

bin sayılık yolculuk
“YEŞİLAY DERGİSİ, A’DAN
Z’YE GENEL MERKEZ'DE
ŞEKİLLENİYORDU.”
Tabii sizin tüm bu dönemlerinizde
Yeşilay Dergisi her ay düzenli
olarak çıktı. O dönemlerde Yeşilay
Dergisi’nin işleyişi nasıldı?
Yeşilay Dergisi ayda bir çıkıyordu.
Tirajı çok yüksek değildi gerçi
ama özellikle parlamento
üyelerine ve kütüphanelere
gönderiliyordu. Bunun dışında
üyelerimize ve Yeşilay’ı ziyarete
gelenler insanlara takdim
ediliyordu. Yeşilay Dergisi’nin
işleyişi şu şekildeydi; bir takım
isimlerden makaleler isteniyordu.
Ergun Göze gibi her ay
muntazaman yazı veren insanlar
olurdu. Ama diğer yandan Türk
basınında, gazetelerde, dergilerde
alkol, sigara, uyuşturucu ve Yeşilay
ile ilgili her türlü haber kupür
olarak toplanıyordu. Rahmetli
Selahattin Kaptanağası o iki
yardımcısıyla bunların bir kısmını
Yeşilay Dergisi’nde yayınlanmaya
değer buluyordu. Bu kupürleri
dergide yayınlıyordu o yazıların
dışında.
O zamanlarda şimdiki gibi her
şey elektronik değil, kurşun
harflerle dizgisi yapılıyordu
derginin. Yani bir yazı 5-6 sefer
tashih ediliyordu. Çok tashih
yaptığımı biliyorum. Tashih
ederdik yazıyı, matbaaya giderdi.
Tekrar dizgisi gelince bu defa
satır boşluklarında sorun
oluyordu. Tekrar tashih yapardık.
Bunun dışında sayfalarda boş
kalan yerlere resim, motif vb.
şeyler yerleştiriliyordu. Ondan
sonra tamam deniyordu. Yani
dergi A’dan Z’ye Genel Merkezde
şekillenmiş oluyordu. Baskıdan
sonra dergileri poşetleyip
postalama süreci başlıyordu.
Gençlik Teşkilatı olarak bayağı
yardımcı oluyorduk bu konuda.
Şu an 1000. sayıya ulaşmış bir
dergimiz var. Çok onur verici.
Hala yayın hayatına devam
etmesi bir yandan da Yeşilay’ın
varlığını güçlü bir şekilde devam
ettirdiğini gösteriyor.
TRT’de. Çok çarpıcı bir belgeseldi.
Onu videoya aldık. Eski bir
televizyon satın alıp o belgeseli
okul okul gezip öğrencilere
seyrettiriyorduk.
80’li yıllarda ise Yeşilay’ın
Genel Sekreterlik görevini
yürüttünüz. Buradaki
çalışmalardan bahsedebilir
misiniz?
1979-80’e doğru o günün malum
gençlik olayları sebebiyle Yeşilay
Gençlik Teşkilatı’nı kapattık.
1982’de Selahattin Kaptanağası,
“Önümüzdeki hafta kongre var,
seni yönetim kuruluna seçmek
istiyoruz, gel katıl” dedi. Böylece
82’deki kongrede Yönetim Kurulu
Üyesi oldum. Genel Başkan
Selahattin Kaptanağası seçildi.
Necati Özfatura ve Enver Baytan,
Başkan Yardımcısı oldu. Mustafa
Tezgel Genel Muhasip oldu. Beni
de Genel Sekreterliğe getirdiler.
Çok gencim tabii. Her cumartesi
toplantı yapıyoruz. O zamanki
Yönetim Kurulu karar defterlerini
ben tutardım. El yazım güzeldi,
çoğunlukla ben yazardım. 1985’te
tekrar görev devir teslimiyle
Yeşilay’la alakam kesildi.
O zamanlarda şimdiki gibi her şey
elektronik değil, kurşun harflerle dizgisi
yapılıyordu derginin. Bir yazı 5-6 sefer
tashih ediliyordu
Yeşilay
74