

çocuklar sonrasında yavaş
yavaş grup oyunları oynamaya
başlıyor. Çocuk bu yaşlarda ne
kadar çok sosyal ortama girer ve
akranlarıyla bir arada bulunursa
sağlıklı ilişki kurma konusunda
o kadar beceri kazanıyor.”
OKUL SEVGİSİNİ DE
ETKİLİYOR
“Arkadaşlar tarafından
aranmak, sevilmek, beğenilmek
benlik saygısını artıran bir
faktör” diyen Arzu Çiftçi,
arkadaşlarla kurulan ilişkilerin
çocukların aileden sonra bir
yere ait olma duygusunu da
geliştirdiğini vurguluyor.
Çiftçi şöyle devam ediyor:
“Bu sebeple, çocuğun okulu
sevebilmesi ve kendini mutlu
hissetmesindeki en önemli
faktörlerden biri; arkadaşlarıyla
olan ilişkisi. İnsanoğlu hayatla
ilgili kavramları, iyiyi-kötüyü
arkadaşlarını ya da akranlarını
gözlemleyerek de öğreniyor.
Çocuk her dönem yaşına
uygun oyunlar oynuyor ve yaş
büyüdükçe oyunlar, arkadaşlarla
birlikte yapılan aktiviteler haline
geliyor. Bu sebeple arkadaş bir
çocuk için aynı zamanda eğlence
ve oyun anlamına da geliyor.”
OYUNDAKİ ROLLER
KARAKTER PROVASI
Arzu Çiftçi, çocukların
oyun içinde aldığı roller ve
akranlarının geri bildirimlerinin;
kendilerini tanımaları ve
değişmelerine yardım ettiğini
söylüyor. Oyunlar sırasında
değişik roller almanın
erişkinliğin ya da değişik
karakterlerin provası gibi ve çok
öğretici olduğunu belirten Çiftçi;
“Akran ilişkisi, aile ilişkilerinden
farklı olarak denk bir ilişki
biçimidir. Dolayısıyla çocuğun
daha özgür davrandığı bir
ortam yaratır” diyor. Çocukların
ilkokul çağında arkadaş seçerken,
genellikle aynı cinsle, eş düzeyde
sosyal ya da duygusal olgunluğu
olanları tercih ettiğini dile
Ebeveynlerin, çocuklarıyla
arkadaş olduklarını
söylemesi yanlıştır.
Çocuklar pek çok arkadaş
bulabilir ama tek
ebeveynleri vardır. Onları
koruyacak, gerektiğinde
sınırlayacak, sebep-sonuç
ilişkisi kurmasını
sağlayacak anne-babaya
ihtiyaç duyarlar.
döneminde arkadaş seçimine
aşırı cinsiyetçi, statü, zenginlik
gibi birtakım kriterlerle
yaklaşması, çocuğun hayata
ve diğer insanlara bakışında
yanlış inançlara sahip olması ve
diğerleri tarafından dışlanması
gibi sonuçlar doğurabilir.
Dikkatli olunmalı.”
ERKEN MÜDAHALE İLE
SORUNLAR BÜYÜMEDEN
ÇÖZÜMLENEBİLİR
Okul döneminde ebeveynlerin
daha dikkatli olmaları
gerektiğini dile getiren Arzu
Çiftçi, bu dönemde çocukta fark
edilmemiş bazı problemlerin
ortaya çıkarılabileceğini
ve yakalandığında erken
müdahale ile daha büyük
sorunlara yol açmadan
kolayca halledilebileceğini
vurguluyor. Çocuk ilkokula
başladığında sınıf disiplinine
uyma ve öğrenmede sorun
yaşanabileceğini söyleyen
getiren Çiftçi; yaş ilerledikçe;
ortalama 11-12 yaş sonrası
kişilik özellikleri uyan kız ve
erkek çocukların birlikte zaman
geçirmeye başladığını söylüyor.
AKADEMİK BAŞARI HER
ŞEY DEĞİL
Aileler açısından unutulmaması
gereken önemli nokta şu:
“En değerli şey; çocuklarının
akademik başarısı değil.
Bununla birlikte sosyal uyumu
olan ve akranları ile arkadaşlık
kurabilen mutlu insan olmaları”
diyen Arzu Çiftçi şöyle devam
ediyor: “Toplumsal kuralların
ve insan ilişkilerinin nasıl
olması gerektiği ilk olarak
ailede öğretilmeye başlanıyor.
Çocuğa paylaşma, yardımlaşma,
başkasının duygularını anlama,
dürtülerini kontrol etme,
kurallara uyma, saygılı olma,
fiziksel ve sözel şiddetin yanlış
olduğu ailede öğretilmeli.
Özellikle ailenin kreş ve ilkokul
Çocuklar ebeveynlerini örnek alır. Bu sebeple
arkadaşları ile görüşen, komşuluk ilişkileri iyi olan,
sık sık sosyal ortamlara giren ebeveynlerin çocukları
arkadaş edinmeyi hayatın doğal bir parçası gibi
yaşar ve daha kolay beceri kazanır.
EKİM 2018 27