Sigara, 31 Mayıs Dunya Sigarasiz Gunu - page 24

lemlediğimiz bir durum aslında. Dramatik
bir durum.
Peki, çocukların bu durumuna nasıl müdaha-
le edilebilecek?
Bu soruya cevap onları hemen eğitim
kamplarına alalım, onları AMATEM’e ya-
tıralım değil. Çünkü bu çocukların madde
kullanması bir sonuç. Bizim bu sonuç üze-
rinden geriye doğru gitmemiz, bu sonuç-
ları üreten sebeplere dair çözü üretmemiz
lazım. Kendileri zaten yaptıklarının yan-
lış olduğunu biliyorlar. Bunun farkındalar.
Biz 17-18 yaşında ölmek istemiyoruz diyor-
lar. Bonzai diye bir madde var yaygın kul-
lanılan. Bonzai kalp atağı yapabilen ve bir
anda öldürebilen tehlikeli bir madde. Ço-
cukların hatırı sayılır bir kısmı bu madde-
yi kullanıyor. Bu maddenin kendilerine ne
yaptığını, karşılığının ne olduğunu biliyor-
lar. Bunu normalleştirmek için değil dü-
şünmeye vesile olması için söylüyorum. 14-
15 yaşındasınız ve yazın dışarıda sıcaklık
40 derece, içeride, konfeksiyon atölyesinde
60 derece olan bir makine başında günde
15 saat çalışıyorsunuz. Yaptığınız hep aynı
hareket. Gençsiniz ve yaşıtlarınız pek çok
farklı sosyal imkânlara siz aynı işi yapmak
zorundasınız. Bu ister istemez aynı uyku-
da olduğu gibi madde alarak bu dünyadan
kopup gitmenize sebep oluyor.
Bu çocuklar madde kullanmasalar daha
büyük bir travmaya girecekler.
Bunu olumlamak için söylemiyorum, bu
çocuklar madde kullanmasalar daha bü-
yük bir travmaya girebilecekler. Madde hiç
olmazsa onları o sorunlarının belki daha
büyük suça bulaşmalarını engelleyen bir
şeye dönüşüyor. İlginç bir durum aslında.
O tatmin edilemez duyguları, eksiklikle-
ri madde kullanımıyla kısa süreli motivas-
yona dönüştürüyorlar, kısa süreli sorun çö-
zümüne vesile oluyor madde kullanımı.
Bunun yanında torbacılık yani madde satı-
cılığı da çok yaygın. Ben yüzlerce torbacıy-
la konuştum. Torbacılık da çok farklı eko-
nomik sıkıntıların ve süreçlerin getirisi
olarak ortaya çıkan bir durum. Zaten onlar
da ‘Hocam bu yaptığımızla aslında biz çok
büyük bir günaha giriyoruz, yaptığımızın
yanlış olduğunu da biliyoruz, değişmek de
istiyoruz. Ama ne yapacağımıza dair bir
çıkış yolumuz yok.’ Bütün bunlar, madde
kullanmak, satmak, temin etmek ilginç bir
dayanışmaya dönüyor. Şu da var; çocuklar
her şeyi paylaşıyorlar ama madde paylaş-
mıyorlar. Çünkü zor buluyorlar.
Bu sürecin öncesini iyileştirmeden bahsettiniz.
Gençlerin bu noktada düşünceleri neler?
Bir örnek vereyim; buraya biri girse, biz
üstünün başının çok hırpalanmış, saçları-
nın çok dağılmış olduğunu, çok argolu ko-
nuştuğunu görsek önce oturtup bir sakin-
leştirmeye çalışırız o kişiyi. Ama biz bu
adamın bir şey yemediğini, açlıktan dola-
yı bu hale geldiğini biliyor olsak çok daha
farklı bir muamelede bulunuruz. Bizim
önce o insanın açlığını çözmemiz lazım ki
ondan sonra neden bu halde olduğunu ko-
nuşmaya başlayalım. Bu çocuklar eğitim
süreçlerinden gerek kendi eksiklikleri ge-
rek aile ilgisinin yetersizliği gerek okulda
öğretmenleriyle yaşamış olduğu travmatik
süreçlerden dolayı, kavgalardan, dışlan-
malar sonucunda okuldan uzaklaştırılıyor-
lar. Ve okuldan çıkan çocuk ister istemez
köşe başında beklemeye, çetevari grup-
laşmalara katılmaya başlar. Bir süre sonra
haftalık 200 TL alabileceği bir konfeksiyon-
Bu gençlerde aile ilişki-
leri genellikle sorunlu-
dur; ciddi orandamad-
de kullanırlar, suça bu-
laşmışlardır, renkli gi-
yinmeyi, kendi tabir-
leriyle şekil şekil takıl-
mayı ve gezmeyi top-
lumda bir kabul edil-
me çabası olarak orta-
ya koymaya çalışırlar.
1...,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23 25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,...74
Powered by FlippingBook