

ÇİÇEKLER DE
BİRLİKTE GÜZEL
Can, o güne kadar yaşamadığı duygularla
tanışıyordu. Bu yeni duyguları nasıl
kabulleneceğini bilemiyordu. Çoğunlukla
umut doluydu. Her şeyin eskisi gibi olacağına
inanıyordu. Bazı anlar da içini tuhaf bir endişe
kaplıyordu.
“Peki, ya düzelmez de güzel günler geri
gelmezse?” İşte bu düşünce içini kemirip
duruyordu. Gül Nine’nin bir an evvel iyileşip
hastaneden çıkması için dua ediyordu.
Gönülden edilen dualar kabul olurdu. Can da
tüm içtenliğiyle diliyordu ninesinin sağlığına
kavuşmasını.
Can okula gidip geliyordu. Yemeğini yiyor,
ödevlerini yapıyor, hatta arkadaşlarıyla birlikte
oynamaya da gidiyordu. Hayat bir şekilde akıp
gidiyordu. Ancak içinde tarifi imkansız bir boşluk
var gibiydi. Ninesini haftada bir kez hastanede
ziyaret ediyordu. İçindeki sevgi yüzünde güller
açtırıyor gibiydi. Onu görmek çok güzeldi.
Bir sabah annesi Can’ı, “Uyan Can! Müjdemi
isterim bak!” diye neşeyle bağırarak uyandırdı.
“Bir an evvel kahvaltını et. Hazırlan. Ninen bugün
hastaneden taburcu oluyor.”
Can kulaklarına inanamadı. “Teşekkür ederim
Allah’ım. Çok teşekkür ederim.” derken buldu
kendini. Umutları boşa çıkmamıştı. Gül Nine’ye
kavuşacaktı nihayet. Üstelik Gül Nine bir süre
onların evinde kalacaktı. Can’ın annesi onun için
bir oda hazırlamıştı bile.
Gül Nine’nin hastaneden eve geldiğini duyan
birçok insan ziyarete gelmişti. Evin içinde sanki
düğün varmış gibi bir kalabalık olmuştu. Kimisi
dostlarıydı, kimisi akrabaları…
Can, evdeki hüzünlü havanın yerini neşenin aldığını
görüyordu. Gül Ninesi varlığıyla birçok insanı
bir araya getirmeyi başarmıştı yine. Akşam vakti
kalabalık çekilince Can, ninesinin başucuna oturdu.
“Hoşgeldin nineciğim! İyi ki geldin. Sen gelince eve
de neşe geldi. Sayende birçok akrabamızla da
tanıştım. Meğer ne geniş bir aileymişiz.” dedi.
“Hoş bulduk Can’ım! Hamdolsun bugünümüze.
Hem sağlığıma hem de sevdiklerime kavuştum.
10
Mavi Kırlangıç - Ekim