Yeşilay Dergisi-Haziran-2013-953.Sayı-Maddenin Esiri Olmadan Özgürce Yaşayın - page 67

Yüzme nedir?
Zihinsel ve fiziksel faydalarının ya-
nında diğer bazı kara sporlarını yapmayı kısıtla-
yıcı fiziksel sınırlamaları olan kişilerin de su içeri-
sinde kolayca yapabileceği bir spordur.
Tarihi:
Antik çağlardan günümüze, yüzme sporu her
zaman olmuştur. Özellikle Yunanlılar, askerlerine form
tutsunlar diye uzun mesafe yüzdürürlerdi. O döneme ait
olan yüzme havuzları, bu spora ne kadar önem verildi-
ğini de göstermektedir. Zamanla, yapılan olimpiyatlarda
yüzme, spor olarak kullanılmıştır fakat tammanası ile
kategorilere girmemiştir.
Eski Yunan ve Roma uygarlıklarında yüzme, aske-
ri eğitimle birlikte temel eğitimin önemli bir parçası olarak
görülmekteydi. Eski Yunan zaman zaman yüzme yarış-
maları düzenlemişler; Romalılar, hamamlardan ayrı ola-
rak yüzme havuzları yaptırmışlar. Japonya’da ise okullarda
yüzme eğitimini zorunlu kılan imparatorluk fermanı ya-
yınlamıştır.

İlk açık hava havuzunun 1828’de Liverpool’da
yapılmasından bir süre sonra ilk uluslararası yüzme yarış-
ları 1837’de Londra’da ve ardından 1846’da Avustralya’da
düzenlenmiştir. 1875’te İngiliz MathewWebbe, Manş
Denizi’ni kurbağalama tekniğiyle yüzerek geçmiştir. Bu
gelişmeler paralelinde, 1882’den sonra çeşitli Avrupa ül-
kelerinde de yüzme federasyonları kurulmaya başlan-
dı. 1896’da kurulan Londra Metropolitan Yüzme Kulübü,
daha sonra Amatör Yüzme Birliği’ne dönüştü. ABD’de yüz-
menin örgütlü bir spora dönüşmesi, 1888’de Amatör Spor
Birliği’nin (AAU) kurulması sayesinde gerçekleşti. 1896’da
modern olimpiyat oyunlarının tekrar başlatılması ile dü-
zenlenen ilk olimpiyatlarda yüzme yarışlarına da yer veril-
di. Önceleri sadece erkeklerin katıldığı yarışmalara, 1912’de
ilk kez bayan yüzücüler de alındı.1900 yılında sırt üstü sti-
li ve daha sonra 1908 yılında ise kurbağalamayı olimpi-
yatlara eklemiştir. Kelebek ise olimpiyatlara en son ekle-
nen yüzme stilidir. Bütün dünyada örgütlü bir spor olarak
yaygınlık kazanması ve olimpiyat programına alınması ile
birlikte, bu spor dalı için uluslararası bir federasyon ku-
rulması gerekliliği ortaya çıktı. Böylece 1909’da Londra’da
Uluslararası Amatör Yüzme Federasyonu FINA (Federati-
on Internationale de Natation Amateur) kuruldu. FINA’nın
kurulmasından önce olimpiyatlarda yer alan yüzme yarış-
ları sportif olmaktan çok uzaktı. 200 m engelli yüzme ya-
rışları, bir direğe tırmanmayı ve bir dizi kayığın üstünden
geçtikten sonra, bu kayıkların altlarından yüzerek geçme-
yi içeriyordu. Diğer yarışlar ise, su altında en uzun mesa-
fe yüzme, 4000 m yüzme gibi yarışlardı.

FINA’nın kurul-
masıyla birlikte, bu türden yarışlar kaldırılarak, yarışlarda
FINA yönetmeliği esas alındı.
Türkiye’de modern anlamda yüzme sporuna ilk adı-
mın 1973 yılında Galatasaray Sultaniyesi’nde atıldı-
ğı görülür. Okulun Fransa’dan gelen Beden Eğitimi Öğ-
retmeni M. Moiroux, aynı zamanda iyi bir yüzücü ol-
duğundan Galatasaray Sultaniyesi öğrencilerine be-
den eğitimi derslerinde yüzmeyi de öğretmiştir. Ayrı-
ca Heybeliada’daki Mekteb-i Fünun-ı Bahriye’nin (Deniz
Harp Okulu) iç yönetmenliğinin 19. Maddesinde, okulun
her öğrencisinin denize girmek ve yüzme öğrenmekle
mükellef bulunduğu kesinlikle belirtilmekteydi.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden Kâğıthane
şenliklerinde yüzme yarışlarının yapıldığı anlaşıl-
maktadır. Ayrıca Osmanlı Donanmasındaki leventle-
rinde çok iyi yüzme bildikleri saptanmıştır. Türkiye’
de ilk düzenli yarış, 15 Eylül 1923’ te Büyükada’da ya-
pıldı. Aynı yıllarda kurulan Türkiye İdman Cemiyet-
leri İttifakı, yüzmenin daha disiplinli olarak yapılma-
sını sağladı. 1931’de Ekrem Rüştü Akömer’in çabala-
rı ile Türkiye’de ilk yüzme havuzu olan, 25x50 m bo-
yutlarındaki İstanbul Büyükdere Yüzme Havuzu açıl-
SALIHA BÜŞRA SELMAN
AHMET KAYNAR
1...,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66 68,69,70,71,72,73,74,75,76
Powered by FlippingBook