Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  72 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 72 / 84 Next Page
Page Background

M

utlu bir ailede büyüyen

Yahya Kemal, henüz

3-4 yaşlarındayken

Üsküp Belediye Başkanı olan

babası Naci Bey’in çalışma

odasındaki kitaplara büyük ilgi

duyar. Evliya Çelebi, Muallim

Naci, Recaizade Mahmut Ekrem’le

dolu bu odada, büyük yazarların

kitaplarıyla konuşur, büyülenir…

Her gün, onu cazibesiyle

etkileyen bir oda dolusu kitabı

karıştırmak sanatçılığa giden

yolun ilk kapısını aralar. Okumaya

o kadar isteklidir ki, 5 yaşına

basar basmaz okula yazılır.

Ancak henüz 14 yaşındayken

Türk-Yunan savaşı nedeniyle

Üsküp’ten Selanik’e taşınmak

zorunda kalır. Bu dönemmutlu

bir ailenin huzurunu bozmaya

yeter; memleketini terk etmek

zorunda kalan bir aile, annesini

veremden kaybeden bir çocuk,

başka bir kadınla evlenen baba,

Yahya Kemal’in şair kimliğini

besler. 13 yaşında başladığı şiir

denemelerine lise yıllarında ağırlık

verir. Ancak İstanbul’da çok farklı

bir dünya vardır. 1902 yılında

İstanbul’un edebi yaşamına dahil

olabilme umuduyla lise eğitimini

tamamlamak üzere taşınmasıyla

şiir akımlarını tanımaya başlar.

Agâh Kemal mahlasıyla İrtika

ve Malumat dergilerinde şiirler

yazar. Ne yazık ki Osmanlı

Jean Moreas,

Baudelaire, Verlaine’in

şiirlerinden

öğrendikleriyle, Batı

şiirini yorumlar. Belki de

onu Yahya Kemal Beyatlı

yapan en önemli adım

Türk şiirini Batı şiiriyle

bütünleştirmesidir.

Burçin ŞENEL

Hiçbir başarı tesadüf değildir.Doğduğuülkedevebirçok yabancı ülkede tanınmak, eserlerini

araştırmakonusuyapmak, bir yüzyılınedebi bakış açısını değiştirmek, sıradanbir sanatçınınkazandığı

başarı olamaz. Bir şair dünyadançekipgittikten60yıl sonrabileanılıyorsabize, Türkedebiyatınave

şiireçok şeyöğretmişdemektir. Kelimelereyoldaş, İstanbul’aâşıkbir ömür sürenYahyaKemal, 74yıllık

hayatını çalışarak, okuyarak, üreterekgeçirdi vebizekoskocabir şiir antolojisi hediyeetti.

YAHYAKEMAL BEYATLI

ŞİİRE ADANMIŞ BİR ÖMÜR:

çöküş yıllarında bir gece gemiyle

Fransa’ya gider. Jön Türklere de ilgi

duyması bu gidişi kolaylaştırır.

PARİS’TEAYDINLANMA

YILLARI

Paris tabiri caizse Yahya Kemal’i

yoğuran şehirdir. O, Paris’e

hayrandır. Burada Fransızca

ve Siyasal Bilimler eğitimi alır.

Aldığı eğitimler sayesinde

ülkesindeki siyasi durumu kendi

bakış açısıyla yorumlayarak bu

bakış açısını şiirlerine yansıtır.

Fransız edebiyatının ses getiren

sanatçılarının şiirlerini inceler. Jean

Moreas, Baudelaire, Verlaine’in

şiirlerinden öğrendikleriyle, Batı

şiirini yorumlar. Belki de onu Yahya

Kemal Beyatlı yapan en önemli

adımTürk şiirini Batı şiiriyle

bütünleştirmesidir. Dönemin

şairleri Batı’da kaybolurken,

o Batı’da öğrendiklerini Türk

şiirine harmanlar. Ancak Beyatlı

bunu o kadar ustaca yapar ki,

Türkçe olmayan kelimeleri şiirine

sokmaz. Ne Farsça ne Fransızca,

Türkçeleşmemiş kelimeler

şiirlerinin bir parçası asla olmaz;

Batılı ve farklı, ancak kültürüne

sıkı sıkıya bağlı şiirler yazar.

İSTANBULAŞKI

Aziz İstanbul

Sana dün bir tepeden baktım

aziz İstanbul!

Görmedim gezmediğim,

sevmediğim hiçbir yer.

Ömrüm oldukça gönül tahtına

keyfince kurul!

Sade bir semtini sevmek bile

bir ömre değer.

Yahya Kemal İstanbul’a

doğduğundan beri hayrandır,

bu şehrin her sokağını karış

karış gezip adına şiirler yazar.

Paris’te geçirdiği edebiyat dolu

yıllarının ardından, 1912 yılında

İstanbul’a büyük bir dönüş

yapmasıyla kavuştuğu güzel

İstanbul’unda uzun yıllar eğitmen

olarak çalışır. Darüşşafaka’da

edebiyat ve tarih, Medresetü’l-

Vaizin’de uygarlık tarihi, İstanbul

Darülfünun’da Uygarlık Tarihi,

Batı Edebiyatı, Türk Edebiyatı

dersleri verir. Bu süre zarfında

Türk dili, gelişimi ve Türk tarihi

kültür

Yeşilay

72