

başladım. Elhamdülillah
bugüne kadar dergi ve
gazetelerde çıkan yazılarım
20 bini aştı. 1979 sonlarıydı.
Yeşilay’ın Genel Kurulu
vardı. Selahattin Kaptanağası
Enver Ören referansıyla beni,
Rahim Er ve Mehmet Okyay’ı
Yönetim Kuruluna dahil etti.
Yönetim Kurulu’nda ben
Genel Sekreter Yardımcısı,
Rahim Er Yeşilay Dergisi Yazı
İşleri Müdürü oldu. 2004
yılına kadar Yeşilay’da hem
Genel Sekreterlik hem de
aynı zamanda Yeşilay Yazı
İşleri Müdürü olarak görev
yaptım. Selahattin Kaptanağası
rahatsızlığı sebebiyle 2004’te
Başkanlığı bana teklif etti.
2004’ten 2010’a kadar altı sene
Başkanlık görevini yürüttüm.
O dönemlerde neler
yapıyordunuz?
Selahattin Kaptanağası’nın
zamanında haftada iki
“Bu bir nöbet
meselesidir. Dolayısıyla
biz nöbetimizi devrettik.
Bu hizmet bereketi
içerisinde bizim de toz
zerresi kadar da olsa
payımız olursa Rabbimize
şükredenlerden oluruz.”
gün okullar geliyordu
Yeşilay’a. Benim Başkanlık
zamanımda ise biz okullara
gidiyorduk. Tatil günleri
hariç haftada en az iki gün,
hatta bazen günde iki kere
okullara gittiğimiz oluyordu.
Tatillerde ise hapishanelere,
hastanelere veya şehirlere
gittiğimiz oluyordu. Ama
ders ve müfredatın devam
ettiği aylarda en az haftada
iki gün okullara giderek
Yeşilay ile ilgili bilgiler
vermeye gayret ediyorduk.
Başkanlık devrinde belki de
en çok sevindiğim husus, üç
defa Uluslararası Bağımlık
Sempozyumu yapmış
olmamızdır. İlk sempozyuma
33 ülkeden bilim insanı
katılmıştı. Türkiye’den de
katılım oldu.
“ZAHMET OLAN YERDE
RAHMET VARDIR”
31 yıl Yeşilay yönetiminde yer
alıyorsunuz. Bu kadar zaman
içerisinde de Yeşilay Dergisi’ne
hakim oldunuz, nasıl çıktığına
şahitsiniz. Dergi süreci
nasıldı?
Dergiyle yaklaşık 35
yıl boyunca Selahattin
Kaptanağası ilgilendi. Her
ay dergi için bazı yerlerden
alıntılar, bazı yerlerden
yazılar temin ediyordu.
Kapaktan baskısına kadar
rahmetli Kaptanağası’nın
takibindeydi. Benim de bu
süreçte Yeşilay Dergisi’nde
alkolden uyuşturucuya,
sigaradan kumara kadar
çeşitli ahlaki konular
itibarıyla her ay yazılarım
çıktı. 2012’deki Genel
Kurul’da yaşlılığım sebebiyle
ayrılmak zorunda kaldım.
Herhangi bir şöhret, menfaat
söz konusu olmadan elimden
geldiği kadar sırf Allah rızası
için hizmete gayret ettim. Her
hizmetin bir zahmeti vardır.
Zahmet olan yerde de rahmet
vardır. Tabii bu hizmetler
içerisinde zerre kadar
bir payım olmuşsa bunu
ömrümün büyük bir bereketi
olarak kabul ederim.
Yeşilay Dergisi’nin 1000.
sayısını çıkarmış bulunuyoruz.
Neler söylemek istersiniz?
Hem Yeşilay Dergisi’nin
hem Yeşilay hizmetlerinin
çığ gibi artmasını dilerim.
Başarıların devamı için dua
ediyorum. Hizmetler iç
içedir. Yani hizmetler bakidir,
şahıslar geçicidir. Bu bir nöbet
meselesidir. Dolayısıyla biz
nöbetimizi devrettik. İnşallah
bu hizmet bereketi içerisinde
bizim de toz zerresi kadar da
olsa payımız olursa Rabbimize
şükredenlerden oluruz.
MAYIS 2017 79