Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  46 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 46 / 84 Next Page
Page Background

bir dakika…Çıkmak istiyorum,

çıkamıyorum. Kollarım gözümün

önünde, ama hükmedemiyorum.

Saniyeleri sayıyorum içimden, artık

yavaş yavaş ağzımı açmaya karar

verdim, nefessizdim. Bir arkadaşım

beni sudan yukarı çıkardı…Şaka

yapıyorum sanıyorlarmış…Çünkü

bütün sene denize girdiğim yer ve

çok iyi yüzüyorum, denize çok iyi

atlıyorum… İnsanlara şimdi hep

şunu söylüyorum; bütün kurallar

acı bir tecrübeden sonra ortaya

çıkmıştır. Her yıl ne yazık ki 500 kişi

denize balıklama atlama sonucu

omurga travması yaşıyor, bunların

yüzde 30’u felç oluyor. Beni karaya

çıkardıktan sonra daha vahim

bir hatayı başkaları yaptı. Çok

iyi niyetlilerdi biliyorum ama…

Bilincim yerinde olduğu halde,

ayaklarımdan tutup su yuttum

düşüncesiyle boynumun üzerinde

beni sallamaya başladılar. Omurga

kırıkları diğer kırıklar gibi; iyileşir,

ama omurilik hasar görürse siz artık

kısmi ya da tamamen felç olursunuz.

İşte o gün benim, dünyanın benim

etrafımda döndüğünü zannettiğim

günlerin sonuncusuydu. Uzun

bir süre çok ciddi sağlık sorunları

yaşadım, ölümden birçok defa

döndüm. Halam vasıtasıyla tedavi

umuduyla Londra’ya gitmiştik…Bir

gün öğleden sonra uyuyakalmışım,

uyandığımda annemle halam

sohbet ediyorlardı. Ellerinde

bir kağıt vardı… İlgimi çekti,

yavaş yavaş kulak verdim. “Ne

konuşuyorsunuz?” diye sordum.

Kağıdı önce göstermek istemediler,

israr edince aldım, bir de baktım,

70 – 80 metre derinliği vardı.

O gün, havaya doğru sıçrayıp

kuş gibi süzülerek hızla denizin

içine girdiğimde, denizin içinde

bir şey oldu... Tamne olduğunu

anlayamadım. Omurilik felci nedir,

nasıl oluşur hiçbir bilgim yoktu.

Denizin içinde hareketsiz kaldım,

aradan saniyeler geçti, on saniye,

U

mutsuzluktan umuda,

dipten ufka yönelen

bir öykü onunki.

Önce kendi hayatında değişim

ve dönüşüm gerçekleştirdi,

sonra sayısız insanın hayatına

dokunarak iyiliğe köprü oldu.

Ona “Ne iş yapıyorsun?”

dediklerinde ağzından hep şu

cümleler dökülüyor: “İyiliğe

ihtiyaç duyanla iyilik yapmak

isteyen arasında köprü olmaya

çalışıyorum. Aslında hepimizin

bu köprülerde buluşması

gerekiyor. Benim bu köprüyü

keşfetmem çok kolay olmadı…”

Her şey nasıl başladı

Ramazan Bey?

1983 yılında, yaz sezonunun

sonuydu…Denize tutkuyla

bağlıydım. Kumburgaz’da bir

sitenin önündeki taşlıkta, suyun

Her gün kişisel gelişim

uzmanlarındanmutluluğa

ve umuda dair tavsiyeler

duyuyoruz. Ancak bazen

öyle yaşamöyküleriyle

karşılaşıyoruz ki, saatlerce

süren konuşmalardan,

sayfalarca süren kitaplardan

çok daha etkili olabiliyor.

Hayranlıkla dinlediğimiz

TürkiyeOmurilik Felçlileri

Derneği (TOFD) Başkanı

RamazanBaş, işteböyle

olağanüstübir hayat

öyküsünün kahramanı.

Engeller konusunda

TOFDBaşkanı RamazanBaş:

çok yol aldık

Bensu KAYA

yaşam

Yeşilay

46