Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  47 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 47 / 84 Next Page
Page Background

OCAK 2019 47

dünyasında da oldukça merak

uyandıran bir konu. Bu konu

üzerine yapılan ve net sonuçlar

alınan bazı çalışmalar, düzenli

probiyotik kullanımınınmetabolik

hızı artırdığını gösteriyor. Ancak

net olmayan çalışmalar da mevcut

olmakla birlikte; biz biliyoruz ki,

insanın bağışıklık sistemi ve kolon

florası ne kadar sağlamsa kilo

kontrolündeki başarısı da o kadar

yüksektir.

Probiyotik kullanımında dikkat

edilmesi gereken noktalar

neler? Kimlerin kullanması

sakıncalıdır?

Artan probiyotik takviye

dünyasında, güvenli olduğundan

emin olmadığımız ve uzman

görüşü alınmayan takviyeleri

kullanmaktan kaçınmalıyız.

Kullanması sakıncalı veya hekim

görüşü gerektiren kişiler arasında,

temelde bağışıklık sistemi ile

ilgili problemleri olan, tiroid

gibi otoimmün hastalıklara

sahip, kemoterapi tedavisi gören,

immünosüpresif (bağışıklık

sistemini baskılayıcı) ilaç

kullananlar yer alıyor. Bu kişiler

probiyotik takviye kullanmadan

önce mutlaka ve mutlaka

uzmanlarına danışmalıdır.

Hamileler ve emziren kadınlar

probiyotik kullanabilir mi?

Hamilelik döneminde bebeğin

sindirim sistemi oluşur, ancak

flora oluşumu gerçekleşmez.

Bu süreç boyunca probiyotik

takviye alımı hamilelerin sağlığını

optimal düzeyde tutmaya destek

olabilir. Yapılan çalışmalar,

hamilelik döneminde probiyotik

takviye alımının anne adayında

gestasyonel diyabet (gebelik

diyabeti), vajinal enfeksiyon ve

alerji görülmesinde koruyucu rolü

olduğunu gösteriyor. Emziren

kadınlarda ise durumdaha bebek

doğar doğmaz önem kazanıyor.

Çünkü bebeğin doğum şekli ile

florası birebir ilişkili. İlk 1000

günde, bebeğin florasının sağlığı

açısından yararlı bakteriler oldukça

“Kişinin

şikayetineveya

sağlıkaçısından

geliştirilmesi

gereken

noktalarına

göre, biruzman

görüşü ilebirlikte,

kullanılacak

probiyotik

türünekarar

verilmelidir.”

önemli. Ayrıca çeşitli çalışmalar,

bebeklik döneminde alerji ve kolik

durumlarında probiyotik desteğin

bebekleri rahatlattığını gösteriyor.

Diğer taraftan, bir bebeğin varsa

anne sütü ile besleniyor olması

bebeğin florasının annesinden

kopyalanması gibidir. Annenin sütü

ne kadar kaliteli ise bebeğin florası

o kadar güçlü olur ki, bebeğin ilk

probiyotik besini anne sütüdür.

Bu nedenle genel olarak hamile

ve emziren kadınlarda probiyotik

takviye kullanımı önerilmekle

birlikte, bu süreç oldukça özel

ve kıymetli olduğundan, uzman

görüşü olmadan herhangi bir

takviyenin alınmaması gerektiği

görüşündeyim.

Probiyotik kullanımının ardından

gaz, şişkinlik gibi sorunlar ortaya

çıkması durumunda nasıl bir yol

izlenmelidir?

Probiyotik takviyesi sonucu bazı

kişilerde bu gibi sorunlar ortaya

çıkabiliyor; burada öncelikle

durum iyi gözlemlenmelidir.

Çünkü, “yeni” insanın güçsüz

florasına bir anda kabiliyeti yüksek

bakteriler geldiğinde başlangıçta bu

saydığınız semptomlar görülebilir.

Klinik olarak maksimum 3-4

gün içerisinde bu semptomların

azalmasını bekleriz. Fakat

azalmıyorsa, probiyotik takviye

türünü değiştirmek gerekebilir.

Çünkü, her probiyotik herkeste aynı

etkiyi göstermeyebilir.

Temelde bağışıklık sistemi ile ilgili problemleri

olan, tiroid gibi otoimmün hastalıklara sahip,

kemoterapi tedavisi gören, immünosüpresif

(bağışıklık sistemini baskılayıcı) ilaç kullanan

kişiler probiyotik takviye kullanmadan önce mutlaka ve

mutlaka uzmanlarına danışmalıdır.

Virüsebağlıgelişenishalleriönlüyor.

Ürogenital enfeksiyonları engelliyor.

Kolon kanserini önlemede etkili oluyor.

Laktoz intöleransının etkilerini azaltıyor.

Alerji riskini ortadan kaldırıyor.

Serum kolesterol düzeylerini azaltıyor.

Çeşitli gastrointestinal (mide-bağırsak) sistem hastalıklarının

tedavisinde yardımcı oluyor.

Kadınlarda vajinal ve üriner sistem enfeksiyonlarının tedavisi ve

önlenmesinde etkili oluyor.

YAPILANBİLİMSELARAŞTIRMALARA

GÖRE, PROBİYOTİKLERİNFAYDALARI ŞU

ŞEKİLDESIRALANIYOR: