Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  70 / 248 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 70 / 248 Next Page
Page Background

bin sayılık yolculuk

Kurulu Üyesi seçildim. Diğer

yönetim kurulundaki arkadaşlarla

okullara seminer vermeye

giderdik. Ben liseden izin alırdım

bunun için. Lise müdürüm “Sen

yararlı işler yapıyorsun, sana izin

var” deyip benim başka liselere

gidip oralarda Yeşilay faaliyetleri

yapmama müsaade ederdi.

Bilhassa biz Selim Sırrı Tarcan ve

bir dönem Yeşilay’ın Başkanlığını

yapmış olan ilk Türk hemşire

Safiye Hüseyin Elbi’yi evlerinden

alıp okullara seminer vermeye

götürürdük. Basından, tıptan,

üniversite hocalarından kişileri

bir araya getirir, tüm Yeşilaycılara

çay programları düzenlerdik.

“ŞİİRLER YAZAR,

İSTANBUL’A, DERGİ YAZI

İŞLERİNE POSTALARDIM”

Yeşilay Dergisi’nde de şiir

ve yazılarınıza çokça şahit

olduk…Dergi süreci nasıl

işliyordu döneminizde?

O yıllarda Yeşilay dergisinde

birçok şiirim yayınlanırdı.

Aslında Yeşilay Dergisi maceram

Muğla’dayken başladı. O

zamanlar ufak ufak şiirler yazar

ve İstanbul’a dergi yazı işlerine

postalardım. Her ay bu şiirlerim

yayınlanırdı. İstanbul’da iken bu

devam etti böyle. Şiirden sonra

yazılarım yayınlanmaya başladı.

O zamanlar derginin Yazı İşleri

Müdürü Enver Naci Gökşen’di.

Edebiyat öğretmeniydi. Servet-i

Fünun, Uyanış, Yarım Ay

dergilerinde de hikâyeleri yer

alırdı. Yeşilay Dergisi de tıpkı

bir Servet-i Fünun, Uyanış gibi

Türk edebiyat tarihinde bir ekol

olan, bir çizgisi olan, herkesin

yazısının yayınlanmasını istediği

bir dergiydi. Çok bilinir, çok

tutulurdu. Dergi; sağlık, yaşam

hakkında çok güzel bilgiler

verirdi, alkol, sigara, uyuşturucu

maddelerin zararlarını anlatırdı.

Tüm bunların yanı sıra edebiyat

dünyasının önemli isimlerinin

yazılarının, hikâyelerinin,

şiirlerinin yer aldığı bir dergiydi.

Çok iyi çizerlerimiz vardı.

Kapakları özel hazırlanırdı.

Sporla ilgileniyorsunuz. “60

Yıldır Bisiklete Binen Adam”

olarak belgeseliniz var. Ayrıca

İstanbul’dan Muğla’ya kadar

bisikletle gitmişsiniz ve

Bisikletliler Derneği’nin kurucu

üyelerindensiniz. Spora, sağlıklı

yaşama ilginiz, Yeşilay’a olan

hizmetinizde size güç vermiştir

muhakkak…

Benim hayatım spordur. Her

sabah kültürfiziği yaparım, yaz

aylarında günde 1 saat yüzerim

ve dediğiniz gibi 60 yıldan

fazladır bisiklete biniyorum.

Haftanın 3 günü 40 km bisiklet

sürerim. 86 yaşında olup,

dinçliğimi spora borçluyum

diyebilirim Allah’a şükürler

olsun. Emekli olduktan sonra da

Bisikletliler Derneği’ni kurduk.

Şu anda da Yeşilay’ın her sene

derneğimizle yapmış olduğu

Yeşilay Haftası Bisiklet Turuna

her sene katılırım. Bende hiçbir

zaman Yeşilay ülküsü bitmedi.

Her zaman ve her yerde kendimi

Yeşilay temsilcisi addedip,

üzerime düşen ne ise yaptım,

yapmaya da devam edeceğim.

lisem kapandığı için Kadıköy

Özel Anadolu Lisesi’ne gittim.

Asıl Yeşilay serüvenim bu yıllarda

başladı. 1949’dan beri üyesi

olduğum Yeşilay Gençlik Şubesi

ile birlikte daha çok etkinlik

yapma fırsatı buldum.

İstanbul’daki Yeşilay

faaliyetleriniz nasıl başladı?

Yeşilay Gençlik Şubesi, sadece

İstanbul’da olan ve Genel Merkeze

bağlı kurulmuş bir şubeydi.

Gençlere dönük faaliyetleri

olurdu. Benim zamanımda

Şube Başkanı Aytekin Ozan’dı.

Ben Gençlik Şubesi ile birlikte

çalışırdım. Gayretlerimden dolayı

21. Genel Kurul toplantısında

Gençlik Şubesi’nin Yönetim

Selim Sırrı Tarcan ve bir dönem

Yeşilay’ın başkanlığını yapmış olan

ilk Türk hemşire Safiye Hüseyin

Elbi’yi evlerinden alıp okullara seminer

vermeye götürürdük

“Bende hiçbir zaman

Yeşilay ülküsü bitmedi.

Her zaman ve her yerde

kendimi Yeşilay

temsilcisi addedip,

üzerime düşen ne ise

yaptım”

Yeşilay

70