dosya
“SOSYALMEDYA İLERİ
GİTMEYEMANİ OLUYOR”
Erken yaştan itibaren kontrolsüz ve
çerçevesiz bir kullanım söz konusu
ise bu durumkolayca bağımlılığa
dönüşebiliyor. Çocukların bu
anlamda denetlenmesi ve kontrolü
nasıl yapılmalı?
Kültür oluşturmak bu noktada
çok kritik bir öneme sahip. Yani
“bir insan sosyal medyayı niçin
kullanır?” sorusunun cevabı olacak
bir kültürün hem aile hem okul
hemde toplumda oluşması lazım.
Maalesef Türkiye’ye internetin
girişi talihsiz oldu ve talihsiz devam
ediyor. İnternet ilk tanıtılırken karşı
cinsle tanışma ve pazarlama, satış
yeri olarak tanıtıldı. İnternet bunlar
için kullanılır anlayışı halen daha
devam ediyor. Hala daha bir keşif,
bir araştırma yapmak ya da bilim
oluşturmakmesajı verilmiyor. Kültür
oluşturma konusunda sıkıntımız
var. Sosyal medya siyasi fikirlerin
tartışıldığı, komik görüntülerin
yayıldığı, magazinin takip edildiği ya
da insanların bir şekilde linç edildiği
bir yer haline geldi. Tabii ki alternatif
çalışmalar var. Güzel örnekleri daha
sesli, daha görünür hale getirmek
çok önemli. Mesele kurallar dizesi
halinde halledilecek bir mesele değil;
mesele bir kültürün oluşmasıyla
ortaya çıkabilir. Çünkü sosyal
medya dediğimiz mecra o kadar
hızlı ve çabuk değişiyor ki bugün
koyduğunuz kural yarın değişebilir.
Sosyal medya kullanımı kültürü
nasıl olur, insan hangi amaçla sosyal
medyayı kullanır ve gerçek hayatta
neleri geri bırakmaz bu konular çok
önemli. Burada üzerinde ısrarlar
durmak istediğim bir nokta var ki
o da şu; sosyal medya kullanmak
insana nasıl zarar verir konusu
konuşulurken insanı geriye götüren
noktalardan bahsediliyor. Bağımlılık
yapar, fiziksel ve psikolojik anlamda
zararlar verir gibi... Ama biz
psikologlar için en az bunun kadar
önemli bir şey daha var. İnsanın
hangi noktalarda ileri gitmesine
mani oluyor? Bu sorunun cevabı çok
önemli. Harikulade bir gençliğimiz
var. Bu genç nüfusumuz sosyal
medyayı doğru bir şekilde kullanma
kültürüne sahip olsa harikulade
işler yapar. Topluma da ülkesine
de kendisine de çağ atlatır. Ama
maalesef sosyal medya kültürü
eğlence, cinsellik veya politik şekilde
oluştuğu için çocuklarımız ziyan
olup gidiyorlar. Belki geri gitmiyor
ama çok ileri gidebilecekken ileri
de gidemiyorlar. Sosyal medyanın
bize verdiği zararları anlamak için
sadece görünür zararlar üzerinden
gitmemek kaybedilen kârı da
gözeterek hesap yapmak lazım.
O zaman gerçek resmi ve verilen
zararın büyüklüğünü ve boyutlarını
görmek mümkün olur. O zaman
resim karşı konulamaz hale gelecek
ve muhakkak bir şeyler yapma
konusunda bizi zorlayacak.
Çocuğun sosyal medya
kullanımının ileriki süreçte
bağımlılığa dönüşme riski nasıl
anlaşılır? Çocuk bu anlamda nasıl
gözlenebilir ve bu tehlikenin önüne
iRP FMV OMĽM ·&IR OI]MÂIRHMQ TE]PEĽXØQ
RI SPEGEO¸ HIHMĴMRHI SRYR pEVTER IXOMWMRM
HĽRQ]SV ,EPFYOM pEVTER IXOMWMRHI pSO
WE]ØHE KIRGMR ZI pSGYĴYR GERØRE HIĴMP FIPOM
EQE VYLYRE ZI KIPIGIĴMRI OEWXIHIFMPM]SV
Bir diğer mesele toplumsal olarak
yapılabilecekler. Sosyal medya
şirketlerinin sistemi tamamen tüketici
dengesiyle çalışıyor. Sosyal medya
şirketleri artık devletler üstü bir yapı
haline geldi. Facebook’un nüfusu
Çin’i ve Hindistan’ı geçti. Dünyada
hiçbir devlet yok ki sosyal medya
şirketleri kadar vatandaşı olsun.
Dolayısıyla sosyal medya şirketleri
çok büyük bir güce sahip ve hiçbir
şekilde hesap vermeye yanaşmıyorlar.
Devlet tarafından sorulduğunda
hesap vermiyorlar; ama tüketici tepki
gösterdiği, örgütlendiği, tavır koyamaya
ve alternatifler bulmaya başladığı
zaman hemenmüdahale ediyorlar.
Bu noktada göstermelik bazı adımlar
atmaya başladılar. Ama tepki cılız
olduğu için düzeltmeler göstermelik
olarak kalıyor. Bu yüzden anne-
babaların ve bu konuda dertlenen tüm
insanların toplu bir şekilde uluslararası
bağlantılar kurup sosyal medyaya
karşı ses çıkarmaları lazım. Çünkü
karşımızda tamamen tüketici dengesine
göre hareket eden bir sistem var.
Yeşilay
14
SOSYAL MEDYADA ÇOCUK OLMAK