![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0057.jpg)
ediyor. Dokuz yaşında kaval,
on yaşında bağlama, 12 yaşında
da ud çalmayı öğrenen sanatçı,
1954 yılında tamburda karar
kılıyor. Yoldaşı tamburla efsane
şarkıların, efsane bir hayatın
fitili ateşlenmiş oluyor… Gelin
bundan sonrasını, Erol Sayan’ın
kendi sözlerine bırakalım…
“13 yaşımda bin 500 şarkı sözü
yazmıştım”
Müzik olmayan bir evde
büyüdüm. Ne radyo ne pikap
vardı. Ama bestecilik okulla
olmuyor. Okul nota ve teori
öğretiyor. 9 yaşımdan 13
yaşıma kadar, sarı, altı ortalı bir
deftere bin beş yüz şarkı sözü
yazdım. Şu an düşündüğümde
ben de kolay anlayamıyorum.
O yaşta nasıl olur? Ama
oluyor işte… Benden altı
yaş büyük ağabeyim, okulda
çocuk şarkıları öğrenir, bana
da öğretirdi. Ben de onları
söylerdim. Babama da bir
arkadaşı akordeon hediye
etmişti. Onu ilk kez elime
alıp, ‘Çıktık açık alınla’yı
çıkarmıştım… Sonra kendi
kendime kaval çalmayı
öğrendim. Bu bir ruh işi…
“Tarkan öğrencimdi”
Yıllar önce, Tarkan’ın müziğe
ilk heveslendiği yıllar…
İzmit Musiki Cemiyeti’nde
öğrencim oldu Tarkan.
Söylediğim, öğrettiğim gibi
Türk Müziğini düzgün söyleyen
bir öğrencim oldu her zaman.
Hatta bir musiki albümü yaptı
biliyorsunuz. Orada, albümün
ilk şarkısı olarak Dönülmez
Akşamın Ufkundayım’ı söyledi.
NİSAN 2019 57
Müzik olmayan bir evde büyüdüm. Ne radyo
ne pikap vardı. Ama bestecilik okulla olmuyor.
Okul nota ve teori öğretiyor. 9 yaşımdan 13
yaşıma kadar, sarı, altı ortalı bir deftere bin beş
yüz şarkı sözü yazdım.