

Y
eşilay ile çok erken
yaşlarda tanıştınız.
Bağımlılıklarla
mücadele ve Yeşilay’a olan
hizmetiniz ilk ne zaman ve
nasıl başladı?
Ben Muğla doğumluyum,
ailem de orada yaşar. Ortaokul
yıllarında arkadaşlarla ders
çalışmak için Kocamustafa
Efendi kütüphanesine giderdik.
O kütüphaneye Yeşilay dergileri
de gelirdi. Heyecanla takip
eder, okurdum o dergileri.
Yeşilay’ın söylemleri, faaliyetleri
benim yapıma, düşüncelerime
yatkındı. O yıllarda da hep
sporla uğraşırdım, koşardım,
bisiklet kullanırdım, yüzerdim.
Sağlık ve spor konusunda çok
titizdim. Zararlı alışkanlıklardan
uzak kalmaya çalışırdım.
Arkadaşlarımın özenti ve
hevesle içtiği sigaralardan
onları uzaklaştırmak için çaba
harcardım. Bir keresinde bir
arkadaşım bana zorla sigara
içirtmeye çalışmıştı, hata yaptım
ve bir tane sigara içtim o zaman.
Tabii sigaranın ne kadar berbat
bir şey olduğunu içtikten sonra
daha iyi anladım. O arkadaşım
da Allah rahmet etsin, sigaradan
dolayı vefat etti.
“FAHRETTİN KERİM
GÖKAY’A MEKTUP YAZDIM”
Çevremde sigara kullanan çoktu.
Bir şekilde çevremi uyarmak,
okulumda da arkadaşlarımı
bilinçlendirmek adına bir
şeyler yapmam lazımdı. Ben
de ortaokulda iken o zamanın
Yeşilay Başkanı Ord. Prof. Dr.
Fahrettin Kerim Gökay’ın bizzat
kendisine mektup yazdım.
Mektubumda okulumda bir
Yeşilay şubesi kurmak istediğimi
ve bu konuda Yeşilay’ın bana
destek vermesini istedim. Biraz
zaman sonra Fahrettin Kerim
Gökay’ın kendisinden, el yazısıyla
Yazı: Sümeyya OLCAY
Fotoğraflar: Halil ALTINTAŞ
bana mektup geldi. Mektupta
aynen şöyle diyordu:
Bay Süha,
İmanlı ve ihvanlı yazınızı
zevkle okudum. Sizin gibi ülkü
severler her yerde ve her zaman
muvaffak olurlar. Ortaokulda
şube açmak mümkün değildir.
Size nizamname ve dergimizi
yolluyorum. Yollayacağımız
takvimleri de orada satmaya
gayret etmenizi rica eder
gözlerinizden öperim.
Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim
Gökay (17.11.1948)
Lise yıllarınızda da Yeşilay
faaliyetleriniz başlamış oldu
böylece…
Evet. Ben ortaokulu bitirdikten
sonra İzmir Ticaret Lisesi’ne
kaydoldum. İzmir’e gelince
Fahri Dokuzeylül’ün başkanlık
yaptığı Yeşilay İzmir Şubesi ile
irtibata geçtim (1949). Bütün
yıl İzmirli Yeşilaycılar ile
beraberdim. Birlikte etkinlikler
düzenler, konferanslara katılır,
broşür dağıtımı yapardık. Sayısal
derslerine yatkın olamadığımdan
o yılın sonunda ticaret lisesini
bırakıp Muğla’ya geri döndüm.
Yaz tatili boyunca arkadaşlarımla
yine Yeşilay etkinlikleri
düzenledim, Yeşilay kolu
kurup, Yeşilay fikrini yaydım.
O yaşlarımda Muğla’nın yerel
gazetelerinde bağımlılıklarla ilgili
köşe yazılarım, röportajlarım
çıkardı. Yaz bittikten sonra
İstanbul’a gelip Özel İstiklal
Lisesi’ne başladım. Daha sonra
Yeşilay Dergisi tıpkı Servet-i Fünun,
Uyanış gibi Türk edebiyat tarihinde
bir ekol olan, bir çizgisi olan, herkesin
yazısının yayınlanmasını istediği bir
dergiydi. Çok bilinir, çok tutulurdu
"Çevremde sigara
kullanan çoktu. Bir
şekilde çevremi
uyarmak, okulumda da
arkadaşlarımı
bilinçlendirmek adına
bir şeyler yapmam
lazımdı. Ben de
ortaokulda iken o
zamanın Yeşilay Başkanı
Ord. Prof. Dr. Fahrettin
Kerim Gökay'a mektup
yazdım"
MAYIS 2017 69