinçlendirilme-
si gerekiyor. Sivil toplum örgütleri bu
çocukları sokaktan alıkoymak için on-
ların önüne fırsatlar sunacak. Aileler o
kuşaklar arasındaki farkı fark edip, ço-
cuğuna samimiyetle yaklaşması lazım.
Maneviyat güçlendirilecek, mesafeler
daha modernize edilip ailede kenetlen-
me sağlanacak. Kısıtlanma yapılmaya-
cak. Baskı olsa bu defa çocuk baskıdan
kaçıp bir rahatlama yolu gibi görünen
maddeye bulaşacak. Okulda da emin
olun tanjant, kotanjanttan daha önemli
olan çocuğun maddeden uzak dur-
masını sağlayacak anlatılardır. Kötü
çocuk asla yoktur, kötü çevre, bilgisiz
aile vardır. Seyfi’nin bana dediği bir söz
vardı ve ben de çok tuttum bu sözü,
hep dilimdedir. Dedi ki; abi âlemde
ayık kalan adamdır. Bu sözü uyuşturu-
cu kullanan çocuklara da söylerim ki
onlar gerçekten kendini ispat etmenin
adam olmaktan geçtiğini bilsinler diye.
Seyfi kendini kurtardı, başka çocuklar
da kurtarabilir. Ben elimden geldikçe
çaba sarf ediyorum bu gençleri kur-
tarmak için. Bu uyuşturucu insanı
zillet haline getirir, her şeyi de yaptırır.
İnsanlardan uzaklaştırır, yalan söyletir,
hırsızlık yaptırır, karakter, maneviyat,
hiçbir şey bırakmaz. Beşincisi de hapis
değilse ölüm zaten.
Benim çocuğumyapmaz demeyin!
Seyfi askerliğini kendi deyişiyle kaça
kaça beş yılda bitirmiş. Düzenli bir işi
var, o da maddenin kendi hayatında-
ki zararlı etkisini bildiğinden dolayı
elinden geldiğince uyarıcı olmaya
çalışıyor başkalarına karşı. Yakında
evliliği de söz konusu. Mustafa Bey
de bu çocukları kendi çocuğu yerine
koymuş, onları korumak için gücü-
nün yettiği kadar onlara el uzatmaya
çalışıyor. Başta da söylemiştik bir
nesil uyuşturucu zehriyle eriyip gidi-
yor diye. Sadece kendisini değil tüm
çevresini yakıyor bu zehir. Amacımız
hiç başlamadan önlemektir. Benim
çocuğum yapmaz demek belki de en
büyük yanıltıcı cümledir. Bunu bir
kez daha düşünelim ve çocuğumuzun,
yeğenimizin, kuzenimizin veyahut
arkadaşımızın ne yaptığından, nereye
gittiğinden, arkadaş çevresinden
emin olmaya çalışalım. Yalnız bu
noktada baskıcılıktan imtina ederek,
dengede tutacağımız o uyarıcı mis-
yonunun çizgisine de dikkat edelim.
Eğer başaramıyorsak muhakkak bir
uzmandan yardım isteyelim. Yeter ki
bir nesil böyle tehlikeli bir akıntıda
yok olup gitmesin.
Çocuğun hayatı sosyal, aktif olacağı
faaliyetlerle dolsun ki çocuk da maddeyi
aramasın.
31
1...,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32 34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,...68
Powered by FlippingBook