

13
12 yıl eğitim verdim. Onun izinden giderek bugün en iyi
karikatüristlerden olanMetinÜstündağ, Kötü Kedi Şerafettin,
Zafer Temuçin, Kenan Aydın, Seyfi Şahin hepsi bu kursta
yetişti. Onlarla gurur duyuyorum ve bu gurur ile yaşıyorum.
Bundan daha büyük bir mutluluk olmaz benim için.
Yeşilay’ın gençlere ve çocuklara yönelik bağımlılıklarla
ilgili çalışmalarında katkı sağlıyorsunuz. Mavi Kırlangıç
Yeşilay Çocuk Dergisi’nin 50. yıl kutlama etkinliği
çerçevesinde yapılan atölye çalışmasında da çocuklara
çizimler yaptırdınız. Yeşilay’ın genel anlamda bu
çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeşilay, başta gençler olmak üzere toplumu bağımlılıklardan
korumak için çok güzel faaliyetlerde bulunuyor. Hiçbir
ayrım gözetmeksizin toplumun her kesimine ve her yaşa
hitap edecek faaliyetler yapıyorlar. Özellikle çocukları
sağlıklı yaşama yöneltmek için her fırsatı kolluyorlar.
Her yönden her koldan çalışıyorlar. Yeşilay’ı tebrik ediyor
ve kutluyorum ayrıca bu güzel çalışmalarının devamını
diliyorum. Yeşilay’ın yayın hayatına soktuğu Mavi Kırlangıç
Yeşilay Çocuk Dergisi’nin 50. yaşını karikatür atölyesinin
de içinde bulunduğu bir etkinlik ile kutladık. Bu benim için
çok büyük bir mutluluk; çocukların hayatlarına, hayallerine
dokunabilmek, mizah aracılığıyla onlara yol göstermek
çok harika ve anlamlı bir şey. Karikatür bir hoşgörü sanatı,
insanalara güzel şeyler sunuyor. İnşallah karikatür ve
Yeşilay’ın çalışmaları hep sürer.
Mizahın bağımlılıkla mücadeleye karşı etkisi nedir,
biraz bahseder misiniz?
Şöyle ki, her şeyde olduğu gibi bağımlılıklarla mücadele
ederken de biraz gençlerin suyuna giderek hareket etmek
gerekiyor, o zaman gerçekten olumlu sonuçlar alıyorsunuz.
Karikatür bu anlamda çok iyi bir araç. Karikatürden
etkilenmenin ve çizmenin bir yaşı da yok. Karikatür herkesi
yakalıyor. Karikatür sanatı ne kadar çok sevilir, uygulanır
ve tatbik edilirse insanlar daha hoş görülü olur, her şeyi
sorgulayıcı gözlerle ama hoş görü sınırları içerisinde ele
alırlar. Mizahın çok büyük etkisi vardır. Karikatüre bakanlar
aynaya bakmış gibi oluyor.
Türkiye’de karikatüre, mizaha bakış açısı nedir?
Bizim topraklarımızda karikatür 1870’den beri var, daha
öncesinde yok diyebiliriz. Çünkü o dönem toplumlarında
resmin günah olduğu düşünülüyor. Sonraki yıllarda ise
karikatür çizilmeye başlanıyor ama karikatüristler bir araya
gelmiyorlar, birbirlerini tanımıyorlar. Bu yüzden aslında 1970’li
yıllara kadar çok az karikatürist yetişiyor. 1970’li yıllarda
karikatüristler arasında birleşmeler oluyor, bir araya gelmeye
başlıyorlar. Biz de bu dönemde ustalarımızın önderliğinde
pek çok karikatürist bir araya gelerek Karikatürcüler
Derneği’ni kurduk. Dernekte pek çok çalışmalar yaptık,
bağımlılıkla mücadele konusunda da çalışmalar yaptık,
yarışmalar düzenledik ve pek çok kaliteli karikatürün
çizilmesinde ön ayak olduk.