İ
MAYIS’TA
VİZYONDAKİLER
Misafir / 6Mayıs
İlk filmi HazanMevsimi-Bir Panayır
Hikayesi’nin yanı sıra dramatik belgesel
filmlere de imza atanMehmet Eryılmaz,
ikinci uzunmetraj filmi
Misafir
'in hem
senaryosunu kaleme almış hemde
yönetmenliğini yapmış. Yıllar önce
baba evinden kovulanNur, 10yıl sonra
annesinin ölümdöşeğinde olduğu haberini alır. Küçük
kızını da yanına alarak baba diyarına gider; amacı dünya
gözüyle annesini görmek ve helalleşmektir.
Yarım/ 6Mayıs
Türkiye'nin doğusundan batısına gelin
olarak gelen bir kızın öyküsü…Fidan 15
yaşında çobanlık yapan bir köy kızıdır.
Babası ve iki kardeşiyle birlikteDoğu'da
bir dağ köyünde yoksulluk içinde yaşar.
Babası, kızını tanımadıkları bir aileye
karşılığındapara alarakgelinolarakverir.
Kızının daha kötü bir hayatı olamaz diye düşünmektedir...
Fidan'ı almaya gelen aile, ülkenin bir diğer ucunda,
Ege'de yaşamaktadır ve geldiklerinde damat yanlarında
değildir. Fidan hayatında ilk kez uzun bir yolculuğa çıkar.
Oyolculuğun sonunda kocası olacak adamla tanışır. Salih,
zekâ geriliği olan bir çocuktur. Fiziken 35 yaşında olsa da,
gerçek yaşı Fidan'dan da küçüktür...
AlisHarikalarDiyarında: Aynanın
İçinden / 27Mayıs
Disney'inAlis Harikalar Diyarında:
Aynanın İçinden filminde, Lewis
Carroll'un sevilen hikâyeleriyle
unutulmaz karakterlerinin yepyeni ve
benzersizmaceraları anlatılıyor. Alis
yeraltının tuhaf dünyasına dönüyor
ve Çılgın Şapkacı'yı kurtarmak için zamanda geçmişe
yolculuk ediyor. Alis Kingsleigh (MiaWasikowska) son
birkaç yılını babasının adımlarını takip ederek geçiriyor ve
açık denizlere seyahat ediyor. Londra'ya dönüş yolunda
sihirli bir aynayla karşılaşıyor ve yeraltının fantastik
dünyasına dönerek arkadaşları olanBeyaz Tavşan
(Michael Sheen), Absolem(AlanRickman), Cheshire
Kedisi (Stephen Fry) ve kendisi olmayanÇılgın Şapkacı'yla
(JohnnyDepp) karşılaşıyor. Şapkacı büyüklüğünü
kaybettiği içinMirana (AnneHathaway) Alis'i zamana
hükmedenBüyük Saat'in odasının içindeki Renkküreyi
ödünç almak üzere bir yolculuğa gönderiyor. Geçmişe
gidenAlis, hayatlarının farklı dönemlerindeki dostları ve
düşmanlarıyla karşılaşıyor ve zaman dolmadan önce
Şapkacı'yı kurtarmak için amansız birmücadeleye giriyor.
İnsanoğlunun doğa karşısındaki çaresizliği, pek çok defa
sinema filmlerine konu oldu. Uçsuz bucaksız bir doğa ve
onunla mücadeleye girişen; aslında yalnız ve ‘küçük’ in-
sanın acziyeti, sinemanın büyüsüyle birleştiğinde, ortaya
muhteşem kadrajlar çıkar.
Bu yıl gösterime giren; En İyi Yönetmen, En İyi Oyuncu ve
En İyi Görüntü Yönetmeni dallarında Oscar’ı kucaklayan
Diriliş (The Revenant)
, bize bu imkanı sağlayan filmlerden
biri. Birdman’den sonra tekrar iddialı bir filme imza atan
Alejandro González Inarritu,
Diriliş
ile zorlu bir doğaya karşı
hayata tutunmaya çalışan bir adamın, Hugh Glass’ın öykü-
sünü eşsiz kadrajlarla anlatıyor.
Aslında hikaye son derece basit:
Diriliş
, 1823 Amerikası’n-
da, Hugh Glass adında, kürkleri için hayvanları avlayan bir
kuruluş için çalışan, deneyimli bir tuzakçının intikam öykü-
sü. İlk bakışta çevresindeki hemen her şeye hâkim oldu-
ğunu düşündüğümüz; uçsuz bucaksız doğa karşısında son
derece güçlü olan Glass, bir boz ayıyla karşılaşıp ölümcül
bir şekilde yaralandığı anda ise her şey değişir. Yavaş-
lamamak için ekibi onu ölüme terk ettiğinde ise Glass’ın
artık bir düşmanı vardır. Ancak bu düşmana ulaşmak için
daha büyük engellerle mücadele edip onları aşması gere-
kecektir. Karlar altındaki dağlar, derin ormanlar, çağlayan
nehirler ve uçsuz bucaksız düzlükler… Ve de etrafta gezi-
nen Kızılderililer ile Fransızlar…
2000’lerin en başarılı sinemacılarından biri olan, Oscar ödül-
lü yönetmen Inarritu’nun, Michael Punke'ın
The Revenant: A
Novel Of Revenge (Diriliş: Bir İntikamın Kitabı)
adlı kitabın-
dan sinemaya uyarladığı
Diriliş
, adrenalinin devamlı yüksek
olduğu, görsel bir şölen. Filmi özel kılan unsurlardan biri de
Hugh Glass karakterine can veren Leonardo DiCaprio’nun
bu filmle en sonunda Oscar’ı kucaklamış olması.
UNUTULMAZ SAHNE
Tamamen doğal ortamda çekilen ve Leonardo DiCap-
rio’nun defalarca ölüm tehlikesi geçirdiğini bildiğimiz film,
yer yer oldukça etkileyici sahnelere sahip. Ölmüş bir atın
içinde yaşama tutunan Leonardo DiCaprio’nun efsanevi
sahnesi mesela…
Çekimleri Kanada ve Arjantin’de gerçekleştirilen
Diriliş
,
bizlere yaşama içgüdüsünün ne kadar güçlü olabileceğini
bir kez daha kanıtlıyor. Üstelik fonda, uçsuz bucaksız bir
doğa ve birbirinden güçlü görsel efektler ve eşsiz oyuncu-
luklar var. Yeri gelmişken, Leonardo DiCaprio kadar, ‘kötü
adam’ ‘Fitzgerald’ı canlandıran Tom Hardy’nin de olağa-
nüstü bir oyunculuk sergilediğini belirtelim. Ve usta işi bir
hayatta kalma mücadelesi olan
Diriliş
’in, Inarritu’nun şim-
diye kadar yarattığı belki de en güzel atmosfer olduğunu
söylemeden sözümüzü bitirmeyelim.
yesilay.org.tr
65
YEŞiLAY
•
MAYIS 2016