Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  72 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 72 / 84 Next Page
Page Background

H

enüz 1900’lü yılların

başındayken orta halli

bir ailenin kızı olarak

Kadıköy’de dünyaya gelen Afife,

küçüklüğünden beri sanata

olan merakıyla farklılık yaratır.

İstanbul Kız Sanayi Mektebi’nde

(Selçuk Kız Teknik Lisesi)

de tiyatroya ilgisi ve yeteneği

nedeniyle sahne arzusunu

gizlemez. Bir umut, 10 Kasım

1918 günü Darülbedayi’deki

(Şehir Tiyatroları) sınavı kazanır

ve buraya stajyer öğrenci olarak

girer. Sahne alma isteği o kadar

çoktur ki, onun gibi sanata

tutkun 4 arkadaşıyla kader

ortaklığı yapar. Bundan

sonra Afife, Beyza, Refika,

Behire ve Memduha

olarak hayallerinin

peşinde koşmaya karar

verirler. Ne yazık ki bu

mücadele çok sürmez.

O dönemin şartlarıyla

Türk sahnelerinde

sadece yabancı kadın

“Hayatımda mesut

olduğum ilk gece…

Muharrir (Hüseyin Suat

Bey) kuliste bekliyormuş;

ben çıkarken durdu,

alnımdan öptü: ‘Bizim

sahnemize bir sanat

fedaisi lazımdı; sen işte

o fedaisin.’ dedi.”

Burçin ŞENEL

Türk tiyatrosunda sahneye çıkan ilk Müslüman kadın oyuncu Afife Jale,

yasaklarladoludönemerağmenkadınlarınsanattankopmaması içinbüyük

çabagösterdi.BinlercekadınonuncesaretiniörnekalarakTürktiyatrosunda

büyük bir gururla yerini almaya devamediyor.

AFiFE JALE

TİYATRONUN KADIN FEDAİSİ

oyuncuların yer alması 5

arkadaşı yıpratmaya başlar.

Müslüman kadınların sahneye

çıkıp seyirciyle buluşması

kesinlikle yasaktır. Halkın ve

özellikle kızların aileleri onların

bu hevesten vazgeçmeleri için

baskı yaparlar. Sonunda Beyza,

Behire ve Memduha baskılara

dayanamaz ve tiyatrodan

uzaklaşır. Artık Afife ve Refika

birbirlerinin yol arkadaşıdır.

İLK SAHNE DENEYİMİ VE

“AFİFE JALE”

Afife Darülbedayi’de 1 yıl stajyer

oyuncu, Refika ise suflörlük

yapar. 1 yıl boyunca yılmadan

çalışır, provalar yapar, ezber

çalışır ancak bir türlü sahnede

yer alamaz. O dönem, yani 1919

yılı Hüseyin Suat’ın “Yamalar”

adlı oyunu premier yapmaya

hazırlanır. Rol, Emel rolünü

üstlenen Eliza Binemeciyan’ın

Paris’e gitmesi nedeniyle ortada

kalır. Tiyatro yönetimi bu rolü

Afife’ye oynatmaya karar verir.

Bu fırsatla birlikte Afife, “Jale”

takma adıyla 22 Nisan akşamı

Emel rolünü oynayarak sahneye

çıkan ilk Müslüman Türk kadını

olur. İlk sahneyle birlikte “Afife

Jale” olarak anılmaya başlar.

Seyirciler Emel rolünden

çok etkilenir, coşkun alkışlar

Afife Jale içindir. Yıllar sonra

Jale olduğu ilk akşam için şu

ifadelere yer verir: “Hayatımda

mesut olduğum ilk gece…

Sanatın ruhuma verdiği güzel

sarhoşluk içindeyim. O piyeste

(Yamalar) güzel bir sahne

vardır; ağlama sahnesi… Orada

taşkın bir saadetle gerçekten

ağladım… Alkış, alkış, alkış…

Perde kapandı; açıldı, bana

çiçekler getirdiler. Perde tekrar

kapandı. Muharrir (Hüseyin

Suat Bey) kuliste bekliyormuş;

ben çıkarken durdu, alnımdan

öptü: ‘Bizim sahnemize bir

sanat fedaisi lazımdı; sen işte o

fedaisin.’ dedi.”

kültür

Yeşilay

72