mesinin bir yandan mutluluğunu yaşıyo-
rum; bir yandan da endişesini… Endişe-
si de olaya siyasi boyutta bakılmasından
kaynaklanıyor. Siyaset işin için girdiğin-
de ister istemez şöyle bir olgu oluşuyor;
mücadeleye destek veren bizdendir, des-
tek vermeyen bizden değildir. Bu konu-
nun insanları ötekileştirme mekanizma-
sı olarak kullanılması en büyük sosyal
çekincem. Yeşilay’ın bu konuda çok ti-
tiz davrandığını biliyorum ve bu konuda
Yeşilay’ı tebrik ediyorum.
“Bağımlılık topyekûnmücadele edilmesi
zorunlu olan bir alan”
Sigara yasağını bizler de yayında ayak-
ta alkışlıyoruz, bu gelişmeden büyük bir
heyecan yaşıyoruz. Fakat ben sokağa çık-
tığımda bu kuralın karşılığını görmeyin-
ce de üzülüyorum. Bugün çıkalım İstik-
lal Caddesi’ndeki mekânlara; restoran-
larda, kafelerde sigara gayet rahat içiliyor.
Üstelik ‘Burada sigara içmek yasaktır.’ ta-
belası da asılı. Sigara yasağını koyuyor-
sunuz ama uygulamada sıkıntı varsa? İş-
letmecilere hiç bilmiyormuş gibi soruyo-
rum; burada sigara içmek yasak değil mi,
içiyor herkes diyorum. İşletmecinin ceva-
bı: ‘Bir sakal atıyoruz gelen zabıtaya, içi-
riyoruz burada sigarayı.’. İnsan bunları
duyduğu zaman çok üzülüyor. Ben bun-
ları duyuyorum diye mücadeleden vaz-
geçecek yapıda bir insan değilim ama in-
san istiyor ki herkes işin ucundan tutsun.
Çünkü bu ne tek başına Yeşilay’ın, ne tek
başıma benim, ne de tek başına Başbaka-
nımızın üstesinden geleceği bir konu. Bu
yediden yetmiş yediye herkesin ucundan
tutması gereken bir konu. Herkes göre-
vini yaptığı zaman tümevarıma ulaşabi-
liriz. Devletin bu konuda attığı adımları,
çıkardığı kanunları olumlu buluyorum;
kanunu çıkarttıktan sonra takipçisi ol-
mamasını da son derece eleştiriyorum.
Bizim görevimiz toplumu kaynaş-
tırmak. Sağlıklı, eğlenceli ve maneviya-
tı yüksek bir toplum oluşturmaya çalışır-
ken toplumun kutuplaşmasına ön ayak
olamayız. Toplumun kutuplaşmasına ne-
den olan baş unsur insanı ötekileştirmek.
Bizler bu onurlu mücadeleyi devam et-
tirirken insanların hassas noktalarını da
dikkate almamız gerekiyor, onlara anla-
yış göstermemiz gerekiyor. Elimden gel-
diği, ömrüm yettiği kadar insan hayatını
karartan bağımlılıklar ve bağımlılık ya-
pıcı maddelerle mücadele edeceğim.
53