ÇOCUK
VE
TELEVİZYON
Günümüz anne-babalarının en büyük sorunlarından biri de, çocuklarını renkli camdan uzak
tutabilmek. Özellikle 0-6 yaş arası çocuklarda, bilinci ve hayal gücünü büyük ölçüde etkileyen
yayın ve programlar karşısında uzman görüşlerini dikkate almak gerek.
sağlayacak biçimde şekillendirilmeli. Aslında yapılması
gereken, iki profesyonel grubun ortak çalışması. Böyle bir
çalışmamedyanın eğitimini ve eğitiminmedyasını ortaya
çıkaracak. Medya eğitimi dediğimiz şey çocuklardan
yetişkinlere, medya çalışanlarından eğitimcilere kadar
herkesi kapsıyor."
Medya bize her şeyi sunmalı mı? Sınırsız özgür olmalı
mı? Bu soruları medya sahipleri ya da üst düzeymedya
çalışanları cevaplıyorsa "evet" karşılığını alacağımız bilinen
bir gerçek. Diğer yandanmedyanın sosyal işlevine uygun
davranması gerektiğini hatırlamak gerekiyor. Medya
sunacağı her şeyi, vicdan, ahlak ve eğitimsüzgecinden
geçirmeli toplumsal faydayı gözetmeli ve ona göre
sunmalıyken günümüzde tam tersi bir tutumla ahlaki
değerleri en hızlı yozlaştıran kurumolarak karşımıza
çıkıyor.
G
Günümüz dünyasında insan hayatını şekillendiren belki
de en güçlü unsurunmedya olduğu inkar edilemez bir
gerçek. Doğumdan başlayıp yetişkinliğe kadar süren
bu etki, çocuklar üzerinde anne babadan, okuldan
ve sosyal çevreden çok daha fazla etkili oluyor. Bu
açıdan bakıldığında, bunca etkili bir aracın elbette bir
eğitimboyutu olmalı. Rehber öğretmenMuhammet
Aydın, medya profesyonellerinin iletişimin herkesin
hakkı olduğunu düşüncesiyle, her şeyin olduğu gibi
gösterilmesini savunarak, önceliği eğitimden çok
istediklerini konuşmaya, yazmaya ve yayınlamaya
verdiklerini, ancak bu bakış açısıyla haber ve programların
yalnızca reytingler göz önüne alınarak hazırlandığını
belirtiyor. “Reyting dışında geri kalan düşünülmüyor,
oysa biz eğitimcilere göre, televizyon programları
etik değerler çerçevesinde toplumun eğitimine katkı
EBEVEYNİN MUAMMASI:
yesilay.org.tr
21
YEŞiLAY
•
HAZİRAN 2015