

tasarlanan bu atölyede çok
güzel işlere imza atacağımızı
düşünüyorum.
Son zamanlarda maalesef
hayvanlara yönelik şiddet
olaylarıyla karşılaşıyoruz.
Sizce bu duruma nasıl “dur”
denilebilir?
Bu gezegenin gerçek sahipleri
hayvanlar. Onlar olmasa
ruhumuz büyük bir yalnızlıkta
boğulur. Bu yüzden onları
korumalıyız. Ben her zaman
toprağın bu tarafındayken
elimizden geleni yapalım derim.
Çünkü toprağın diğer tarafına
gittiğimizde her şey için çok geç
olabilir…
Hedeflerinizden biri veteriner
olmak…
Evet, en büyük hayallerimden
biri de veteriner olmak. Büyük
bir hayvan hastanesi kurup
bütün yaralı hayvanlara yardım
etmek istiyorum.
Yağmur adında bir eşeğiniz
var. Aranızda nasıl bir bağ var?
Yağmur, henüz bir haftalıkken
annesini kaybetti. Aylarca
annesinin yokluğunu
hissetmemesi için çaba sarf
ettim. Her gece ahırda onu
uyuttum, ona hikayeler anlattım.
Ancak o uyuduğunda ahırdan
çıkarıp eve gidebildim. Yağmur,
beni annesi sanıyor. Çünkü
neredeyse doğduğundan beri
yanındayım. Şu an bir yaşında…
Şunu söyleyebilirim; Yağmur
bana ebeveynlik duygusunu
yaşattı. O benim kızım, onu
çok seviyorum. Elbette Yağmur
dışında evimizde kediler,
köpekler ve tavuklar da var.
Genelde yaralı kedi ve köpekleri
iyileştirip sahiplendiriyorum.
Yakın bir zamanda yeni
atölyenizin açılışı oldu. Bu
atölye fikri nasıl gelişti? Yeni
atölyenizde neler yapacaksınız?
Aslında bu atölye bana da
sürpriz oldu. Bana özel
Hayvan sevginizle hem
küçüklere hem de büyüklere
örnek oluyorsunuz. Gelecek
nesile hayvan sevgisi
kazandırmak için neler
yapılmalı?
Çocuklara bu gezegenin
gerçek sahibinin hayvanlar
olduğunu ve onlara karşı saygı
ve sevgi duymamız gerektiğini
öğretmemiz gerek. Aslında her
şey ebeveynlerin elinde...
“İlk zamanlar yürüteçleri
en sevdiğim oyuncaklarımı
kırarak yapıyordum.
Yürüteçlerine kavuşan
engelli hayvanların
adımlarını görünce
yaşadığım mutluluğun
yanında oyuncaklarımın
hiçbir önemi kalmıyordu.”
yaşam
Yeşilay
54