

kültür
Yeşilay
68
seferler düzenlenmişse de
İznik ancak Sultan Orhan Bey
(1326-1362) zamanında 1331
tarihinde fethedildi. Böylece
İznik 234 yıllık bir aradan sonra
yeniden Türk idaresine girmiş
oluyordu. Özellikle II. Murat ve
Çandarlılar döneminde şehir
tepeden tırnağa İmar edildi
ve birçok cami, medrese, han,
hamam vs. bu dönemde yapıldı.
İznik, İstanbul'dan Anadolu'ya
uzanan sefer ve kervan yolunun
üzerinde önemli bir durak ve
konaklama merkezi oldu. Keza
XIV-XVl. yüzyıllarda İznik, Türk
kültür hayatında önemli bir yere
sahipti. Birçok ulema ve şairin
yetiştiği bir kültür merkezine
dönüşmüştü. Çağın en ünlü
alimleri İznik'teki medreselerde
ders vermeye başlamışlardı.
Bu yüzden de İznik'e "Ulema
Yuvası" (Alimler Diyarı) da
denmiştir.
DOĞAL AÇIK HAVAMÜZESİ
İznik her dönemden devraldığı
mimari mirası ile bir açık
hava müzesi niteliğini halen
korumakta. Uhrevi atmosferi
ile İznik’in sembolü olan Yeşil
Cami, turkuaz, yeşil ve mor
renkli çinilerle yapılmış bir resim
kullanılıyor. İznik Gölü suları
altında batık bir şehrin yattığı
inancı İznik’in en ünlü efsanesi.
Hatta 1500’lerde yaşayan Hoca
Saadettin Efendi’nin notlarında
“Yılın en kurak aylarında su
çekilince ortasında bir takım
büyük yapılar meydana çıkar”
gibi cümleler yer alıyormuş.
1990 yılında Sit Alanı ilan edilen
gölde, son yıllarda yapılan
araştırmalar ve buluntular
bunu doğrular nitelikte. En son
2014’te suyun altında bulunan
ve kazı çalışmalarına başlanan
bazilikanın keşfi ile İznik
Gölü’nün içinde gerçekten de
bir batık şehir olduğu gerçeği
gün yüzüne çıkıyor. İznik
Kalesi, ilçenin eski yerleşimini
çevreleyen yaklaşık 5 kilometre
uzunluğunda surları ile Roma
döneminden itibaren güçlü
bir savunma yapısı olarak
kullanılmış. Günümüze ulaşmayı
başaran İstanbul, Yenişehir,
Lefke ve Göl adlı ana girişlerinin
dışında yapının bütünlüğünü
koruduğu dönemlerde 15 tali
kapısı ve 250’ye yakın burcu
bulunuyormuş. Geçmişindeki
onarım süreçlerinde sıklıkla
kullanıldığı için surlarında eski
kent kalıntılarını görebileceğiniz
askeri amaçlı yapıda en çok ilgiyi,
gibi. Süleyman Paşa Medresesi,
Osmanlı’nın ilk medresesi olarak
biliniyor. Günümüzde medresenin
odalarında şu an çini atölyeleri
bulunuyor. İznik’in en ünlü tarihi
yeri hiç kuşkusuz İznik Ayasofya
Camii. Hristiyanlık Konsili’nin
toplandığı kilise, Orhan Gazi
tarafından (1331) camiye
dönüştürülmüş. Kısa bir süre önce
yapılan restorasyon çalışmasıyla
bir ara müze olan Ayasofya,
günümüzde yeniden cami olarak
Nicaea bir süre Bithynia
Krallığına başkentlik de
yaptı. Adına altın sikkeler
basıldı ve tarihte "Altın
Şehir" unvanı ile anıldı.
Ayasofya
Orhan Camii
Abdulvahap Sancaktari
Tepesi (Bayrakli Tepe )