

kurulmuş Kars Kalesi, mutlaka görüş
alanınız içine girer. Buradan Kars’a
baktığınızda avuç içi kadar küçük
bir şehir göreceksiniz. Kalenin
güney eteklerinde eski Osmanlı
Mahallesi uzanır. Çayın hemen
öte yakasından başlayan şehir ise
Rusların inşa ettiği “yeni” kenttir.
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan
sonra 40 yıl Rus işgalinde kalan şehir,
o yıllarda önemli bir değişim yaşamış.
Ruslar, topu topu 40 yıl yaşadıkları
yerde, yeniden ve dört başı mamur
bir kent tasarlamışlar. Yüzlerce yıl
yaşayacak taş binalar, bazalt döşeli
geniş caddeler, meydanlar ve kapalı
sosyal alanlar inşa etmişler. Rusların
estirdiği Baltık mimarisi rüzgârı,
Selçuklumirasları, Ermeniler’den
kalan kiliseler ve Osmanlı yapıları bu
şehirde harmanlanmış.
Daha çok Kars merkezdeki
Yusufpaşa, Ortakapı ve Cumhuriyet
mahallelerinde öbeklenen bu
tarihi binaları gezmek için yarım
gün ayırmanız yeterli olacaktır. Bu
yapılardan 101 tanesi tescil edilerek
korumaya alınmış. Siz sokaklarda
dolaşırken onlar bir bir karşınıza
çıkacaktır, ama ne olur ne olmaz diye
şuraya küçük bir liste ekleyelim.
Fethiye Cami (Aleksander Nevsky
Katedrali), Defterdarlık Binası, Gazi
Ahmet Muhtar Paşa Konağı, Eski
Vali Konağı (Güneybatı Kafkas
Geçici Hükûmet Konağı), Eski Rus
Konsolosluğu, İsmet Paşa İlköğretim
Okulu Binası, Kars Sanayi ve Ticaret
Odası Binası, Kafkas Üniversitesi
Devlet Konservatuvarı, Kars İl Sağlık
Müdürlüğü, Cheltikov Otel…Her
biri birbirinden zarif ve en yenisi bir
asırdan eski.
KÜÇÜKADIMLAR, BÜYÜK
KEŞİFLER…
Kars’ta görebilecekleriniz, Rus
yapılarıyla sınırlı değil. Kaleiçi
Mahallesi ile Sukapı Mahalleleri’ni
birbirine bağlayan Taş Köprü, Kars
Çayı üstünde sizi bekliyor.
On İki Havari Kilisesi yani Kümbet
Cami, şehrin en çok ziyaretçi
çeken duraklarından. Kars’ın en
ikonik yapılarından biri... Bugün
aşık atışmalarını izleyebileceğiniz
bir kültür evi olarak hizmet veren
mekânda, bir zamanlar Namık
Kemal’in yaşadığını bilmek
seyahatinize ayrı bir renk katacak.
Şansınız yaver gider de göğüslerine
bastırdıkları kocaman divan
sazlarını meydanda dolaşarak çalan
aşıkların atışmasına denk gelirseniz,
buradan ayrılmanız pek kolay
Gazeteci – Yazar Oktay Ekinci,
“Kars Kitabı” isimli çalışmasında
memleketi Kars’ı, “Türkiye’nin en
doğusunda, Kafkasya’nın ise en
batısında yer alan bu sınır kentimiz,
denebilir ki Hazar Denizi’nden
gelen duygu yüklü Azerbaycan
rüzgarlarıyla Anadolu yaylalarındaki
aşık seslenişlerinin iki sevdalı
gibi kucaklaştıkları bir şenlik
meydanına benzer,” cümleleriyle
anlattıktan sonra okurları tarihi
Kars Kalesi’ne çıkıp şehre şöyle
bir bakmaya davet eder. Bu ritüel,
olası Kars gezintilerinin de ilk
adımıdır çünkü bu şehre ilk bakış,
kuşbakışı olmalıdır. Biz de geleneği
bozmayalım öyleyse.
Şehrin neresinde olursanız
olun yalçın bir kayanın üstüne
Ağrı Dağı
ŞUBAT 2018 73
Kars sokaklarındagezinirkenbukadarçok
peynirdükkânınınbirarayatoplanmışolması
biryabancıyı şaşırtabiliramaTürkiye’de
yaşayanherkesbilirkiKars’ınpeynirleri,hele
kaşarıylagravyeridilleredestan.
Aşıklar
Kahvesi
Kazım Karabekir
Vagonu