Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  43 / 84 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 43 / 84 Next Page
Page Background

U

Unutkanlığın yalnızca ileri

yaşlarda değil, gençler

arasında da sıkça

görülmeye başlandığını

belirten Nöroloji

Uzmanı Doç. Dr. Erdal

Eroğlu, erken teşhis ve

tedavinin yanı sıra bellek

check-up'ı yaptırmanın

önemli olduğunu söyledi.

Depresyonun gençler ve

yaşlılarda unutkanlık riskini

artırdığına dikkat çeken Doç. Dr.

Eroğlu, çoğunlukla sinsi seyreden bellek

kaybı (unutkanlık) ve sebepleri hakkında merak

edilen birçok soruya cevap verdi.

HAFIZA/BELLEK NEDİR?

Hafıza (bellek), bir insanın ömrü boyunca yaşadığı ya

da çeşitli yollardan öğrendiği bilgileri akılda tutabilme

becerisidir. Hafıza, sadece çevre hakkında kazandığınız

tecrübe ve bilgilerin depolanması şeklinde değil,

aynı zamanda gerek duyulduğunda bu bilgilerin geri

çağrılmasını da sağlar.

HER UNUTKANLIK BUNAMAMIDIR?

Unutkanlık, bilgi ve becerileri hafızaya kayıtlamada

ya da hafızada depolanan bilgi ve tecrübelerin geri

çağırılmasında yaşanan güçlükler olarak tanımlanabilir.

Beynimizde yaklaşık 50 milyar kadar hücre bulunmaktadır

ve bu hücreler birbirleriyle çok sayıda bağlantı kurar. Duyu

organlarımızla algıladığımız tüm bilgiler ve öğrendiklerimiz

bu hücreler sayesinde kaydedilir ve gerektiğinde de

bilginin geri çağrılması sağlanır. Genetik faktörler, kişinin

yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve çevresel etkiler bir

araya gelerek beynimizin yaşlanma sürecini belirler. Tüm

organlarımız gibi beynimiz de zaman içerisinde yaşlanır

ve hücre kaybına uğrar. Bu da bilişsel fonksiyonlarımızın

eskisi gibi güçlü olmasını engeller. Ancak bilgi ve beceriler

sürekli yenilendiğinde ve tekrarlandığında hafızada

kalması ve hatırlanması daha kolay olur. Aksi takdirde

kullanılmayan bilgiler bellekten silinir.

Unutkanlıklar kişinin günlük yaşam aktivitelerini,

kişinin performansını ve sosyabilitesini bozmadığı

sürece büyük bir sorun yaratmaz. Bunlardan birisinde

aksama olduğunda sorunlar başlar ve mutlak tedavi

edilmesi gerekir. Günümüzde artık genç popülasyonda

da unutkanlık artış göstermektedir. Her unutkanlık

bunama anlamına gelmez. Unutkanlığın yanında diğer

bilişsel fonksiyonlarımızın (öğrenme, oryantasyon,

lisan fonksiyonları, kişilik değişiklikleri gibi) en az bir

tanesinde daha bozukluk olmalı

ve bu bozukluklar hastanın

sosyal ve iş hayatını

etkileyebilecek kadar

şiddetli olmalıdır.

BİLGİSAYAR

VE AKILLI

TELEFONLAR

UNUTKANLIĞA

YOL AÇAR MI?

Genç popülasyonda unutkanlığa

yol açan nedenlerin tamamı

ileri yaşlarda da unutkanlığa yol

açabilir. Ancak, sadece ileri yaşlarda görülen

ve unutkanlığa yol açan bazı hastalıklar (Alzheimer

hastalığı, frontotemporal demans gibi) genç yaşlarda

unutkanlığa yol açmaz.

Genç popülasyonda en sık unutkanlığa yol açan

nedenler; depresyon, anksiyete, yoğunluk, stres,

kaygılar, gerekli/gereksiz birçok uyaran ve bilgiye maruz

kalma, uyku bozuklukları, vitamin B12, Folik asit, D3

vitamin eksiklikleri, tiroid hormon bozuklukları, kafa

travmaları, düzensiz yaşam tarzı, yanlış beslenme

alışkanlıkları ve çevresel toksik maddelere maruz kalma

sayılabilir. Ayrıca bellek fonksiyonlarımızın tembelliğine

yol açan bilgisayar ve akıllı telefonlar gibi teknolojiler de

unutkanlığın önemli nedenlerindendir.

DEPRESYON UNUTKANLIĞA

NEDEN OLUR MU?

Depresyon hem gençlerde hem de yaşlılarda unutkanlığa

yol açan önemli nedenlerden birisidir. Tıp dilinde depresif

psödodemans (depresyona bağlı yalancı demans)

olarak adlandırılmaktadır. Bazen zaman içerisinde

demansa depresyon da ilave olabilir. Depresyon, bilişsel

fonksiyonlarda hafif bozukluklara yol açabileceği gibi

ciddi düzeylerde de etkileyebilir. Depresyon erken

tespit edilip tedavi edildiğinde 'depresyona bağlı yalancı

demans' da düzelmektedir.

UNUTKANLIK CHECK-UP’I NEDİR?

Unutkanlık check-up’ı ile kişilerin ruhsal durumu,

oryantasyonu, bellek fonksiyonları, anlama, kavrama,

algılama, bilgileri öğrenme ve hatırlayabilme fonksiyonları

tespit edilebilmektedir. Bunun yanında kan tetkikleriyle

vücutta eksik ya da bozuk olan ve unutkanlığa yol açan

parametreler ortaya konulmakta, beyin görüntüleme

(MRI) ve EEG (Elektroensefalografi) ile de beyinde

olabilecek anatomik ve fonksiyonel bozuklukların varlığı

ya da yokluğu belirlenebilmektedir.

yesilay.org.tr

43

YEŞiLAY

NİSAN 2015