Sosyal medyanın “sosyal” sorunları! - page 26

Rakam değil, insanız!
Tabii ki kuytu köşelerde ellerini ovuşturarak, sinsi planlar
yaparak, beyinlerimizi yıkayıp bizi köleleri haline getirmek
isteyen karanlık tiplerle karşı karşıya değiliz. Elbette
kendini ispatlama, rahatlama, hiçbir gelişmeyi kaçırmama
ve her şeyden anında haberdar olma isteği gibi takıntılı
durumların oluşması şeklinde kendini gösteren internet /
sosyal medya bağımlılığı kullanıcıların zaafları ve zayıflıkları
ile ortaya çıkıyor. Ancak bağımlılık tablosunun ortaya
çıkmasının sebebi sadece kullanıcıların zaaflarının olması
değil, o zaafların istismar edilmesi. İnternet ve sosyal
medya şirketlerinin kullanıcıların internet üzerindeki
hareketlerini büyük verilere dönüştürüp, bu verileri analiz
edip, çıkan sonuçlara göre reklam ve pazarlama stratejileri
geliştirip, kullanıcıların her geçen gün daha da bağımlı
olmalarına yol açması.
Peki buna karşı ne yapmalı, sorusuna
(psikiyatrik tedavi yöntemlerini dışta
tutarsak) verilebilecek dört başı
mamur bir cevap maalesef ki yok.
Muazzam büyüklükte bir ekonomik
güce hükmeden bu devasa internet
şirketlerinin sundukları “ücretsiz”
hizmetlerin göründükleri kadar
masum olmadıkları, biz “ölümlüler”e
kendini ifade özgürlüğü, katılımcılık, demokratik
hakların kullanımı, çok seslilik gibi görünümler altında
sağlanan imkânların sadece bunlardan ibaret olmadığı,
aynı zamanda ve belki de daha fazla yeni ekonominin
çarkını çevirme amacına hizmet etme işlevine sahip
olduğu gerçeğini fark etmek bu doğrultuda atılmış bir
ilk adım olabilir. Medyaya eleştirel bir gözle bakmayı
sağlamak gibi bir işleve sahip olan “medya okur
yazarlığı” çalışmalarının kapsamını genişleterek bu
çalışma sahasına “sosyal medya okur yazarlığı”nı
da dâhil etmek, bu doğrultuda bilinçlendirme
çalışmaları yapmak kamu kurumları, üniversiteler
ve sivil toplum kuruluşlarının görevi. Bunun yansıra
bireysel kullanıcılar olarak bizler de sahip olduğumuz
farkındalığı daha da artırabilir ve bu farkındalıktan
hareketle bireysel ve kişiye özel önlemler alabilir,
tavırlar geliştirebiliriz. Baş döndürücü bir hızla
gelişen teknolojinin gölgesinde yaşanan
internet çağında “Zuckerberg’in fendi
Maslow’u yendi” gibi gözükse de dev
dijital çarkın dönmesini sağlayan birer
rakam değil de hayatına duyguları,
düşünceleri ve “gerçek” ihtiyaçları ile
yön veren birer “insan” olduğumuz
gerçeğini sürekli hatırda tutmamız bize
bu konuda yardımcı olabilir.
Bağımlılık
tablosunun
ortaya çıkmasının
sebebi sadece
kullanıcıların zaaflarının
olması değil o zaafların
istismar
edilmesi...
DOSYA
MAKALE
yesilay.org.tr
22
YEŞiLAY
OCAK 2015
1...,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25 27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,...88
Powered by FlippingBook