hepsinden de önemlisi eski ayakkabıya ulaşmak
veya yeni bir ayakkabıya sahip olmak için küçü-
cük yüreğiyle olağanüstü çaba sarf eder. Film bu
çabanın öyküsünü anlatıyor.
Sahip olduğumuz maddi-manevi bütün de-
ğerlerin unutulduğu 21. yüzyılda iki kardeşin bu
masalsı öyküsü bizi geçmişimize daha doğru-
su saflığımızın ve temizliğimizin bozulmadı-
ğı çocukluk çağımıza götürüyor. İran’ın dar so-
kakları, komşuluk ilişkileri, aza kanaat etme ve
hepsinden de önemlisi sevgi-saygı ve güzel ah-
lakın işleniş biçimi filmin en etkileyici yanla-
rından birisi. Bunun yanı sıra filmi izlerken bu
iki küçük kardeşin dünyalarının sevimli oldu-
ğu kadar incelikle işlenmiş yok-
sulluğu ve beraberinde getir-
diği acıyı göreceksiniz. Ali
ve Zehra her şeyden önce
tıpkı bizim geleneksel
Türk ailemizde oldu-
ğu gibi terbiyeli, yar-
dımsever, saygılı ve
dürüst çocuklar ola-
rak yetiştirilmişti. Bu
da onların içinde bu-
lundukları zor şart-
lara rağmen küçücük
bedenlerinde bir yetişkine kıyasla kocaman yü-
rekli olmalarını sağlamıştı. Oldukça sade bir bi-
çimde çekilen ve duygusal yoğunluğu çok faz-
la olan bu filmin dikkat çeken bir diğer önemli
noktası da sahip olduğumuz maddi/manevi bü-
tün değerlerin hatta anne-babamızın dahi kıy-
metini ne derecede bilip bilmediğimizi sınamış
olmasıdır. Çünkü içinde yaşadığımız toplum
bizleri adeta bir makineye çevirerek tükettikçe,
tükenmekten ziyade tükettikçe var olacağımız
anlayışını empoze etmektedir. Ali ve Zehra’nın
sahip olduğu tek bir çift ayakkabıyla bizim sahip
olduğumuz onlarca belki de yüzlerce çift ayak-
kabıyı karşılaştırdığımızda filmin vermek iste-
diği mesaj anlaşılacaktır. Yaklaşık 180.000 do-
lar gibi küçük bir maliyetle çekilmesine rağ-
men Hollywood’lu rakiplerini geride bırakarak
1998 yılında “Yabancı Dilde En İyi Film Akade-
mi Ödülü”ne aday gösterilen ve daha birçok dal-
da onlarca ödüle layık görülen Cennetin Çocuk-
ları filmi izlenilmesi ve tavsiye edilmesi -özel-
likle de yeni dönemin teknoloji bağımlısı, her is-
tediğini kolayca elde edebilen çocuklara- izletil-
mesi gereken bir filmdir diyebiliriz. Her dakika-
sını gözleriniz dolu dolu izleyeceğinizi ve filmin
her sahnesinde unutulan değerlerimizi hatırla-
yacağınızı iddia ederim.