MART 2020 109
HOCALARINHOCASI:
PROF. DR. AYHANSONGAR
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde
Psikiyatri Ana BilimDalı'nı
kuran ve aralıksız 34 yıl kürsü
başkanlığını yapan Prof. Dr. Ayhan
Songar, çağdaş psikiyatrinin
de kurucuları arasındadır.
Songar, 1927 yılında Gönen'de
doğar. Babası, Millî Mücadele
gazilerinden merhumAlbay
Nazmi Songar, annesi Sultan
İkinci Abdülhamid'in Vâlide
Sultanı Perestû Kadın Efendi'nin
yeğeni Fevziye Peyman Hanım'dır.
Babasının asker olması sebebiyle
tahsil hayatını yurdun çeşitli
bölgelerinde geçirir. Bitlis'te
ilkokula başlar ve orta öğrenimini
İzmir Atatürk, Afyon ve Balıkesir
liselerinde tamamlar. İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden
1950'de tıp doktoru olarak mezun
olur. 1961 yılında Cerrahpaşa'da
bir psikiyatri kliniği kurmakla
görevlendirilir. 1962'de profesör
olur ve Cerrahpaşa Psikiyatri
Kliniği'nin kürsü profesörlüğüne
atanır. Bu arada Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'nin kurucuları arasında
yer alır. Akademik hayatı bundan
sonra aynı anabilim dalının
öğretim üyeliği ve anabilim dalı
başkanlığı görevinde geçer. Ayrıca,
Tıp Fakültesi'nde sibernetik
dersleri vererek başlattığı
biyofizik eğitimini, Prof. Meliha
Terzioğlu ile birlikte biyofizik
kürsüsünü kurarak devam ettirir.
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
Etnomüzikoloji Araştırma ve
Uygulama Merkezi'ni kurar,
merkez müdürlüğüne atanır, yurt
içinde ve dışında birçok konser,
eğitim toplantısı, konferans ve
seminer tertipler, uluslararası
festivallere katılır. 1992 ve 1993
yılında Uluslararası Etnomüzikoloji
Kongresi İstanbul'da düzenlenir.
YÖK tarafından teşkil edilen
komisyonun başkanlığına
getirilerek, konservatuarları
ve güzel sanatlar fakültelerini
akademik hayatımıza
kazandırmada önemli rol oynar.
Prof. Dr. Ayhan Songar, New
York Bilimler Akademisi üyesiydi.
Türkiye Tıp Akademisi ve Türk
Nöro-Psikiyatri Derneği'ne büyük
hizmetler vermiştir. Müziğin
hastaların tedavisinde etkili
olduğunu kanıtlamış, Viyana'da
“Musiki Psikolojisi” dersleri
vermiştir. Tasavvuf, musiki,
sibernetik ve fotoğraf alanlarında
da uzmandı. Elinden fotoğraf
makinesini düşürmeyen Songar,
birçok ünlü edebiyatçı ve aydının
fotoğrafını çekmiştir. Sanata ve
özellikle de Türk Sanat Müziği’ne
olan ilgisiyle tanınmıştır. Edebiyata
özel ilgi duymuş ve Türk Edebiyatı
Vakfı'nın kurucuları arasında yer
almıştır.
Fuzuli’den Necip Fazıl'a kadar
birçok şair ve şiir hakkında geniş
bilgiye sahip olmuştur. Yerli
ve yabancı dergilerde yüzlerce
makalesi yayınlanan Ayhan
Songar'ın "Die Menschen und
die Psychologie" (İnsanlar
ve Psikoloji ) adlı uzun bir
bildirisi Almanya'daki psikiyatri
dergilerinde birçok kez ana kaynak
olarak gösterilmiştir. Toplam 26
kitabı ve yerli ve yabancı dergilerde
yayınlanan yüzlerce ilmi makalesi
bulunmaktadır. Türkçe'nin
korunması ve dilimize sahip
çıkılması konusunda yoğun çaba
sarf eden Prof. Dr. Ayhan Songar,
2 Temmuz 1997'yi 3 Temmuz'a
bağlayan gece ahirete intikal
etmeden bir gün önce şu cümleleri
söylemiştir: "Emrihak vaki olursa
sizlerden helallik dilerim. Benden
Fatihalarınızı esirgemeyiniz.
Hastalık da, şifa da Allah'tan..."
Hayatı boyunca
sigara ve uyuşturucu
ile mücadele
eden Prof. Dr. Ayhan Songar, bu
mücadelesini eşi Kadın Hastalıkları
ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Reyhan
Songar ile birlikte yürüttü. Songar,
1964-1968 yılları arasında Yeşilay
Cemiyeti'nin başkanlığını yaptı.
Hocalarınhocası olarakbilinenProf.Dr. AyhanSongar’ın ikinci lakabı “20. yüzyıl Hezarfeni”ydi.
Songar, edebiyattan tıpalanına,musikiden fotoğraf sanatçılığına, tasavvuftan sibernetiğekadar
birçokalandauzmanveözel bir kişilikti.