Yapılan araştırma ve değerlendirmeler, görsel, işitsel ve
yazılı medya karşısında, savunmasız bir alıcı konumunda
bulunan çocukların, ilköğretimden başlayarak -hatta
bence anaokulundan ve daha da önce ailede-medya
karşısında bilinçlendirilmelerinin gerekliliğini ortaya
koymaktadır. İnsan kaynağımızın psiko-sosyal ve eğitsel
sorunlarını azaltmak ve çocuklarımızın sağlıklı gelişimleri
içinmedya okuryazarlığı dersinin zorunlu hale getirilmesi
elzemdir.
Medya okuryazar eğitimi ne zaman başlamalı?
Türkiye’deMedya okuryazarlığı ilköğretimdüzeyinde
zorunlumüstakil ders olarakmüfredatlara dahil olmalıdır.
Ancak ondan da önce ebeveynlerin eğitimi –andragoji-
öncelikli de olmadır çünkü eğitimaile başlar. Daha
sonra anaokulu ve de özellikle ilköğretimdeMedya
Okuryazarlığı dersinin her sınıfta giderek yoğun ve daha
derinlemesine bir içerikle verilmesi kaçınılmazdır. Çünkü
öğrenci ilköğretimde bir temel almadan ortaöğretimde
daha ayrıntılı konulara hazırlıklı olamaz. Ortaöğretim
düzeyinde ise, diğer derslerin içinde ilgili medya konuları
yer alabileceği gibi ayrı bir ders olarakmedya eğitimi
dersi verilebilir. Örneğin sağlıkla ilgili derslerde reklamlar
ve sağlık ilişkisinde fast food ve sağlık ilişkisi, ekonomi
dersindemedyanın sahiplik yapısı, medya reklam ilişkisi,
reklamve tüketici bütçesi ilişkisi, reklamlardaki optimum
fayda ve gerçeklik iddiası arasındaki çelişki; Türkçe
dersinde, bir dil öğreticisi olarakmedyada kullanılan
dil, dilde bozulma, medyada argo vemoda ifadeler,
kısaltmalar vemecazlarla dolu internet dili gibi konular yer
alabilir. Nitekimkimi ülkelerde durumböyledir.
Ayrıca, beden eğitimi dersinde, medyadaki spor olgusu,
beden sağlığı için spor yapmak gibi konular işlenebilir.
Psikoloji dersinde iletişimpsikolojisine, sosyoloji dersinde
iletişimsosyolojisine yer verilmelidir. Çünkü bireyi ve
toplumu (doğru/yanlış, iyi/kötü...) anlamadamedya
önemli bir yere sahiptir. Görsel sanatlar dersinde
medyadaki görsel öğeler de işlenmelidir. İmaj çağında
fotoğraf ve videonun önemli bir yerinin olduğu kaçınılmaz
bir gerçektir. Demokrasi ve İnsan Hakları dersinde
medya okuryazarlığı eğitiminin temel amaçlarından olan
demokratik katılımcı ve ulusal değerlere sahip vatandaş
yetiştirilmesi hedefi ve bundamedyanın yeri işlenmelidir.
Medya okuryazarlığı eğitimi yaşamboyu öğrenme
süreci olarak ele alınmalı ve lisans düzeyinde de özellikle
geleceğinmedya profesyonellerini yetiştiren iletişim
fakültelerindemüfredat programında yer almalıdır. Ayrıca
Pedagojik Formasyon Eğitimi almış ve almakta olan
iletişim fakültesi mezunları medya okuryazarlığı dersinin
tek öğretmenleri olarakMilli EğitimBakanlığı tarafından
ivedilikle sınavsız atanmalıdır.
Anne-babalar bu konuda ne kadar donanımlı? Onlar
nasıl eğitilebilir, bilinçlendirilebilir?
Ne yazık ki anne-babaların bu konuda yeterli düzeyde
donanımlı olduklarını söylemek çok güç. Yaşamboyu
öğrenme süreci çerçevesinde anne-babalara damedya
eğitimi verilmesi şarttır. Çünkü televizyonu, bilgisayarı,
tableti 'elektronik bakıcı' olarak benimseyen ebeveyn
sayısı hiç de küçümsenecek oranda değildir ülkemizde.
Okul öncesinden itibaren öğrencinin okul dışındaki
yaşamında birlikte olup ona örnek olan ve destek
veren ailenin, çocuğununmedya tüketimini gözetmesi,
gerektiğindemüdahale etmesi kaçınılmazdır. Medya
mesajlarının zararlı etkilerinden kendini koruyamayacak
kadar yaş olarak küçük, zihinsel gelişimaçısından yetersiz
çocuklarını korumak; daha büyük çocukları için de iyi
bir örnek olmak, gerektiğindemüdahale etmek ailenin
temel görevidir. Aile çocuğuyla birliktemedya tüketmeli,
birlikte sesli izleme yapılmalı, aile içindemedyamesajları
tartışılmalıdır. Yoğunmedya tüketimini önlemek için,
medyaya bir seçenek olarak satranç gibi beden ve zeka
oyunları, kitap okuma, resimyapma, spor etkinlikleri, evcil
hayvan beslemek gibi etkinlikler sunulması önerilebilir.
MEDYANIN AZI KARAR ÇOĞU ZARAR
RTÜK tarafından 2013 yılında gerçekleştirilen
ÇocuklarınMedya Kullanma Alışkanlıkları Araştırması
bulgularına göre, yeni neslin televizyondanmobil
cihazlara doğru eğilimgösterdiği, çocukların cep
telefonu ve tablet gibi mobil cihazlara harcadıkları
zamanın giderek arttığı görülmektedir. Bu amaçla,
RTÜK, Milli EğitimBakanlığı ve akademisyenlerin
işbirliğiyle, 2006 yılından beri ortaokullarda okutulan,
kitap, gazete, televizyon, internet gibi araç temelli
yaklaşımve uygulamadan çok bilgi aktarımına
dayananmedya okuryazarlığı ders programı
bütünüyle yenilenmiştir.
Yenilenenmedya okuryazarlığı dersinde öğrencilere
'medya diyeti' öğretilerek, “Medyanın azı karar, çoğu
zarar. Medya obezi olmayın” mesajı verilmektedir.
Yenilenen programdaki uygulamalı etkinlikler
kapsamında, 2014-2015 öğretimyılından itibaren
Medya Okuryazarlığı dersini seçen öğrenciler,
yazı, ses, görüntü gibi farklı medya biçimlerini
kullanarak kendi medya iletilerini üretecek ve bunları
Medya Okuryazarlığı Şenliği, Medya Okuryazarlığı
Günü, Medya Okuryazarlığı Fuarı gibi ortamlarda
sergileyebileceklerdir. En önemlisi demedya
okuryazarlığı eğitimi konusunda yayınların artırılması
ve bu yayınların çocukların ebeveynleriyle birlikte
izleyecekleri saatlerde yayınlamasıdır.
yesilay.org.tr
31
YEŞiLAY
•
HAZİRAN 2015