Yeşilay Dergisi-Haziran-2013-953.Sayı-Maddenin Esiri Olmadan Özgürce Yaşayın - page 47

Bu ülkede anne olmak zor zanaat
Anne olmak dünyanın en zor işidir der-
ler. Somali’de anne olmak ise çok daha zor…
Somali’de kuraklık dinmedi, açlık bitmedi,
çocuk ölümleri sona ermedi. Yoksulluğun sınırlarını
çoktan geçmiş, kırmızı alarm veren bu ülkede Yer-
yüzü Doktorları yıllardır büyük özveri ile halka yar-
dım ediyor. İnsanı nefes aldığına utandıran bu acı-
lı ülkede anne olmak da zor zanaat… Somalili anne-
ler belki Anneler Günü’nün farkında değil, mücade-
le edilmesi gereken o kadar çok şey var ki. Anneler
Günü’nde çocuklarından ya da eşlerinden hediyeler
alamayacaklar belki. Ama onlar için en büyük he-
diye çocuklarının sağlığı ve yüzlerindeki ufacık bir
gülümseme. İşte Yeryüzü Doktorları sadece Mayısın
ikinci pazarında değil, yılın her gününde bu hediye-
yi Somalili annelere vermeye çalışıyor.
Anneler ve Çocukları
Somali’de gönüllü olarak görev yapan Yeryüzü Doktor-
ları yarık dudak damak ameliyatları ile yüzlerce çocu-
ğun yüzünü güldürdü. “Gülümseyen Çocuklar” demek
gülümseyen anneler demek. Anneler dünyanın nere-
sine giderseniz gidin hep aynı duyguları taşıyorlar ço-
cukları için. Çocuklarıyla üzülüyor, çocuklarıyla sevi-
niyorlar. Onlar için kaygılanıp, onlar için gözyaşı dökü-
yorlar. Ahmed Mohed Yeryüzü Doktorları Gülümseyen
Çocuklar projesi kapsamında son üç ayda Somali’de
ameliyat edilen 100 çocuktan sadece biri. Onun gü-
lümsemesi annesinin gülümsemesi demek. Her ameli-
yat bir risk taşır aslında, Ahmed’in annesi de bunu bi-
liyor. Endişeli teslim ediyor oğlunu Türk doktorlarına.
Ameliyat öncesi kaygılı yüz ifadesi yerini kocaman bir
gülümsemeye bırakıyor ameliyat sonrasında. Sargıla-
rı çıktığında artık onun oğlu da normal çocuklar gibi
gülümseyebilecek, Somalili diğer çocuklar gibi arka-
daşları olabilecek. Artık Somali’de zor olan hayat daha
da zorlaşmayacak Ahmed için. Oğluna gururla bakıyor
Ahmed’in annesi. 7 aydır oğluna her baktığında hüzün-
lenen annenin artık yüzü gülüyor. Gülümseyen Çocuk-
lar gülümseyen anneler demek çünkü.
Ve sonra hiç ağlamadı
Zundus Abdi Ali dört yaşında. Daha beş aylık bir be-
bekken ocaktan üzerine dökülen kaynar su nedeniyle
bacakları yanmış. Somali koşullarında tedavisi yapıla-
madığı için bacaklarında kontraktör oluşmuş. Eklem
yerlerinden yanlış kaynayan ve sertleşen derisi nede-
niyle doğru düzgün yürüyememiş, hiç koşamamış. O
güne kadar, hiç beyaz biriyle de karşılaşmamış küçük
çocuk. Şifa Hastanesi’nin koordinatörü Şeyda Sever ile
ilk karşılaşmasında ise annesinin arkasına saklanmış,
gözleri yaşarmış ve korkmuş. Ancak daha sonra alış-
mış ona. Şeyda’yı her gördüğünde sürekli gülücükler
dağıtıp koridorun sonundan tek ayağı üzerinde sekerek
yürümeye çalışıyormuş. Bir yandan da bağırıyormuş...
“Şeydaaa se tahe?” (nasılsın) Şeyda da yanıt vermiş her
seferinde “Mafiante he?” (ben iyiyim sen nasılsın) diye,
bildiği tek Somaliceyle. Şeyda Sever Zunduz’dan bahse-
diyor bize: “Zunduz’un annesi her zaman güvendi bize.
Kızını iyileştireceğimize, onun tekrar yürüyebileceğine
hep inandı. Türk doktorlar gelinceye kadar misafirimiz
oldular. Çünkü 250 kilometreden kızı sırtında yürüye-
rek gelmişti hastanemize. Yeryüzü Doktorları plastik
cerrahi ekibi gelir gelmez muayene etti Zunduz’u. Ertesi
gün ameliyata alındı Zunduz. Uzun bir ameliyat geçirdi.
Başarılı geçen ameliyatı sonrasında iki bacağı da alçıya
alındı. Artık bacaklarını uzatabiliyordu. Vücudundaki
derin yanık izlerine ve sertleşmiş derisine karşın bu
kadarı ona yetiyordu. Ameliyat sonrası da gülümse-
yerek uyandı Zunduz. Hiç ağlamadı.”
1...,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46 48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,...76
Powered by FlippingBook