Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  39 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 39 / 84 Next Page
Page Background

EKİM 2017 39

diyor. Biz kendimizi yardımsever

bir toplum olarak tanımlıyoruz,

o zaman bunun karşılığını daha

fazla vermeliyiz. Türkiye'nin

insanı yardımsever olduğunu

söylemeyi seven bir toplum. Ama

ne yazık ki değiliz. Bunların daha

da gelişmesi için ise sivil toplum

kuruluşlarının her zaman şeffaf

olması ve güven vermesi şart.

çalışmaları da bunun yanına

koyarsa iş yaşamına girdiğinde

onu istihdam edecek kişiler

onu daha çok önemser.

Derslerine devam ederken başka

sorumluluklar da almış, projeleri

de yürütmüş, eş zamanda pek

çok şeyi yapabileceğini görmüş

olurlar. Aynı zamanda bu gönüllü

çalışmalar gençlere deneyim

ve özgüven kazandırıyor.

Proje nasıl yapılır, kaynağı,

bütçesi nasıl bulunur, güven

nasıl sağlanır gibi… Bunlar

çok önemli kazanımlar. Bütün

gençlere üniversite sürecinde

bu çalışmaları yapmalarını

öneriyorum.

Gençler sivil toplum örgütlerini

nasıl seçmeli?

Bir tane temel çıta var.

Katılacakları sivil toplum

kuruluşunun ne kadar şeffaf

ve hesap verebilir olduğunu

araştırsınlar. İsmine bakarak

kanmasınlar. Kendilerini davet

eden genel müdürleri dahi

olsa, “Siz hangi çalışmaları

yapıyorsunuz bana anlatın”

diyerek hesap sorabilme

özgüvenlerini kendilerinde

bulsunlar. O genel müdür, “Ben

sana hesap mı vereceğim, sen

daha gönüllü olmamışsın” dediği

anda da arkasını dönüp gitsinler.

Sizin eklemek istediğiniz bir şey

var mı?

Türkiye sivil toplumda çok az

gelişmiş bir ülke. Dünyanın 18.

büyük ekonomisiyiz. Bugün

itibari ile 111 bin adet dernek ve

5500 tane vakıf var. 80 milyon

nüfustan bahsediyoruz. 9 milyon

nüfusu olan İsveç’te ise 230

bin sivil toplum kuruluşu var.

Almanya ile Türkiye’nin nüfusu

aynı, orada 650 bin STK var.

Türkiye çok gerilerde. Zaten

Türkiye’de gönüllü çalışmalara

katılım da çok az. Dünya

sıralamalarında en gerilerdeyiz.

“Herhangi bir gönüllü işte çalıştın

mı?” sorusuna yapılan anketlerde

nüfusun sadece yüzde ikisi evet

“Gençlereönerim

şu; herkes

diplomaalıyor...

Yaşamı boyunca

odiplomaya

3-5kişi bakar.

Oysagençler

akademik

yaşamısüresinde

yaptığı gönüllü

çalışmaları da

bununyanına

koyarsa iş

yaşamına

girdiğindeonu

istihdamedecek

kişileronudaha

çokönemser.”

1944 yılında İstanbul'da doğdu. Robert Kolej’den sonra Boğaziçi Üni-

versitesi’nde İş İdaresi ve İşletme bölümünü bitirdi. Sınai ve mali piya-

salarda uzun yıllar yöneticilik yaptı. Bankacılıkmesleği sırasında çeşit-

li bankaların genel müdürlük, yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığını

yaptı. Türkiye ve yurtdışında bazı bankaların kurucusu oldu. Çeşitli le-

asing, faktoring ve sınai şirketlerin yönetiminde bulundu. Proje bazın-

da danışmanlık işleri yaptı, yapmaya devam ediyor. Enka Okullarının

Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Çeşitli dernek ve vakıfla-

rın kuruluşuna önderlik etti ve yönetim kurullarında yer aldı. Halen

birçok sivil toplum örgütünde aktif olarak rol alıyor.

İBRAHİMBETİLKİMDİR?