Derslerim o zaman kötüye gidiyordu ama bir şansım
vardı; hayatımda spor olduğu için o taraftan kaybetti-
ğimmotivasyonu biraz da olsa sporla telafi ediyordum.
Belki de hayatımda spor olmasaydı şu an hayallerine
ulaşmış, ruhen mutlu bir insan olarak yaşıyor olmaz-
dım. Çünkü o dönemde bana çok destekçiydi sporlar il-
gileniyor olmak. Robert Koleji’nden sonra 2 yıl ABD’de
okudum. Sonra Koç Üniversitesi Ekonomi bölümüne
geçiş yaptım ve buradan mezun oldum. ABD’de okulu-
mun değerini bilemedim. Çok fazla sosyal hayata ka-
pıldım. Şu anda Arapça öğreniyorum. Birçok dil biliyo-
rum ama Arapça’yı biraz daha farklı öğrenmek istiyo-
rum. Bu sebeple de tekrar bir üniversiteye gidesim var.
Belki yakın gelecekte düşünebilirim bunu.
Ekonomiden ralli pilotluğuna geçiş ilginç aslında. Bu nasıl
gerçekleşti? Ve sanırımküçüklüğünüzden beri bir otomobil
sevdası varmış sizde…
Mezun olduktan sonra babamın şirketinde çalıştım.
Taşımacılıkla ilgili sektördü. Daha sonrasında ayrıl-
dım ve kendi yolumu çizmek zorunda kaldım. Yarış-
la beraber gitmiyordu çünkü. O dönemde yapım şir-
keti olan arkadaşımHalit Özenç’in şirketinde de ça-
lıştım. Onların sayesinde biraz ayakta durabildim
ve sonrasında yaklaşık altı ay Almanya’da çalıştım.
Türkiye’ye döndüm. Bir bocalama dönemi yaşadım
ama hayallerime tutunabildim. Biraz risk aldım ha-
yatımla ilgili ve tercihimi yaptım. Sonrasında Kanal
24’ten bir teklif geldi. Kanal 24 kurulduğu andan iti-
baren bir otomobil programı yapmaya başladım ve
televizyonculuğa adım atmış oldum. Benim için ilk
göz ağrımdı Kanal 24 ve ayrılırken de çok üzüldüm
açıkçası. Çünkü altı senem geçmişti. Ama kısmet,
belli olmaz; belki bir gün yollar yine kesişir diyelim.
Ralli pilotluğu için belli eğitimlerden geçtinizmuhakkak…
Çok eğitim aldım bu sporla ilgili. Özellikle Volkan Işık,
Serdar Bostancı gibi isimler hem eğitim hem de abilik
olarak bana çok destek oldular. Hedefim çok netti. Hiç-
bir zaman keyif için yarışmak istemedim. Hep büyük
hedefler koyup o hedeflere ulaşmak istedim. Ve aslın-
da bu da çok imkânsız gibi gözüküyordu. Kolumdan bir
sakatlık yaşamıştım. Kolum güçlü değildi, sinir trans-
feri yapılmıştı, parmağımın fonksiyonları çok normal
değildi. Birçok sıkıntım vardı ama çok şükür hepsini
yendik ve bugünlere geldik.
Yaptığınız spor aslında biraz da tehlikeli, bu durumlarla kar-
şılaştığınızdamotivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?
Tehlike barındırıyor ama dışarıdan gözüktüğü gibi
çok da tehlikeli değil. Çünkü güvenlik önlemleri-
ni doğru aldığınız zaman ve bir sporcunun sporu-
na verdiği önemi verdiğiniz zaman önleminizi de al-
mış oluyorsunuz. “Nasılsa arabanın içerisinde gidiyo-
ruz, spor yapmasam da olur” gibi bir yaklaşım ne ya-
zık ki çok ağır bedeller ödemenize sebep oluyor. Pilo-
tun da, co-pilotun da bu işte çok ciddi fiziksel olarak
fit olması gerekiyor. Çok zor şartlar altında yarışıyo-
ruz. Vücut susuz kalıyor. Fit olamayan, sağlıklı olma-
yan bir insan da etabın içinde bayılmak, kusmak gibi
sorunları yaşayabilir. Ciddi sağlıklı olmak gerekiyor.
Bunlara ve limitlerinize dikkat ettiğiniz zamanlar-
Sponsor bulmak için çok zorlanıyorum,
ama hayalimdeki sponsor alkol ve sigara
markasından çıksa; kabul etmem.
“
