Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  68 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 68 / 84 Next Page
Page Background

Burçin YILMAZ

Gazanfer Özcan, şakacı

bir karaktere sahip

olduğu için oyunlarında

da bu şakalara

doğaçlama yaparak yer

verir. Esprili kişiliğini

hem kişisel hayatında

hem de oyunlarında

gösterir.

ve “Şimal Yıldızı” filmleriyle

sinema filmi deneyimini

pekiştirir. Beyaz perde

atılımlarından beklediği etkiyi

göremez, ama yıllardır tozunu

yuttuğu tiyatro sahnesinin

kadife bordo perdeleri 1955

yılında ona yepyeni bir dünyanın

kapısını aralar. O yıl Komedi

Tiyatrosu’nda sahnelenen

“Mahallenin Romanı” adlı

oyununun başrol oyuncusu

Reşit Gürzap’ın rahatsızlanması

sonrasında Özcan onun yerine

sahneye çıkar ve başarılı

oyunculuğu sayesinde hayatı

değişir. Bundan sonra işler

umduğundan çok daha heyecan

dolu geçer. 1962 yılında eşiyle

birlikte Gönül Ülkü-Gazanfer

Özcan Tiyatrosu’nu açarlar,

birçok filmde ve dizide rol alır.

Tek kanal döneminde

TRT’de yayınlanan “Kuruntu

Ailesi” dizisinde oynamaya

başlamasıyla evlerimize de

konuk olur. Hüsnü Kuruntu

rolünün altından ustalıkla

kalkar ve dizinin Türkiye’nin

en uzun soluklu dizilerinden

biri olmasına neden olur. Dizi

Uğur Erkır’ın yönetmenliğinde

2002 yılına kadar, tam 19 yıl

sürer. Daha sonra “Komser

Şekspir”de rol alır. Hümeyra,

Gülse Birsel, Engin Günaydın

ve Ata Demirer ile başrolü

paylaşarak “Avrupa Yakası”nda

tatlı sert baba Tahsin Bey

rolünü canlandırır. Bu son 3

projeyle ekranların aranan yüzü

olur. Sevecen ve şefkatli yapısı

nedeniyle kafamızdaki tatlı sert

aile babası imajını sahiplenerek

herkesin dilinde “Gazanfer

Baba” olarak anılmaya başlar.

U

sta oyuncu Gazanfer

Özcan, 27 Ocak 1931

yılında İstanbul’un o dö-

nem de güzel ve nezih semti olan

Cihangir’de hayata gelir. Aydın

bir aileye sahip olması sayesinde

ilkokul, ortaokul ve liseyi başarılı

okullarda okur. Çocukluğun-

dan beri oyunculuğa her zaman

ilgisi olan Gazanfer Özcan, lisede

tiyatroyla tanışır. Sanat için attığı

bu ilk adımın aslında hayatının

son nefesine kadar yanından

ayırmadığı iki büyük aşka ev-

rileceğini henüz bilmez. Büyük

bir tutku ve azimle başladığı

tiyatroda ilk kez “Hisse-i Şayia”

oyununda Bican Efendi rolüyle

sahneye çıkar. Daha sonra İstan-

bul Şehir Tiyatrolarının çocuk

bölümüne kaydolur.

VE PERDE…

Gazanfer Özcan 1955 yılına

kadar birçok tiyatro oyunu ve

sinema filminde rol alır; 1952

yılında “İngiliz Kemal Lawrence’a

Karşı”, ertesi yıl “Çeto Salak

Milyoner”, 1954 yılında “Fındıkçı

Gelin”, “Aramızda Yaşayamazsın”

Seni Çok Sevdik Büyük Usta…Bu cümle Haldun Taner Sahnesi’nde Gazanfer Özcan’ı

son yolculuğuna uğurlarken sahnede yazıyordu. Tiyatro onun için bir tutkuydu, hayatının

son dönemlerinde bile çalışmayı sürdürecek kadar koparılamaz bir bağla bağlıydı.

Oyunculuğa adadığı koca bir ömürle birbirinden farklı karakterleri hayatımıza soktu.

Dillerde dolaşan replikleriyle gönüllerden hiç çıkmadı, o bizimGazanfer Baba’mızdı.

Aramızdan ayrılışının 9. yılında Büyük Usta’yı geride bıraktığı güzellikler ve Türk

tiyatrosuna yaptığı değerli katkılarıyla hatırlıyoruz.

kültür

Yeşilay

68

GAZANFER ÖZCAN

Seni çok sevdik büyük usta