Yesilay Dergisi-Eylul-944.Sayi-Televizyon - page 28

bunu sağlayabilecek kadar uzun zaman geç-
medi. 60’lı 70’li yıllarda da televizyon bağım-
lısı insanlar vardı ancak o zamanlar insanlar
TV bağımlılığı konusunda endişeli değillerdi.
Ancak şimdi bağımlılıkları yüzünden toplu-
mun dışından kalan insanlar sosyal ve ekono-
mik sorunlarla karşılaşıyorlar. Ancak ne yazık
ki böyle durumlarda sorundan nedene gitmeye
çalışıyoruz ki bu da olanları anlamak için en iyi
yol değil. Ancak erken çocuklukla ilgili bildi-
ğimiz şeylerden biri doğduğumuzda tamamen
savunmasız olduğumuzdur: yiyecek veya barı-
nak bulamayız, anne-babamız ya da diğerleri-
nin yardımı olmadan hayatta kalamayız. Ön-
ceden programlanmış yaşamsal reflekslerimiz
olmadığı için, beynimizi çevreden gelen uya-
rılar ve etkiler doğrultusunda geliştiririz. Do-
ğumdan sonra beynimiz oldukça hızlı bir şe-
kilde büyümektedir: İlk iki senede milyarlar-
ca nöron üretiriz ve sürekli yeni şeyler öğren-
diğimiz için beynimizin hacmi üç katına çı-
kar. Beynimize ulaşan her şey bu süreci etkiler.
Beynimizin gelişim sürecinde çok faydalı ol-
duğunu bildiğimiz üç şey bulunmaktadır: Di-
ğer insanlarla (anne, baba, kardeşler, arkadaş-
lar) yüz yüze karşılıklı etkileşimde bulunmak;
çevreyi değiştirmek için nasıl etki edebileceği-
ni öğrenmek/öğretmek (bebeklerin kendi ken-
dilerine yemek yemelerine izin vermek); açık
uçlu, yaratıcı ve problem çözücü oyun türleri.
Buradaki sorun ekranın bu saydıklarımızdan
hiçbirini vermemesi. Bu da gelişmekte olan bir
beyne etki etmek için doğru bir yol değil. Araş-
tırmalara göre 30 aylık bir çocuk ekrandan öğ-
renmeye başlayabilir. Ancak yetişkin beyni-
ne sahip olmadıkları için ekranda karşılarına
çıkarılan şeylerin oldukça dikkatli bir şekil-
de tasarlanmış olması gerekir. Susam Sokağı
buna iyi bir örnek olarak gösterilebilir.
Bir öğretici olarak SusamSokağı
Susam Sokağı izleyen çocukların diğerleri-
ne oranla okula gitmeye, okuma ve matema-
tik öğrenmeye daha hazır oldukları ve Susam
Sokağı’nda gördükleri farklı örneklerden dola-
yı ilginç bir şekilde diğer insanlara daha tole-
ranslı olduklarını biliyoruz. Bu çocuklar 17-18
yaşlarında liseden mezun olduklarında diğerle-
rinden daha yaratıcı, daha az saldırgan ve daha
iyi notlara sahip olmaktadır. Aynı zamanda ço-
cuklarına Susam Sokağı izletmek, öğrenme ko-
nusunda daha heyecanlı, daha yaratıcı ve di-
ğerlerinden daha başarılı çocukları yetiştirmek
için alınan tutarlı başka pek çok ebeveynlik ka-
rarının yanında bir işaret olabilir. Ve bunun te-
levizyonun eğitici etkisi olduğu bence söyle-
nemez. Ancak çocukların gelişme evrelerin-
de onlara uygun tür televizyonlar programla-
rını sunduğumuzda,bunların hem kısa hem de
uzun dönem öğrenme etkilerini görebiliyoruz.
Gelişme çağındaki çocuklar için özgüven oluştur-
mak, duygusal tatmin ve sosyal kabul oldukça
önemlidir. Eğitici programlarının bu sosyal beceri ve
ihtiyaçlar üzerinde olumlu bir etkisi olabilir mi?
Televizyonda sosyal etkileşimler izleyebi-
lirsiniz ancak bunları uygulayamazsınız ve
önemli olan bunları sosyal durumlara uygu-
1...,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27 29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,...68
Powered by FlippingBook