Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  69 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 69 / 84 Next Page
Page Background

ÖNERİMİZ: Abant ve Yedigöller

Bazı klasikleri tekrarlamakta

sakınca yok; evet, Abant ve

Yedigöller bir sonbahar mevsimi

klasiğidir ve tekrar tekrar gidip

görmek için oldukça haklı

sebeplerimiz vardır. Her mevsim

gibi sonbahar da elinin değdiği her

yere kendi güzelliklerini yansıtır,

ama sanki Abant ve Yedigöller bu

konuda biraz torpilli gibidir. Burası

için sonbahar müzesi demek de

mümkün. Orman değil ağaç denizi;

göl değil, göller geçidi; yaprak

değil, yapraklar koleksiyonu; renk

değil, renkler kartelası. Puslu

dağlara durgun göllerin eşlik ettiği,

heybetli ağaçlardan başınızın

döndüğü, yeşilli, sarılı, kızıllı,

kahverengili bir doğa cenneti neyse

Abant ve Yedigöller de o işte.

Abant Gölü ve çevresi Milli Park

statüsünde bulunuyor. Bir krater

gölü olan Abant’ın tamamen kaynak

sularından oluşması, nadir

özellikteki bir tür nilüferle kaplı

oluşu ve benzersiz bitki örtüsü ona

bu statüyü kazandırmış. Çam, kayın,

kızılağaç, köknar, karaçam, sarıçam,

porsuk ağaçları ve onlarcasıyla

daha önce karşılaşmamış olanlar

için ideal bir tanışma yeri olan göl

ve çevresi, aynı zamanda Abant

alası ve su samuru koruma alanı.

Yani sadece harika manzaralar

sunan sıradan bir coğrafya değil

Abant ve Yedigöller; burası hiçbir

insan icadının bozamayacağı kadar

sihirli bir güzelliğe sahip.

Abant Gölü, Gölcük, Sünnetgöl,

Sülüklügöl, Karagöl, Çubuk Gölü,

Karamurat Gölü, Çağa Gölü, Seben

Gölü ve diğerleri… Bolu sınırları

içinde 14’ü doğal olmak üzere tam

84 göl bulunduğunu biliyor

muydunuz? Vaktiniz ve imkanınız

varsa rotanızı genişletip bir Bolu

keşfi de yapabilirsiniz. Üstelik

Seben Gölü’nde 14-20 Ekim

tarihleri arasında Elma Festivali

bile var. Abant ve Yedigöller

gezinizi küçük dağ köyleriyle

renklendirmek de bir başka

seçenek. Bölgeye veda

etmeden Abant Köy Ürünleri Satış

Merkezi’ne uğrayabilirsiniz. Bolu ve

çevresindeki dağlardan,

ormanlardan ve köylerden

toplanmış yöreye özgü ürünlerin

satıldığı mini çarşıda yok yok:

Kurutulmuş sebze ve meyveler,

şifalı otlar, köy peynirleri, kese

yoğurdu, erişte, keş peyniri,

tarhana çeşitleri, patates ekmeği,

alıç, balkabağı, alacalı fasulye,

renkli süs kabakları, ahşap objeler,

oyalı yemeniler, saz sepetler...

Bunlardan daha güzel Abant

hatırası olur mu?

Keşfetmenin en güzel, en sürprizli

maceralarından biri olan yürümek,

doğayla yakınlaşmanın en samimi

yollarından biri aynı zamanda. Yalnız ya da

biriyle, bilinenin, hep gidilenin aksine yeni

yollara saparak yürümek; sokakları, evleri,

doğayı, hayatı keşfederek yürümek…

Yürüyerek doğada vakit geçirmek,

kendinizi onun kollarına bırakmak, büyük

bir heyecan ve yaşam kaynağı sunar size.

İster parklarda, sokaklarda keyfinizce

adımlayın yolları, ister bu keyfi daha

kapsamlı bir doğa sporuna dönüştürün,

fark etmez. Her ikisi de doğanın bize

sunduğu sonsuz zenginlikten payımıza

düşeni almanın en güzel yollarıdır…

DOĞADA YÜRÜME KEYFİ…

EKİM 2017 69