Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  24 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 24 / 84 Next Page
Page Background

ANNE-BABALAR OKULA HAZIR MISINIZ?

dosya

Eylül ayıylabirlikte2017-2018eğitimöğretimyılı başlıyor. Yeni eğitimöğretim

yılındaöğretmenlerinyanı sıraaileleredebüyükgörevler düşüyor. YEDAM’ın

uzmanklinikpsikologlarıylaaile-çocuk, okul-çocuk, okul kaygısı veçocukları zararlı

alışkanlıklardankorumayöntemleri üzerinekonuştuk.

Zararlı alışkanlıklar edinen

çocuklara/gençlere

baktığınızda genellikle nasıl

profillerle ve aile öyküleriyle

karşılaşıyorsunuz?

Bu konuda çok farklı aile

profilleriyle karşılaşabiliyoruz.

Gencin dezavantajlı bir çevrede

yetişmesi, ebeveynlerin

kötü alışkanlıklara sahip

olması, ailede belirgin ruhsal

bozuklukların olması, kaotik

ve stresli aile ortamı en sık

görülen profil olurken, bazen de

tamamen kötü alışkanlıklardan

uzak, ruhsal olarak dengeli bir

ailede büyüyen bir gencin de

uyuşturucu madde kullanımına

yöneldiğini görebiliyoruz.

Ailede ruhsal sorunları olan

bireyler ya da bağımlılık

öyküsü olan bireylerin olması

en büyük risk faktörlerinden

biri. Böyle ailelerde her daim

kaotik ve stresli bir ortam

“ÇOCUKLARIN ÇEVREYLE İLK İLETİŞİMLERİ

AİLEDE BAŞLAR"

BURCU ÇETİN ŞEKER

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG:

YEDAMUZMANLARI ÖNERİYOR:

hakim olduğu için çocuğun

kötü alışkanlıklara yönelmesi

daha sık görülüyor. Bunun yanı

sıra uyuşturucu kullanımının

yaygın olduğu çevrelerde

yetişen ve arkadaş grubunda

kullanımın yaygın olduğu

gençler de büyük risk altında.

Uyuşturucu madde kullanımı

nedeniyle başvuran gençlerin

ailelerine baktığımızda,

genelleyebileceğimiz bir profil

göremiyor oluşumuz, bu

durumun aslında toplumun

her kesiminden insanın risk

altında olabileceğini gösteriyor.

Bazen de ailede herhangi bir

bağımlılık öyküsü olmasa

bile ebeveynlerin doğru

olmayan yetiştirme tarzları da

çocukların kötü alışkanlıklara

yönelmesinde etkili olabiliyor.

Çocukların; sigara, alkol

ve uyuşturucu maddeler

hakkında bilgilendirilmemesi,

tabu olarak görülerek

çocukların bu konularla ilgili

eğitilmesinden uzak durulması,

çocuğun kötü alışkanlıklara

bulaşma ihtimalinin yok

sayılması ve inkar edilmesinin

de risk olduğu görülüyor.

Uyuşturucu madde kullanımı

nedeniyle başvuran gençlere

baktığımızda, okuldan/

eğitim sisteminden ve

yaşıtlarının içinde bulunduğu

süreçlerden uzaklaşmış

bu nedenle de toplumdan

uzaklaşmış, sosyal becerileri

zayıf, sorunlarla baş etme

mekanizmaları gelişmemiş

gençler olduğunu görüyoruz.

Bu gençler, birtakım sosyal ve

ruhsal gelişim aşamalarında

ÇOCUK RUHSAL AÇIDAN

OKUL KAVRAMINA ALIŞTIRILMALI

Yeşilay

24