

Yeşilay
80
SİGARA İÇENLER ÇEVREYİ
RAHATSIZ EDER
Hilal-i Ahdar
15 Ağustos 1341 (1925) C.1, No:13, Sayfa 91
*Hilal-iAhdarYeşilayCemiyeti’nin ilk ismidir. Aynı zamanda1925
yılındanbuyanayayınlananYeşilayDergisi’neadını vermiştir.
1. SÜTUN
Sigara içenler ne hodbindir. Çoluğun çocu-
ğun nafakasını bu derece müstekreh bir âde-
tini tatmin için ihlal eyleyen tiryaki zaten bu
itiyat ile hodbinliğini gösteriyor. Vapur kama-
ralarında, tramvaylarda, sinemalarda, tünel
vagonlarında, şimendiferlerde, salonlarda,
gazinolarda ortalığı tütün dumanına boğan-
lar keyiflerini yaparken herkesi ne kadar izaç
ettiklerini düşünürler mi? Böyle umumi
ve kapalı yerlerde sigara içmenin nezaket-
sizlik ve saygısızlık olduğunu takdir ederek
kendiliklerinden içmemeleri lazım gelirken
hükümetin yasağına bile karşı gelenleri, kon-
düktörlerin ihtarlarına rağmen sigaralarını
söndürmeyenleri her gün görmüyor muyuz?
Sigara dumanından boğulduğu için kondük-
töre tramvay penceresini açtıran bir hanımı
soğuk geliyor, rahatsız oluyoruz diye tekdire
kalkan tiryaki kapalı vagonda kendi keyfi için
savurduğu dumanla herkesin rahatsız oldu-
ğunu düşünür mü? Soğuktan veya cereyan-ı
havadan zayıf insan belki nezle olabilir. Fakat
sigara dumanından da alışmayan boğulur,
başı boğazı, göğsü rahatsız olur.
Vapur ve tünellerden girer çıkarken itişen,
kucak kucağa halkın arasında hala sigarasını
söndürmeksizin cereyanla sürüklenenler ne
terbiyesiz heriflerdir. Küllerini önündekinin
ensesine düşürür, yanan ucunu başkasının
elbisesine dokundurur. İhtar edilse yandıktan
sonra söyleyebilirsiniz diye saygısızlığına di-
ğer bir küstahlık daha zammeder.
2. SÜTUN
Ah, sigara içenler!.. Kendinizi zehirliyorsu-
nuz, ona karışmıyoruz. Fakat bizi ne kadar
rahatsız ediyor, ne kadar iğrendiriyorsunuz
bilmezsiniz. Her yere balgam saçarsınız, say-
gısızca öksürür, tükürüklerinizi üstümüze
başımıza serpersiniz. Bir lokantaya girsek ip-
tidamasa üzerindeki tablada sizin tükürükle-
riniz üzerinde duran dünyanın enmüstekreh
şeyi, sigara
Fotoğraf alt yazısı: Tıp Kongresinde Türki-
ye’de sıtma coğrafyası hakkında tebligatta
bulunacak olan sıhhiyemizin rükn-i mekini
Müsteşar Ahmet Fikri Bey
izmaritleri gözümüze çarpar, iştahımız kapa-
nır. Bir salona girsek sigara dumanlarınızın
öğürtücü bayat kokusunu perdelerine va-
rıncaya kadar sinmiş hissederiz. Bir masada
muhallebi yerken cebinizden tabakanızı çı-
kardığınızı görür görmez kalbimizde bir he-
lecan başlar, sigarayı yakıp dumanını sureti-
mize savurmadan kaçmanın çaresine bakarız
ki canım muhallebi öğürtü ile geri gelmesin.
Sizin yüzünüzden insan yüzü görmeye hasret
kalırız, merdümgiriz yaşarız. İyi bir tiyatro
kumpanyası gelse biz bir defa bile görmekten
mahrum kalırız. Tiyatrolarda belediyenin
memnuiyet levhalarına rağmen sizin saygı-
sızca bizi rahatsız edeceğinizden eminiz. Sar
3. SÜTUN
hoşun bir vakt-i tahrimi vardır biliriz fakat siz
her zaman sigaranızı tüttürürsünüz. Nihayet
tahammül edemeyip bir tiyatroya, konsere git-
sek korktuğumuza uğrarız. Ne musiki nağme-
sinden, ne sanatkârların marifetlerinden bir
şey anlarız, sigaranızın dumanlarından o ka-
dar boğuluruz ki tiyatronun zevki burnumuz-
dan gelir. Bir daha ayak basmamaya yemin
ederek çıkarız. Bu tasvirlerim katiyenmübala-
ğalı değildir. Tütünden nefret eden bir adamın
vicdanına cidden makestir. İçmeyenlerin bu
türlü hissiyatına vakıf oldukları halde içenler
asla hürmet etmezler. Hele karı kocadan biri
sigara dumanından nefret ederken diğerinin
onu kullanması kadar hissiyat-ı zevciyatı elim
bir hale sokan pek az şey bulunur. Nefeste
müstekreh bir rayiha, parmaklarda kir, bıyık-
lar dumanla sararmış bir erkeğin koynunda
sigara içmeyen hatta tiksinen bir zevcenin hali
ne tahammülsüzdür. Yahut dudaklarına yak-
laştıkça sarımsak rayihasından müziç bir tü-
tün kokusu hissolunan, beyaz parmaklarının
arasında sapsarı tütün yaprakları lekesi olan
bir hanımdünya güzeli de olsa çekilir mi?..
Kaç erkek bilirim ki nişanlılarından sırf sigara
içtiklerini duydukları için vaz geçmişler, fakat
bu itiyadın umumi oluşundan itirafı gülünç
bularak başka bir sebebi bahane göstermişler-
dir. Sakız çiğneyen, parmakları kınalı gelinler
nasıl bu günkü delikanlılarımızın hoşuna
gitmiyorsa ağzından sigara dumanı çıkan ha-
nımlardan da birçok delikanlılar katiyen haz-
zetmezler… Nice erkekler biliriz ki pudra,
sürme, lavanta sevmedikleri halde yavaş ya-
vaş alışmışlar, hatta kesik ve alagarson saçları
da hoş görmüşlerdir. Fakat hanımların sigara
içişine asla.
Hilal-İ Ahdar Arşivinden
*
Hilal-i Ahdar Dergisi’nin 15Ağustos 1341 (1925) sayılı nüshasındaki MazharOsman imzalı
yazıda, toplum içinde sigara içenlerin çevreye verdikleri zarardan söz ediliyor.