Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  49 / 248 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 49 / 248 Next Page
Page Background

Yazı: Sümeyya OLCAY

arada 5 yıllık bir fark vardı. Ben

ilk profesyonel oyunumu 1957’de

Dormen Tiyatrosunda oynadım.

Yeşil Sahne’de olmak hoş bir

deneyim ve başlangıçtı benim

için. Bu tiyatroyu denememden

sonra tiyatro oyuncusu olayım

fikri bende gelişmemişti henüz.

Hasbelkader, bir tiyatro ilanıyla

Haldun Dormen Tiyatrosu’na

öğrenci ve oyuncu olarak

müracaat ettikten sonra benim

hayatımın seyri değişti ve ben

tiyatrocu oldum. Tabi sinemacı

olmamda tiyatrocu olmamın çok

rolü var.

O dönemde Yeşil Sahne’de

ve o oyunda oynayan

arkadaşlarınızdan

hatırladıklarınız var mı?

Var, hatırlıyorum tabi ki. Çoğu

şimdi hayatta değil. Ömer Ören

var, hala görüşüyoruz kendisiyle.

Salih Bilen, Bursalıydı, rahmetli

oldu. Ahmet Müftüoğlu vardı.

Sarı Güngör dediğimiz bir

Güngör vardı, o piyeste bir

monşeri oynuyordu. Yani bu

arkadaşlar bir profesyonel kadar

iyi oyunculardı.

Yeşil Sahne’de ne kadar

kaldınız?

Yeşil Sahne’de bahsettiğim

piyesin dolaştığı kadar kaldım.

Uzun yıllar olmadı. Sonra zaten

lise ve devamında Dormen

Tiyatrosuna geçtim. Bu

oyunun yerlerini Yeşilay Genel

Merkezinden arkadaşlar organize

ediyordu, biz gidip oynuyorduk.

“YEŞİLAY’A OYNADIĞIMIZ

İLK OYUNLA BERABER

OYUNCULUKTA 65. YILIM”

Benim için çok enteresandır;

Haydarpaşa Lisesinde, o tiyatro

kolunda, o piyeste oynayan diğer

oyuncuların hiçbiri sonradan

tiyatrocu olmadılar. Bende de

oyunculuk fikri yoktu ama

kısmet oldum. Ama Yeşilay

Gençlik Kolu, Haydarpaşa Lisesi

tiyatro kolunda oynadığımız

o piyes, benim tiyatrocu

olmamın birinci adımı oldu. Ve

sonra iyi bir tiyatroya düştüm.

Haldun Dormen çok önemli bir

tiyatrocu, biliyorsunuz. O benim

ustamdı.

Ve hayatımın seyri değişti. Beni

Y

eşilay’la ilk

tiyatro vesilesiyle

tanışıyorsunuz.

Bu hatıranızı dinlemeyle

başlayabiliriz…

Yeşilay’la ilk tanışmam

Haydarpaşa Lisesi tiyatro

kolunda oldu. Aslında ilk Deniz

Kolejine başlamıştım. Sonra

Haydarpaşa Lisesine geçtim.

Lisede bir tiyatro kolunu

olduğunu bile bilmiyordum.

Aslında bir tiyatro hayalim de

yoktu. Tiyatro kolunun yanı

sıra müzik kolu da vardı. Ben

ikisine de dahil oldum. Tiyatro

kolu çok ağır eserler oynayan

başarılı bir ekipti. Amatör

bir o kadar usta oyunculardı.

Bugün çoğu hayatta değil. Biz

bir oyuna çalışıyorduk, ismini

net olmamakla birlikte Çapkın

Nişanlı diye hatırlıyorum.

Komedi oyunuydu. 1952 yılları.

Hatırlıyorum, kalemle bıyık falan

çizilmişti bana. Oyunu oynadık.

Çok ilgi gördü. Sonra Yeşilay

Kolu bizimle irtibat kurdu.

Genel Merkeze davet ettiler.

Gittik, Cağaloğlu binalarında

bizi misafir ettiler. Oyunu Yeşil

Sahne kapsamında Yeşilay

gençliğiyle birlikte oynanmasını

teklif ettiler. Kabul ettik. Nerede

oynayacağımızı konusunda

anlaştık.

“SİNEMACI OLMAMDA

TİYATROCU OLMAMIN

BÜYÜK ETKİSİ VAR”

Oyunu oynadığımız yerlerden

biri Erenköy Kız Lisesi’ydi. Çok

neşeli bir gündü. Başka yerlerde

de oynadık ama net olarak

hatırlamıyorum. Böyle 4-5 temsil

oynadık ve de çok başarılı oldu.

Bu benim ilk amatör tiyatro

çalışmamdı. Enteresandır,

sonraki tiyatro hayatımın

başlangıcı sayıldı aslında bu

oyun. 1957 yılında Dormen

Tiyatrosuna müracaat ettiğim

zaman, bu oyunu oynamamla

Yeşil Sahne’de olmak hoş bir

deneyim ve başlangıçtı benim için.

Yeşil Sahne’de

oynayacağımı oyunun

yerlerini Yeşilay Genel

Merkezinden arkadaşlar

organize ediyordu, biz

gidip oynuyorduk.

MAYIS 2017 49