Yeşilay Dergisi-Ağustos-955.Sayı-Aile İçi İletişim - page 51

Ülkemizdeki medya sektörünün de geç geliş-
mesi dolayısıyla çok zor şartlar altında rad-
yoculuk hayatına başladınız. Bu süreç içeri-
sinde CemArslan’ı ve yaşadıklarını dinlemek isteriz…
Radyoya başladığımda Türkiye’de aslında rad-
yo diye bir şey yoktu. Daha doğrusu özel ya-
yıncılık yoktu. TRT’nin yaptığı standart bir ya-
yın vardı. Konuşma şekli belli olan, sınırla-
rı belli olan, konuşma sınırları çizgisinden asla
dışarı çıkılamayan bir klasik yayıncılık var-
dı. RTÜK diye bir kurum da yoktu. Kütük diye
bir şey vardı aslında; insanlar hoşlanmadığı za-
man radyoyu basabiliyorlardı. Yayın yaptığınız
zaman neyi söylemeniz, neyi söylememeniz ge-
rektiğini hiç bilmiyordunuz. İnsanların hoşu-
na gidilebilecek şeyleri deneme yanılma yönte-
miyle bulmak zorunda kalıyorduk. Belki bizim
gibi mesleğe ilk başlayanların uzun süre yayın-
da olmasının ana sebeplerinden bir tanesi de
budur. Sokaktaki vatandaşın bir radyo progra-
mından veyahut da bir medya mensubundan
neyi istediğini, neyi istemediğini çok net ola-
rak öğrendik. Türkiye’de zor bir dönemde rad-
yoculuğa başladık. Neden zor bir dönem? Çün-
kü TRT gibi sınırları son derece kalın çizgilerle
çizilmiş bir devlet yayıncılığından hiç sınırı ol-
mayan, uçabildiğin kadar uçmakta özgür oldu-
ğun bir yayıncılığa geçtik. Fazlası da zarar, azı
da zarar. Orta karar oluşana kadar Türkiye baya
bir yıl kaybetti medya anlamında. Türkiye’de
özel medya bir 30 sene öncesinden başlasay-
mış çok daha iyi olurmuş aslında. İşte bizler de
oradan bugünlere kadar Allaha şükür alnımızın
akıyla geldik.
Kısa zamanda sevilen, popüler bir radyocu ve aynı za-
manda televizyon programcısı oldunuz. Radyocu ol-
manız hasebiyle sormak isterim; insanlarla bu denli
güçlü bir iletişimi nasıl sağlıyorsunuz?
Bir mutfak düşünün, son moda fırınınızın ol-
ması, en moda mutfak cihazlarınızın olma-
sı çok lezzetli bir yemek yapacağınızın anlamı-
na gelmiyor. Evet, tabii ki diksiyon lazım, akı-
cı bir Türkçe lazım, kelime dağarcığı lazım, bil-
gi birikimi lazım. Ama tüm bunlara sahip ol-
mak illa insanların çok beğendiği bir programı
yapacaksınız anlamına gelmiyor. Çünkü han-
gi bilgiyi ne zaman ve nerede kullanacağını-
zı, hangi bilgiyi daha sonrasına saklayacağını-
zı, hangi bilgiyi o anda tüketebileceğinizi, hangi
bilgiyi espri ile destekleyebileceğinizi, hangi bil-
giyi sadece bilgi olarak vereceğinizi bilmelisi-
niz. Bazı bilgiler vardır; o bilgiyi vatandaşa ve-
receğiniz zaman o bilginin etrafını espriyle dol-
durmamanız gerekir. Espri ile konuyu bulan-
dırmamak lazım. Bazı konular var; konu olarak
çok zayıf. O konunun ilgi çekecek hale gelmesi
için biraz espri ile desteklenmesi gerekiyor. Ko-
nularda o arzulanan lezzeti yakalamak için ne-
rede, nasıl konuşacağınızı çok iyi bilmeniz la-
zım. Bence bizim programın dinlenme oranı-
nın iyi olması, insanlar tarafından tercih edili-
yor olmasının ana sebeplerinden bir tanesi de
bu. Ekibimizi de göz ardı etmemek lazım, ekibi-
mizi de dikkatli seçiyoruz. Gazoz Ağacı’nda ben
Cem Arslan olarak ön plandayım ama ekibimin
de programın başarısında katkısı büyük.
Sizi iyi bir programcı olmanızın yanı sıra bağımlılıkla-
ra karşı verdiğinizmücadeleniz ile de tanıyoruz…Ge-
nel olarak sizin dünyanızda bağımlılığın tanımı nasıl?
Sizin Temmuz sayınızda röportaj yaptığı-
nız Zafer Ercan’la bu konu üzerinde çok ça-
lıştık. Bağımlılık bir şeye bağlı olma durumu-
dur. Bu her şey olabilir. Bir şeye bağlı olma du-
rumu insanın özgürlüğünü kısıtlayan bir du-
rumdur. Yaradan’ın yaşamımızı devam etme-
miz için bize verdiği özellikler ve düşünce yapı-
sı var. Şimdi buna sonradan kattığımız, onsuz
yapamadığımız her şey bağımlılık oluyor. Ba-
ğımlılık deyince insanların aklına ilk önce siga-
ra, alkol veya narkotik maddelere olan bağım-
49
Sokaktaki vatandaşın bir
radyo programından neyi
isteyip, neyi istemediğini
net olarak bilmemiz bizim
gibi mesleğe ilk başlayan-
ların uzun süre yayında ol-
masını sağlamıştır.
SÖYLEŞI:
SÜMEYYA OLCAY
FOTOĞRAF:
BETÜL OLCAY
1...,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50 52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,...68
Powered by FlippingBook