EYLÜL 2017 69
andıran gusulhaneler (yunmalık)
bile var!
Böylece, büyük bir ailenin tüm
bireylerinin hem aynı çatı altında
olmaları hem de istediklerinde
kendi özel hayatlarına
çekilebilmeleri sağlanmış.
Bu evlerin güzelliği sadece
mimari yapılarında değil elbet,
bununla birlikte ayrıntılarda da
gizli. Misal, zemin katı üst katlara
bağlayan merdiven bu güzel
ayrıntılardan biri, zira burada
ahşap işleme sanatının doruğa
çıktığını görebilirsiniz. Bir diğer
zirve noktası, kalem işleri ve ahşap
süslemeleriyle ustaların tüm
maharetini sergilediği baş oda.
Bana sorarsanız bir de manevi
tarafı var bu evlerin…Bereket
vermesi için odalara konulan
buğday başakları mı dersiniz,
uğur getirsin diye saçaklara
asılan geyik boynuzları mı…
Evlerin inşa kitabelerinde yer alan
“Maaşallah”ın simgelediği inançtan
daha sihirli bir tılsım ne olabilir ki?
Ve bir de harcında yer alan doğa ve
insan sevgisi!
NESİLLER BOYU DEVAM
EDEN MİSAFİRPERVERLİK
Safranbolu’nun popüler bir turistik
adres haline gelmeye başladığı
yıllarda, geleneksel evlere de yoğun
bir ziyaretçi akını başladı doğal
olarak. Önceleri konukseverlik
gereği ziyaretçileri içeri buyur eden
görmüşler. Bunun yazılı bir kuralı
yok elbette, ama sonuç olarak
ortaya böyle bir kent çıktığına göre
hepsinin de bu sözlü anlaşmaya
bağlı kaldığı aşikar. Evlerin her
biri komşuluk geleneğine, doğaya
ve iyi yaşama verilen değerin bir
ifadesi aynı zamanda. Bu nedenle
hiçbiri bir diğerinin güneşini,
manzarasını kesmiyor. Pencereler,
komşunun bahçesine açılmıyor.
Çatıdan gelen yağmur suyu,
yandaki bahçeye boca edilmiyor…
Safranbolu evlerinin çoğu, iki-üç
katlı konak tipi yapılar. Tüm
geleneksel konutlarda olduğu
gibi Safranbolu evlerinde de
zemin kat; taşlık (hayat), mutfak,
depo ve ahır gibi mekânlardan
oluşuyor. Üst katlarda odalar
ve sofalar yer alıyor. Evdeki
zaman, yaz aylarında zemin katta
geçiyor. Havadar ve ışıklı olan
“taşlık”, ev halkının bir araya
geldiği, misafirlerin ağırlandığı
“yaşam alanı” olarak karşımıza
çıkıyor. Kışın ise ev halkı ikinci
kata taşınıyor. Üçüncü kat, özel
yaşamın geçtiği yer. Evin en güzel
ve manzaralı odası olan “baş
oda”, genellikle en üst katta yer
alıyor. Aslında her bir odanın bir
işlevi var diyebiliriz. Bu yüzden
“baş oda”, “kitaplık”, “namaz
odası”, “ekmek evi” (mutfak) gibi
değişik adlarla anılıyor odalar.
Bazı evlerin bahçelerinde ayrı
bir kapıyla girilen selamlık
köşkleri de bulunuyor. Bunların
büyük odalarında çoğunlukla
sedirlerle çevrili havuzlara
rastlamak mümkün. Evlerdeki
pencereler ve çıkmalar ise ayrı bir
zenginliğin simgesi. Kim bilir bu
pencerelerden dışarıyı izlemek
ne kadar ilham vericidir diye
düşünmeden edemiyorsunuz!
Safranbolu evleri, bir büyük aile
yapısını oluşturan her çekirdek
aileyi ayrı ayrı barındırabilecek
şekilde iç içe geçen haneler olarak
tasarlanmış; her bir haneye tüm
ihtiyaçlarını karşılamak üzere
ahşap dolaplar, yüklük ve ocak
yerleştirilmiş. Dahası dolapların
içinde bugünün duş kabinlerini
Evlerin her biri komşu-
luk geleneğine, doğaya
ve iyi yaşama verilen
değerin bir ifadesi aynı
zamanda. Bu nedenle
hiçbiri bir diğerinin gü-
neşini, manzarasını
kesmiyor. Pencereler,
komşunun bahçesine
açılmıyor. Çatıdan ge-
len yağmur suyu, yan-
daki bahçeye boca edil-
miyor…