Yeşilay Dergisi-Haziran-2013-953.Sayı-Maddenin Esiri Olmadan Özgürce Yaşayın - page 59

da gözüktüğü kadar tehlikeli olmuyor bu spor; ama
haklı olduğunuz bir taraf var. 2010 yılında sevgili Çi-
çek Güney (co-pilot) ile beraber kötü bir kaza yaşa-
dık Belçika’da. Allah’a çok şükür bir şey olmadı ama
o kazanın psikolojisini atlatmak için çok uğraştık.
Tekrar sıfırdan eğitim aldık. Tekrar daha güçsüz bir
yarış otomobiline binip teknik olarak o işi çözme-
ye çalıştık. Bunların sonucunda da o psikolojiyi ye-
nebildik. Şunu gördüm; yaptığınız kaza iki adım geri
gitmenize sebep oluyor.
Türkiye’de özellikle bu alanda bayan sporcunun var olması
ve ülkeyi temsil etmesi onur verici ve ülkemiz adına önemli
bir adım. Bu eksende ülkemizdeki spor algısı nasıl?
Aslında ülkemizdeki spor algısı çok gelişti. Gelişme-
ye de devam ediyor. Fakat ülkemizde hala çok ciddi
bir sıkıntı var. Sporcunun spora ciddi konsantre ola-
bilmesi için spordan bir yaşam biçimi oluşturması la-
zım. Fakat günümüzde spordan meslek olmaz gibi bir
anlayış var. Bu anlayış hala maalesef yenilemedi. Ha-
yatta kalabilmeniz için para kazanmanız gerekiyor. Ve
maalesef başarılı sporcular bile ancak çok büyük ba-
şarılara imza attığı sürece bir iki firma onlara sahip
çıkıyor veyahut sosyal ilişkilerle sahip çıkılıyor onla-
ra. Reklam şirketleri hızın, gücün reklamını yapaca-
ğız ya da dayanaklığın reklamını yapacağız deyip de
‘olimpiyatlara hazırlanan bir sporcuyu sahiplenelim,
4 yıl boyunca onu yetiştirelim, o bizim sporcumuz ol-
sun’ demiyorlar. Bunun yerine konuyla hiç alakası ol-
mayan ünlü bir isimle çalışabiliyorlar. Bu bence çok
üzücü. Tabii ki çok değerli sanatçılar var ülkemizde;
ama hepsinin de hak ettiği şekilde yer alması lazım.
Magazin kültürü biraz daha ön plana çıkmış
durumda
Magazin kültürü biraz daha ön plana çıkmış durum-
da. Magazin kültüründe yer alıp da başka hiçbir yer-
de vasfı olmayan insanların çok daha ön plana olup
medya sektöründen nema alması ve sporcuların bunu
yaşayamaması sporun istikrarlı olmaması adına üzü-
cü bir adım. Çünkü spor; ancak devlet arkasında dur-
duğu sürece istikrarlı oluyor. Onda da Bakan değişti-
ği zaman bazı sporlar, federasyonlar ön plana çıkıyor,
bazıları geride kalıyor. Olimpiyatları hedefe koyduk.
Burada başarı sağlamamız için sporcuya 1 senelik de-
ğil 3-4 senelik bir yatırım yaparak istikrarı sağlama-
mız gerekiyor. Ben ve Çiçek sınırları zorlayarak, kendi
emeklerimizle, çok güçlü şartlar altında sponsorları-
mızı bulduk. Herkesin o kadar imkânları olmayabilir.
Babanız da otomotiv sektöründen bir isim. Bu anlamda
aile tarafından bir destek oldumu size?
Hayır. Babam otomotiv sektörüne çok uzun yılları-
nı vermiş bir işadamı. İnsanlar da şöyle bir algı olu-
şabiliyor bazen; ‘nasılsa babası İlhan Çetinkaya, yar-
dım ediyordur’ diye. Fakat babam bu sektörü bırak-
57
1...,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58 60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,...76
Powered by FlippingBook