

gibi davranışlarının sorumluğunu
alması söylenebilir.” diyen Prof. Dr.
Coşkunol sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Tüm çabalardan hiçbir sonuç
alınamazsa, parasını kesme, evi
terk etmesini isteme, boşanma gibi
yaptırımlarla ailenin bir anlamda
onu köşeye sıkıştırması gerekebilir.
Çok zorda kalındığı durumlarda
ve kişinin/çevresindekilerin
yaşamının etkilenmesi söz konusu
olduğunda, yasal önlemler ile
bağımlının tedaviye yönlendirilmesi
sağlanabilir.” Alkol kullanım
bozukluğunun şeker hastalığı ya da
yüksek tansiyon gibi yaşam boyu
süren, kronik ama tedavi edilebilir
bir hastalık olduğunu söyleyen Prof.
Dr. Coşkunol, tedavinin kişinin
alkol kullanımına göre değişiklik
gösterdiğini dile getiriyor.
HERTEDAVİ KİŞİYEÖZELDİR
Prof. Dr. Hakan Coşkunol, tedavi
sürecinde öncelikle vücudun
alkolden arındırılması gerektiğini
belirtiyor. Prof. Dr. Coşkunol,
“Alkol kullanımı yoğun olan
kişilerde alkol alınmadığında ya da
az kullanıldığında uykuya dalma
güçlüğü, terleme, çarpıntı, sıkıntı,
huzursuzluk, tansiyon yükselmesi
gibi birçok yoksunluk belirtisi ortaya
çıkar. Daha şiddetli durumlarda sara
nöbetleri, hayal görme, şaşkınlık gibi
yaşamı da tehdit edebilecek belirtiler
baş gösterir. Öncelikli olarak bu
durumda kişinin tedavisinin ilk
aşaması olan arındırma tedavisi
ağırlıklı olarak bu belirtilerin hızlı
bir şekilde ortadan kaldırılması
şeklinde oluyor.” diyor. Her tedavinin
kişiye özel olduğunu kaydeden
Prof. Dr. Coşkunol, şöyle devam
ediyor: “Alkol kullanımı çok farklı
şekillerde olabiliyor. Alkol alan
kişinin sosyal, psikolojik ve kültürel
özellikleri; kullanma biçimini, ortaya
çıkan sorunları ve şiddetini de
belirliyor. Bu nedenle kişinin önce
alkol kullanım özellikleri kendisi
ve yakınlarını ayrıntılı şekilde
değerlendirerek yapılmalı. Daha
sonra uygulanacak tedavi planı ise
yine beraberce belirlenip adım adım
uygulamaya sokulmalı.”
Tedaviye devam eden bireyin
ailesinin Yeşilay’ın eğitim
programlarına katılabileceğini
ve danışmanlık hizmetinden
yararlanabileceğini kaydeden
Prof. Dr. Hakan Çoşkunol
şunları söylüyor: “Alkol kullanım
bozukluğunun ne olduğu, bu sorunu
yaşayan kişiye nasıl yaklaşılması
gerektiği, yapılması ve yapılmaması
gerekenler bu eğitimlerde öğrenilir.
İlgili kavramları, tedavi yöntemlerini,
karşılaşacağı tuzakları, zorlukları ve
bunlarla başa çıkmayı öğrenirler.
Ailenin, eşin ve yakınların tavırları,
alkol kullanım bozukluğu olan
kişinin iyileşmesinde önemli bir
etken. Onlar değiştikçe, alkol
kullanım bozukluğu olan kişi de
değişir, tedavinin başarı şansı artar.
Bunun yanında ailenin ve sosyal
çevrenin desteği de çok önemli.
Destek olacak kişilerin hastalığın
doğası ve bağımlı hastaya nasıl
yaklaşılması gerektiği konusunda
bilgilendirilmesi şart. Tedavi, kişinin
kendinde, düşünce ve davranış
şeklinde, sorumluluk alma, hobi
edinme gibi yaşam şeklinde ve
alkolü hatırlatan kişi, yer ya da
durumlar gibi çevresinde değişiklik
yapabilmesiyle başarılmış oluyor.”
“REHABİLİTASYONDÖNEMİ
BİRYIL SÜRMELİ”
Prof. Dr. Hakan Coşkunol, alkol
tedavi süreciyle ilgili olarak da
şöyle konuşuyor: “Arındırma
tedavisi 1-3 hafta arasında sürüyor.
Bu dönemde aynı zamanda
kişinin alkol kullanımı nedeniyle
ortaya çıkmış olabilecek tansiyon
yüksekliği ve karaciğer bozukluğu
gibi fiziksel sorunlarına gerekli
tetkikler yapılıyor ve uygun tedaviler
başlatılıyor. Arındırma tedavisinin
uygulandığı bu dönemde ek
olarak alkol kullanıcısının ruhsal
durumu, aile, iş, arkadaş özellikleri,
adli sorunlar, güçlü ve güçsüz
yönleri de değerlendirilerek daha
sonradan uygulanacak tıbbi ve
sosyal rehabilitasyon dönemi için
planlama oluşturuluyor. Tekrar
içmenin önlenmesi ve kişinin
yaşama uyum sağlaması şeklinde
değerlendirilecek rehabilitasyon
dönemi ise bir yıl sürdürülmeli. Bu
dönemde ortaya çıkan sorun ve
çözümleri bağımlı ve tedavi ekibi ile
sık aralıklarla paylaşılarak birlikte
yol alınmalı. Alkol bağımlılığı yaşam
boyu süren bir hastalık olduğu için
mücadelesi de yaşam boyu sürmeli.
Kişi ayıklığını sürdürmek için ailesi
Alkol kullanım bozukluğu şeker hastalığı ya da
yüksek tansiyon gibi yaşam boyu süren, kronik ama
tedavi edilebilir bir hastalık. Tedavi de kişinin alkol
kullanımına göre değişiklik gösteriyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten
sonra uzmanlık eğitimini aynı üniversitenin
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda
tamamladı. 2008’de kurulan Ege Üniversitesi
Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri
Enstitüsü’nünKurucuBaşkanı olarak çalıştı. Ege
Üniversitesi Çocuk ve ErgenMadde Bağımlılığı
Merkezi’ni kurdu. Ege Üniversitesi Madde
BağımlılığıMerkezi’nde araştırma ve lisansüstü
eğitim çalışmalarını sürdürüyor. Madde
Bağımlılığı alanında bakanlık düzeyinde birçok
bilim komisyonunda görev yapıyor. Türkiye’de madde kullanımının
önlenmesi ve tedavisi konusunda birçok uluslararası kurumla iş
birliği içinde, evli ve 2 çocuk babası olan Prof. Dr. Hakan Coşkunol
çalışmalarını Ege Üniversitesi AMATEM biriminde sürdürüyor.
PROF. DR. HAKANCOŞKUNOLKİMDİR?
OCAK 2020 21