Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  80 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 80 / 84 Next Page
Page Background

ESRAR BÜNYEYİ TAHRİP EDER

HİLAL-İ AHDAR

13 Temmuz 1341 (1925)

C.1,No:11-12,S.87

HİLAL-İ AHDAR

Sahife: 87 Cilt: 1 Numara: 11-12

*Hilal-iAhdarYeşilayCemiyeti’nin ilk ismidir. Aynı zamanda1925

yılındanbuyanayayınlananYeşilayDergisi’neadını vermiştir.

Yaşlı Hayvanata Yapılan Husye Aşıları:

Voronof’un bu husustaki tecaribi 7 Mayıs 1918

senesinden başlar.

(12 ve 14) numaralarını taşımakta olan (10-12)

yaşlarında sal dide iki adet koç.

3.SÜTUN

6 aylık körpe genç iki teke. 12 numaralı koçun

boynuzlarını iki defa tedevvürlü, 14 numara-

lı koçun boynuzları üç defa tedevvürlü İkisi de

korkak çehreli, zayıf vücutlu, titrek yürüyüşlü

müteessir bakışlı bir halde idiler.

1.SÜTUN

Esrar, muhtelif şekillerde kullanılır. Başlıcaları;

kabak, sigara, macundur. Kabak; Hindistan ci-

varının içi oyulup yapılan bir nevi nargile tas-

lağıdır. Bulunmayan yerlerde marpuçsuz nargile

dahi ayni işi görür.

Sigara; tek, çift kâğıtlı diye yâd olunan ve bir iki

ve muhtelif adet de sigara kâğıdıyla yapılıp ince

esrar parçaları istif edilen ve ağız tarafına zıvana

konulan büyükçe tütün sigaralarıdır. Bir kâğıtlısı

daha ziyade hafif keyif için, dört kâğıtlıları umu-

mi esrar meclislerinde yapılır.

Macun; koyulmuş şekeri su içine esrar tozu ve

bir miktar da tütün koyarak yapılan mahlûttur.

Esrarının kuvvetine ve lüzumiyetine göre ya tatlı

kaşıkla yenir veyahut ufak haplar halinde yutu-

lur. Bir de kahveye karıştırılarak alınırsa da pek

müstamel değildir.

Bunlardan birinci ve ikinci şekiller aşağı yukarı

yekdiğerinin aynı olup esrar teneffüs tarıkıyla

12 numaraya hamil olan koç son saatlerini ya-

şayan, bitik, yıpranmış, ezilmiş bir vaziyette idi.

Ayakları üzerinde duramıyor, titriyor. İdrarını

mütemadiyen bırakıyordu. (bir selisü’l-bevl-i

daimi) mevcut. Mesanenin kapıcığı olan masa-

raların felcinden ileri gelen bu hal ihtiyatlığın en

müterakki devirlerinde görülmektedir. Koçları

satan çobanlar bu hayvanların iki seneden beri

tenasülü kabiliyetlerinin madum olduğunu söy-

lüyorlardı.

Ameliyatın birinci kısmı:

Genç tekeler üzerinde

yapılmıştır. Hayvanların ayaları (husye) çıkarıl-

uzviyete idhal olunur. Üçüncüsünde ise doğru-

dan doğruya mide tarikiyledir.

Herhangi şekilde olursa olsun, esrar kullanılınca;

vücut yavaş yavaş umumi bir gevşeklik, yorgun-

luk, betaet hareket çöker. Başta bir ağırlık vardır.

Sükûnete bir ihtiyaç görülür, bütün düşünceler

birbirlerine karışır, silinir. Şahıs muhitinden

uzaklaşmıştır. Etrafında olan bitenden katiyen

haberdar değildir. Bakar, olan ve yapılan şeyleri

aynen göremez. Dinler, söylenen şeyleri aynen

işitip anlayamaz. İştihası açılmıştır. Hayvani

2.SÜTUN

bir iştiha ile bulduğunu yemek ister. Zihninde

takarrür eden bir düşünce yavaş yavaş genişle-

meye, birbiri üzerine yıkılan imkânsız hayallerle

süslenerek yükselmeye başlar.

İşte bu esnada hasta dalgaya düşmüş, hayal

âlemine dalmıştır. Şahıs bütün bu tahayyülat

esnasında kendisini görür. Büyük adam olmuş.

mış ve muakkamgazlı bezler dâhiline sarılmıştır.

Ameliyatın ikinci kısmı: (1) 14 numaralı koç alı-

narak (cevf-i husyesi) açılmıştır. Ve genç tekenin

husyeleri altı müsavi kısma taksim edilerek ko-

çun husyelerine hıyate ile raptedilmiştir.

2- (12) numaralıda kamis has bisturi ile kanatıl-

mış ve genç tekenin husyesi müsavi dilime taksim

edilerek, koçun husyesi üzerine iyice dikilmiştir.

∞∞∞

Aşılanan ayalardan birer paça hıfzedilerek ta-

harriyat-ı nescide bulunmak üzere Paris Tıp Fa-

kültesinde Profesör Retor’a gönderilmiştir.

Saraylara, kâşanelere, binlerce cariye, milyon-

larla metbûa maliktir. Dünyanın en büyük ku-

mandanı, en meşhur dâhisi kendisidir. Bazıları,

fakat diğer şekildekilere nispetle daha nadir ola-

rak, büyük cinayetlerin müsebbipleridir. Adam

öldürmüşler, siyasi cinayetlere iştirak etmişlerdir.

Bazıları; imkânsız bir işi yapmak için uğraşırlar,

şerler, birçok mânialara tesadüf eder, uğraşır,

didinir. Hâlbuki; bütün bu roman yapılacak de-

recede geniş mevzuları, hasta, oturduğu iskemle-

nin üzerinde, aynı kırık masanın başında yaşar.

Eğer esrar ani ve şiddetli tesir etmişse, hastada

baş ağrıları, baş dönmesi, kusmak isteme, sudan

korkmak, boğulma hissi, vücudunda hayvanlar

görmek gibi halat görülür. Bimarhanelerde te-

sadüf edilen esrar müptelaları daha ziyade bu

halde iken getirilenlerdir.

Doktor Rıza REMZİ

Hilal-İ Ahdar Arşivinden

Hilal-i Ahdar Dergisi’nin 13 Temmuz 1925 tarihli nüshasında esrarın insan bünyesi

üzerinde oluşturduğu fiziksel ve psikolojik tahribattan söz ediliyor.