Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  52 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 52 / 84 Next Page
Page Background

KÜLTÜR

RÖPORTAJ

Belirlenen izleyici ya da okur sayısına ulaşamadığınız anda

ilan-reklam geliriniz düşer ve hayatta kalma şansınız aza-

lır. Bu kuruluşların hiçbirinin 'vakıf' ya da 'hayır kurumu'

olmadığını göz ardı etmemek gerekir. Bu nedenle televiz-

yon ve gazetelere tek başına 'eğitim ve rehberlik' görevi

yüklemek insafsızlık olur. Ancak Türkiye, insanların günde

ortalama dört, dört buçuk saatini ekran karşısında geçir-

diği, eğitim-öğretim olanakları kısıtlı bir ülke. Bu nedenle

televizyona iş yapan herkesin, ekrana getirdiği her kare

görüntü için en azından sosyal bir sorumluluk kaygısı ta-

şıma zorunluluğu var. Ben iletişim fakültesi mezunuyum.

Ancak benim dönemimde bize öğretilen, teoriden ibaretti.

Gazeteciliğin 'nasıl olması gerektiği' bize verilmişti. Ama

dışarı çıkıp da, bir gazetede çalışmaya başladığımda gerçek

gazetecilik dünyasının vahşi bir ormanı andırdığını gördüm.

Bu konuda eğitim koşullarının geliştiğinin farkındayım. Yeni

mezunlar çok daha donanımlı yola çıkıyorlar. Yine de eğer

vicdan ve ahlak gibi erdemlerden yoksunsanız, iyi bir aile

eğitimi almamışsanız, ruhunuz ve beyniniz tamamen “ti-

carete” endeksli çalışıyorsa, okulda aldığınız eğitimin hiçbir

önemi kalmaz. Basının, 'dördüncü erk' olma kudretinden

haberli ama bunu şahsi çıkarları ya da kendini ait hissettiği

siyasi-sosyal grupların menfaati için kullanmayacak kadar

vicdanlı ve ahlaklı gazeteciler olma sorumluluğumuz var.

EBEVEYNLERE DE MEDYA

OKURYAZARLIĞI ÖĞRETİLMELİ

Okullardaki medya okuryazarlığı sizce yeterli mi?

Neler yapılmalı?

Bu dersler yüzeysel ve sadece teoriden ibaret

kalıyor. Medya okuryazarlığını, sadece çocuklara

değil, ebeveynlerine de öğretme sorumluluğumuz

olduğunu düşünüyorum. Zira beş yaşında bir ço-

cuğu odada kızgın soba ile baş başa bırakmak ile

televizyonu açık bırakılmış bir odada yalnız başına

bırakmak arasında tehlike açısından herhangi bir

fark olmadığı görüşündeyim.

RTÜK’ün aldığı önlemleri yeterli buluyor

musunuz?

RTÜK’ün iyi niyetli çabaları olumlu sonuçlar verdi.

Ancak eğer televizyona iş yapan bireyler, kalp

kapakçıklarının bir tanesini vicdanlarının emrine

verirlerse RTÜK’e ihtiyaç kalmayacaktır. Nasıl in-

sanların trafik işaretlerine harfiyen uyduğu medeni

ülkelerde her kavşağa ayrıca bir polis yerleştirmek

gerekmiyorsa, belli bir bilinç ve eğitim düzeyi oluş-

turulduğunda düdük çalacak RTÜK’e de ihtiyaç

kalmayacaktır.

Basının,

'dördüncü erk'

olma kudretinden

haberli ama bunu şahsi

çıkarları ya da kendini

ait hissettiği siyasi-sosyal

grupların menfaati için

kullanmayacak kadar vicdanlı

ve ahlaklı gazeteciler olma

sorumluluğumuz

var.

yesilay.org.tr

52

YEŞiLAY

HAZİRAN 2015