Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  123 / 248 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 123 / 248 Next Page
Page Background

Bu bir anlamda bağımlılık

sorunun yaş, cinsiyet,

kesim fark etmeksizin

karşımıza çıkabileceğini

gösteriyor, değil mi?

Bağımlılık hiçbir zaman dini,

dili, ırkı, ideolojiyi, dünya

görüşünü, yaşam tarzını

tanımıyor ve dinlemiyor. Her

cinsten insan bu uçuruma

düşebiliyor. O yüzden de

Yeşilaycılığı bir davranış

değişikliği, kendine özgü bir

yaşam tarzı olarak; sağlıklı

hayat, spor, güzel alışkanlıklarla

iç içe geçmiş halde görüyoruz.

Bunu Yeşilay’ın reklamlarında

rol alan sporcular, sanatçılar

çok iyi temsil ediyorlar. Faklı

backgroundlarda, farklı

tarzlardan gelen insanlar

gençlere rol model olmayı

şöyle tanımlamış oluyorlar;

zararlı alışkanlıklardan uzak

durmak, sağlıklı yaşamak

ve sağlıklı beslenmek, spor

yapmak. Bunların hepsini kendi

bünyelerinde toplayan modeller

çıkıyor ortaya, ki Yeşilaycılık

da böylece kendini bir şekilde

tamamlamış oluyor.

Bağımlılığa karşı en iyi

korunma yöntemi güçlü aile

ilişkisidir. Sizin eşinizle,

çocuklarınızla kurmuş

olduğunuz doğrularınız neler?

Ağır uyuşturucu bağımlılığı

olan ailelere veya sosyal

gruplara baktığınızda,

küçük yaşlardan itibaren

ailede ilgisizlik, şiddet,

parçalanmışlık ya da aşırı

yoksullukla karşılaşıyoruz.

Bu sonuncusu ailenin elinde

olmayan bir şey. Elbette her

fakir olan bağımlı olur anlamına

gelmiyor bu. Fakir de olsa,

zengin de olsa aile bireyleri

birbirine sevgi, saygı, şefkat ve

merhametle davranıyorlarsa,

ailede bu ortam varsa çocuklar

yaşında bir birey olduğu için

bir şey yapamıyorduk doğrusu.

Ben Yeşilaycı olup nargileyi

bıraktığımda kötü örnek

ortadan kalktığı için kısa bir

süre sonra onlar da heveslerini

bitirip nargileden uzaklaştılar.

“Büyük oğlum TV’de beni

görünce sigarayı bırakıyor”

Büyük oğlum bir gün

arkadaşlarıyla kafede oturuyor...

Televizyonda da ben çıkmışım.

Yeşilay’ı anlatıyorum. Arkadaşları

diyor ki, “Bak baban çıkmış

TV’de bağımlılıkları anlatıyor,

sen halen sigara içiyorsun.”

Oğlum da o anda sigarayı

bırakıyor. Bunlar içerden

örnekler. Yeşilay aidiyeti

insanı davranış değişikliğine

götürüyor. Yeşilaycılık bir kimlik

olarak insana yerleşiyor. Ben

bunu hissettim. Başkanlığını

ve yönetim kurulu üyeliğini

yaptıktan iki buçuk yıl sonra

başka görev nedeniyle bu

görevlerimden ayrılsam da

halen bir Yeşilaycı kimliğim

var. Sigara içen birisini görünce

müdahale etme ihtiyacı

hissediyorum. Bir yerde

bağımlılık meselesi açıldığında

ben hemen bilgi veren, çok

konuşan biri haline geliyorum.

Bir şekilde içime işlemiş bu

kimlik. Eskiden insanları

kategorize etmek için “Yeşilaycı

mısın?” denirdi. Şükür ki bugün

artık böyle olmadığını çok net

görüyoruz. Yeşilaycılık artık

belli bir muhafazakar kesimin

düşüncesi olmaktan çıktı,

sağlıklı bir hayatın simgesi,

temsilciliği haline geldi. Çok

değişik dünya görüşlerinden ve

dinlerden insanlar Yeşilaycılık

ideali içerisinde bir araya

gelebiliyorlar.

“Yeşilaycılık artık

sağlıklı bir hayatın

simgesi, temsilciliği

haline geldi. Çok değişik

dünya görüşlerinden ve

dinlerden insanlar

Yeşilay ideali içerisinde

bir araya gelebiliyorlar”

BAĞIMLILIK HİÇBİR ZAMAN

DİNİ, DİLİ, IRKI, İDEOLOJİYİ, DÜNYA

GÖRÜŞÜNÜ, YAŞAM TARZINI TANIMIYOR VE DİNLEMİYOR.

HER CİNSTEN İNSAN BU DURUMA DÜŞEBİLİYOR”

MAYIS 2017 123