BU YÜKÜ BİRLİKTE OMUZLAYALIM
dosya
Yrd. Doç. Dr. Murat Şentürk:
“İNSANLARSTK’LARINAÇIK, ŞEFFAF,
HESAPVEREBİLİROLMASINI BEKLİYOR.”
STK’ların gelişim göstermesinde
de etkinlik üstlenen bir
sektörden bahsedebiliriz.
Dolayısıyla hem pratik üreten
hem de teorik bir birikim
oluşturan ve bunu görece daha
az STK kapasitesine sahip
ülkelerde yaygınlaştıran bir
sivil toplum alanının Batı’da var
olduğunu söyleyebiliriz. Bu da
hayli etkin bir konumun var
olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de ise STK’lar bir
taraftan devletin yetişemediği
ve/veya gerektiği kadar
ilgi gösteremediği alanları
doldurma (özellikle eğitim,
yardım vb. alanlarda çalışan
STK’lar) çabasındadır, diğer
taraftan devletin uyguladığı
politikalara karşı tavır koymakta
ve mücadele (hak eksenli
“Yardım alanında
çalışan STK’ların
Afrika, Ortadoğu,
Uzakdoğu gibi çeşitli
alanlarda yürüttükleri
çalışmalar sırasında
hem yerel hem de
uluslararası kuruluşlarla
tanışmaları ve bunlarla
ilişki ve işbirliği
geliştirmeleri önemli bir
faktördür.”
Dünya üzerinde STK’ların
etkinliği ile Türkiye özelinde
STK’ların etkinliğinin kısa bir
karşılaştırmasını yapabilir
misiniz?
Bu karşılaştırma kısa olduğu
kadar genel de olmak zorunda.
Zira farklı ülkelerde devlet-
toplum ilişkileri de çeşitlilik
gösterir. Bugün -birçok alanda
olduğu gibi- STK alanında
da takipçisi olduğumuz Batı
dünyası içinde dahi önemli
farklılıklar var. Ancak genel
olarak 1970’ler sonrası oluşan
yeni dünya düzeninde STK’ların
etkinliklerinin giderek arttığı
söylenebilir. Asıl etkinliklerini
dünyada 1990 sonrasında
göstermeye başlayan STK’ların
ülkemizde 2000’li yıllarla birlikte
etkinlik kazanması söz konusu.
Dünyada, yeni ekonomik
düzende ve refah sisteminde
devletin giderek geri çekildiği
alanlar önemli ölçüde STK’lar
tarafından doldurulmuştur.
Bilinçli bir tercihle yeni düzenin
oluşturduğu mağduriyetleri
giderecek üçüncü bir sektörün
inşa edildiği görülmektedir.
Bu sektör, hemBatıda hem
de Batı dışında önemli işlevler
üstlenmiştir. Batı dışında
çalışmalar yürüten STK’lar)
etmektedirler. Elbette bu çok
genel bir sınıflandırma. Ancak
bu sınıflandırma, STK’ların
devlete ve topluma bakış açısını
ortaya koymaktadır. Devletin
yetişemediği alanları ikame
etmeye çalışan STK’ların önemli
başarıları olduğu söylenebilir.
Özellikle iktidara ideolojik olarak
yakın olan STK’lar, bu konuda
benzerlerinden ayrılmakta,
güçlenmekte ve daha fazla
rol üstlenmektedirler. Hak
eksenli çalışan STK’ların ise
Türkiye’de çeşitli hakların
edinilmesinde etkinlikleri
bulunmaktadır. Bu etkinlik
söz konusu mücadelenin ne
kadar toplumsallaşabildiği ile
alakalıdır. Dolayısıyla mücadele
alanını toplumsallaştırabilen
STK’lar üzerinearaştırmaları olanSosyologYrd.Doç.Murat Şentürk ile
STK’larınönemi, Türkiye’deki yeri ve sonyıllardaki çeşitlenmeleri üzerine
konuştuk. Şentürk, 1996yılında İstanbul'dagerçekleştirilenHabitat II
Konferansı ve1999yılındakiMarmaraDepremi’ninTürkiye’deki STK’ların
tarihindeönemli bir yere sahipolduğunuvurguluyor.
Yeşilay
18