DOSYA
Manşete çekilen başlıkların, sürekli olarak anlıksal dikkat
çekmeyi sağlamayı amaçlaması yüzünden şiddet dozu
yüksek olabiliyor. Özellikle spor sayfalarının stadyum
dilini manşetleştiren yapıları bu konuda en bariz örnekler.
'Ölmeye geldik', 'Büyük savaş' gibi başlıklar sadece
birkaç örnek…
Öte yandan futbol gazeteleri, gazetelerin futbol ve
magazin sayfalarının kadınlara yaklaşımdili, açıkça
kadınları cinsel olarakmetalaştıran bir dil. Bunları
topladığınızda, kadının bir kişilik ve değer olarak
değil, salt beden haline getirilerek resmedildiğini,
değersizleştirildiğini ve aşağılandığını görüyoruz. Bu açık
bir şiddettir. Magazin sayfaları da –ki gazeteler özellikle
hafta sonu bir tomar magazin eki vermekte- kadınları
salt beden haline getiriyor. Böylece kadın bedeninin
mahremiyeti kaybolup, kamusallaşıyor."
HOLLYWOOD ETKİSİ
Tekin, yeni nesil Hollywood filmlerinin de söz konusu
şiddet dilinin bir parçası olduğunu belirtiyor: “Dünyayı
yok etmek isteyen, büyük bir şehri ateşe veren, en
güçlü silahlarla durmadan insan öldüren bu filmlerde
gökyüzüne ulaşan yangın sahneleri zihinleri dolduruyor.
Bu sunum tarzı, geleneksel iyi-kötü algısını parçalayarak
'kötünün egemenliği'ni mutlak bir zafer şeklinde
seyirciye dikte etmekte. Geleneksel anlatılarda –masal,
hikaye vb.- iyinin egemenliği kaçınılmaz bir sondur.
Bu aynı zamanda kişinin değer dünyasını inşa eder. Bu
anlamda, kötünün egemenliği, bir yandan şiddet dilini
beslerken, asıl tahribatını değerler dünyasını dönüştürerek
yapıyor. Benzer durum internetteki çocuk oyunlarında da
var. Bu oyunların hemen hepsi silah, çarpışma ve şiddet
üzerine kurulu. Böyle bir zihniyetten beslenen çocuğun,
bugün ve gelecekte toplumsal hayat içerisindeki somut
insan ilişkilerini nasıl kurmasını bekleyeceğiz? Bu ilişkileri
hangi barış dili ve yaklaşımıyla kurabilecek?"
İNANÇ FAKTÖRÜ
Medyada bir şiddet dilinin varlığının inkâr edilemez
olduğunun altını çizen Tekin, bu dilin artmasından her sosyal
tabakadan insanın farklı farkındalıklarla olumsuz bir biçimde
etkilendiğini vurguluyor: "Şiddet değişim, dönüşümve
kırılmaların yoğun olarak yaşandığı toplumumuzda bazı
kültürel kodlarda üretiliyor. Bu dil, aynı zamandamedyanın
şiddet dili ile örtüşürken, üst üste gelip, birbirini besliyor.
Bu bağlamda, haber alma özgürlüğü, sorumsuzluğu
doğurmamalı, medyaya kullandığı dil noktasında bazı
düzenlemeler getirilmeli. Şiddetin önlenmesindemetafizik
bir dile ihtiyaç olduğu bir gerçek. Bu da insan-insan ve
insan-tabiat ilişkilerini Allah ile dolayımlamaktan geçer. Bir
başka deyişle, 'Allah korkusu 've takvayı hayatın içine dahil
etmek gerekir.”
yesilay.org.tr
26
YEŞiLAY
•
HAZİRAN 2015