

aracılığı ile biz insanımıza aktif
olarak da faaliyet götürmüş
oluyoruz. Bugüne kadar bütün
faaliyetlerimiz bilinçlendirme,
koruyuculuk ve farkındalık
oluşturmak amaçlıydı. Bundan
sonra bağımlı bireylerin topluma
kazandırılması ve psiko-sosyal
rehabilitasyonunda da yer alarak
insanımızla tam olarak buluşmuş
olduk. Artık insanlarımız
Yeşilay’ın böyle faaliyetleri
olduğunu bilip bize başvuruyorlar.
Merkezlerimizde tıbbi tedavisi
tamamlanmış ya da devam
etmekte olan ama psiko-sosyal
desteğe mutlaka ihtiyacı olan
bağımlı bireylerin bu isteklerini
Yeşilay tarafından ücretsiz olarak
sağlanması konusunda büyük
bir çabamız var. Bu çaba bizim
bu alanda yaptığımız işleri ve
bilinirliliğimizi daha da arttıracak
bir şey.
Basından takip ettiğimiz
kadarıyla Yeşilay 11 milyon
öğrenciye bağımlılık eğitimini
ulaştırdı. Bu proje ile ilgili geri
dönüşler ne yönde, istenilen
amaca ulaşım sağlandı mı?
Bu çok büyük bir proje.
Bağımlılık ile ilgili eğitimler
uzun zamandır hep veriliyordu.
Farklı STK ve eğitim kurumları
bu konuda gerçekten çaba
gösterdi. Fakat hep bir handikap
ile karşı karşıya kaldık. Herkes
kendi bilgi birikimi ve kendi
öncelikleri ile ilgili bir şeyler
anlatıyordu. Maalesef o
anlatılanlar da yaş grubuna
göre sınırlandırılmamıştı.
Siz anlatacağınızı ilkokul
birinci sınıf öğrencisine de
anlatıyordunuz, lise son
sınıf öğrencisine de. Hâlbuki
bağımlılık eğitimi dediğimiz
bilgilendirmeler de en hassas
konu, yaşa uygunluğudur.
Eğer yaşa uygun mesajlar
veremezseniz faydanız olmadığı
gibi zarar da verebilirsiniz o
kişiye. Tabii bundan dolayı çok
büyük şikâyetler doğuyordu.
Biz bunu ortadan kaldırmak
amaçlı büyük bir proje
başlattık. Öncesinde TBM adını
verdiğimiz ‘Türkiye Bağımlılık
Mücadele Eğitim Programı’nı
oluşturduk. Bu programın
amacı, her yaş grubuna göre
anlatılacak eğitimi belirlemek.
Örneğin, siz anasınıfındaki
bir çocuğa uyuşturucu
madde bağımlılığından
bahsedemezsiniz. Çocuğun
zihninde bu zaten yok. Ona
Bununla ilgili temel projelerimiz
var. Milli Eğitim Bakanlığı
işbirliği ile yaptığımız faaliyetler
var, Yeşilay haftasında aktif
gerçekleştirdiğimiz projelerimiz
var. Bunların hepsinde bu
teşkilatlarımızın da desteğini
alıyoruz. Yeşilay sadece İstanbul
ve Ankara’da değil, Türkiye’nin
her yerinde yer alıyor. Eğitim,
bilinçlendirme ve sokak faaliyetleri
ile kendini gösteriyor.
"BAĞIMLILIK İLE
MÜCADELEDE İNSANLARIN
AKLINA GELEN İLK
KURUMUZ"
Yeşilay’ın toplumda yeteri
kadar benimsendiğini ve
tanındığını düşünüyor
musunuz?
Yeşilay aslında çok eski bir tarihe
sahip ve bilinirlik açısından
da iyiyiz diyebiliriz. Ancak
Yeşilay’ın faaliyetleri ve neler
yaptığı ile ilgili olarak biraz daha
bilinçlendirmemiz gerekiyor.
Biz birçok saha çalışması
yapıyoruz. Bunlardan birini
Yeşilay’ın bilinirliği üzerine
yaptık. ‘Bağımlılık ile mücadelede
ilk aklınıza gelen kurum
nedir?’ diye sorduk. Yüzde 68
oranında ilk akla gelen Yeşilay
oldu. Bu iyi bir oran. Ancak biz
bunun faaliyetler alanında da
aynı şekilde olması için çaba
gösteriyoruz. ‘Yeşilay ne yapar?’
dediğimizde ya da Yeşilay’ın
kurumu olan ‘Yeşilay Danışmanlık
Merkezleri (YEDAM) ne yapar?’
dediğimizde de insanlarımızın
aklına yaptıklarımızın gelmesini
istiyoruz. Bununla ilgili olarak
da özellikle iletişim faaliyetlerine
önem veriyoruz. Dergimiz
ile olsun, birtakım medya
üzerinde gerçekleştirdiğimiz
kampanyalarımızla olsun
anlatmaya çaba gösteriyoruz.
Hedef burada Yeşilay’ın ne
yaptığını anlatabilmek ve
daha sonrasında da Yeşilay’ın
nasıl insana dokunduğunu
anlatabilmek. YEDAM
"Bağımlılık ile ilgili
süreçler çok hızlı
gelişiyor. Mesela biz 10
sene önce teknoloji
bağımlılığı diye bir şey
bilmiyorduk, belki 10
sene sonra şu an
bağımlılık olduğunu
bilmediğimiz bir şeyden
bahsedeceğiz. Bunun
alışveriş bağımlılığı
olabileceği düşünülüyor"
MAYIS 2017 119