

10
Satıcı kız gülümseyerek baktı ve Selim’e dönerek.
“Kaç taksit olsun?”
Hiç düşünmeden yanıtladı.
“En çok hangisiyse o kadar olsun.”
Maaşından biriktirdiği parayla sonunda istediği akıllı
telefona kavuşuyordu. Satıcı kız kredi kartına 12 taksitle
işlem yaptıktan sonra telefonu karton çantaya koydu ve
Selim’e uzattı.
“Hayırlı olsun, tekrar bekleriz.”
dedi gülümseyerek. Selim yeni
oyuncak almış gibi çocuksu heyecanla çıktı telefon satan
dükkandan.
Biraz ilerideki pastaneye oturup çay siparişi verdi ve hemen
kutusundan özenle çıkardığı yeni akıllı telefonuyla tanıştı.
Hayranlıkla yeni telefonuna baktı ve kullanım kılavuzunu
okumaya başladı.
“Vay be anında sesli çeviri yapabiliyormuş? Yüz tanıma özelliği
çok harika bir şey ya. Ooo tüm dünya haritası da var içinde.
Artık kaybolmak yok oğlum Selim.”
Kılavuzu okuyarak telefonun kurulumunu adım adım
yapmaya başladı, ardından keyifle çayını içti. Daha kurulum
biter bitmez telefon çaldı ve Selim yeni telefonunun
kulaklığını kulağına taktı, gelen çağrıyı yanıtladı.
“Alo. Kimsin? Vay Bahattin nasılsın? Yok be oğlum, yeni telefon
aldım da daha adres listesini eklemedim. Yaaa, en sonmodelini
aldım, bildiğin akıllı telefon işte. Bildiğin dediysem son model
olduğu için en akıllısı. Dünya için küçük benim için büyük adım
oldu bu valla. O takoz telefondan buna atladımresmen ha... Eee
oğlum artık akıllı telefon kullanmayanları dövüyorlar. Çağın
gerisinde mi kalalım yani. Sen ne için aramıştın sahi?... Yoo
yarın çok işim var, eve erken gideceğim. Ayrıca bu telefona çok
para verdim, bir süre gece takılamam. Size iyi eğlenceler. Benim
yeni eğlencem bu artık.. Eyvallah Bahattin’ciğim, görüşürüz.”
Keyifle çayından bir yudum daha aldı ve kulaklıktan gelen
“Tanışalım mı?”
sesiyle irkildi.
“Bahattin sen misin?”
dedi gayri
ihtiyari. Kulaklıktan gelen ses ısrarlı konuşmaya devam etti.
“Yok, ben CX5645”
Ne olduğunu anlamayan Selim ısrarla devam etti.
“Bahattin
oğlum dalga geçme.”
Kulaklıktan gelen ses bir cızırdama
yaptıktan sonra devam etti.
“Bahattin kapattı, ben CX5645.
Ama sen kısaca CX diyebilirsin.”
Selim yaşadığı duruma anlam
veremiyor çaresiz gözlerle etrafa bakıyordu. Kulaklıktan gelen
ses devam etti.
“Şu telefon ekranına bak bari bilader.”
Selim
tedirgin telefon ekranında yazan yazıyı okudu.
“Ben senin telefonun CX5645’im. Merhaba Selim nasılsın?”
“Artık tanıştığımızı varsayıyorum... Eee, nasılsın kanka.”
Selim yaşadığı şok ile etrafına aldırmadan kendi kendine
konuşmaya başladı.
“Vay be şimdi ben telefonla mı
konuşuyorum?”
Çevredeki anlamsız bakan gözlere aldırmadan
yeni arkadaşı akıllı telefon CX5645 ile konuşarak pastaneden
çıktı ve eve doğru yol aldı. Yol boyunca sohbet ettiler.
“Eee kanka anlat bakalım neler yaptın görüşmeyeli.”
diye girdi
konuya Selim. Kulaklıktan yanıtladı CX5645.
“Hiiç, sana satılana kadar uyuyordum. Ben son teknolojiye
sahip bir ürünüm ve sana satılana kadar da uyku
modundaydım kanka.”
Selim kulağında akıllı telefon kulaklığı yol boyunca yüzünde
gülümseme eksik olmadan yeni arkadaşıyla konuşarak eve
geldi. Annesi Nimet açtı kapıyı, yüzünde gülümseme ile
kulaklığıyla konuşarak girdi içeri. Annesi ve kız kardeşi Selin
ile küçük bir apartman dairesinde yaşıyorlardı. Babasını bir
trafik kazasında kaybettiklerinden beri aileye bakmak için
kendini bildi bileli çalışmaktaydı Selim.
Akşam yemeğine kadar evin içinde kankası CX ile konuşmaya
devam ettiler. Bir ara
“Seninle yeniden doğuyorum.”
dedi Selim.
AKL-I SELİM
MİZAH ÖYKÜSÜ
Faruk Karaçay / Oyuncu - Yazar